Giriş
(7)

sürekli kaldırıma park eden araçlar

wild honey suckle
Arkadaşlar bizim apartmanın önünden geçen yol işlek ve dar bir sokak. Apartmanların genelde otopark çıkışları falan olduğu için sokak üzerinde araba park edecek çok alan yok ve sokak dar olduğu için de çift tarafları parka da imkan yok. Bizim apartmanın önü ise geniş sayılabilecek bir kaldırım. Baze
Arkadaşlar bizim apartmanın önünden geçen yol işlek ve dar bir sokak. Apartmanların genelde otopark çıkışları falan olduğu için sokak üzerinde araba park edecek çok alan yok ve sokak dar olduğu için de çift tarafları parka da imkan yok. Bizim apartmanın önü ise geniş sayılabilecek bir kaldırım. Bazen aynı bazen farklı araçlar olmak üzere sürekli apartmanın önünde park ediliyor. Elinde pusetle, koltuk değneğinle, tekerlekli sandalyenle yürüyebilmenin tek yolu direkt yola inmek.
polise şikayet ediyorum ceza yazıyorlar, ertesi gün gene ediyorum "aynı ay içerisinde aynı durumdan ceza yazamam" diyor. belediyeyi arıyorum metal duba koyması için, "okul, hastane yakını değilse koymam" diyor.
camda oturup sığır avlamaktan sıkıldım. geçen gün salak bir kadın öyle bir park etmiş ki bizim apartmanın otoparkına asla dönülmüyor. o kadar pervasızlar. bunun bir çaresi yok mu? belediye cidden söylediği nedenlerden dolayı metal duba koyamaz mı?
0
wild honey suckle
(25.04.24)
Kanki bu kadar rahatsızlık veriyorsa kendin sorumluluk alıp koysana oraya duba taş demir vs
0
hasmetizm 2046
(25.04.24)
@hasmetizm kardeşim ben nasıl koyayım? Nasıl sabitleyeyim yere?
0
🌸wild honey suckle
(25.04.24)
155i arayıp çektirebilirsin.
0
numlock
(25.04.24)
apartman yöneticisine söyle duba koysun
0
sizofren06
(25.04.24)
@hasmet: en fazla içine beton dökülüp demir çubuk dikilen peynir tenekesi, ne bileyim trafik konisi, coca cola kasası falan koyulabilir, onu da park etmek isteyen kenara çekip yine koyar.

kaldırımı matkapla delip duba vidaladığın anda zabıta gelip apartmana cezayı kesiyor çünkü. kafamıza göre kaldırım/asfalt delemiyoruz.

kafamıza göre delmeyip yasal olarak deldirmenin cevabını da paylaşmış zaten arkadaş, "okul, hastane yakını değilse koymam".

ya kendiniz delip takacaksınız, ceza kesmeye gelen zabıtaya da belirli aralıklarla çorba ısmarlayacaksınız. ya da belediyeden bir tanıdık bulup işinizi yaptıracaksınız, çok çetrefil bir iş olmadığı için çok forslu tanıdığa gerek yok, zabıta amiri falan bile olur. "okul değilse koymam" diyen adamın fikrini değiştirebilecek biri yeterli. kendiniz bile "bir şekilde" ikna edebilirsiniz hatta.
0
kibritsuyu
(25.04.24)
www.otomobilblog.com
şunun çıktısını al :P
0
neira
(25.04.24)
Beton saksı koyup içini çiçekle falan doldursaniz belki iş görür. Ceza olayını bilmiyordum. Apartmanca hareket etmek verimli olabilir. Benim de çok gıcık olduğum bir olaydır bu arada
0
hasmetizm 2046
(25.04.24)
(3)

thy salcali makarna tarifi

lamartin
normalde salcali makarna hic sevmem ama thy'nin standart yemek servisi makarnasina oluyorum. belki havada ve genelda ac oldugum icindir bilemedim. neyse, icine ne koyuyolar bilen var midir? (tikler gec gelir, ama gelir)
normalde salcali makarna hic sevmem ama thy'nin standart yemek servisi makarnasina oluyorum. belki havada ve genelda ac oldugum icindir bilemedim. neyse, icine ne koyuyolar bilen var midir?

(tikler gec gelir, ama gelir)
0
lamartin
(24.04.24)
Ucakta domates suyu icmenin karada icmekten farkli olduguyla ilgili bir makale okumustum. Havada insanin tat duyusu degisiyor gibi bir sonuca variyordu. Salcali makarna da o yuzden farkli geliyor olabilir.
0
mirafiori
(24.04.24)
Ben uçak yemeklerinde özellikle fazla tuz kullanılıyor diye biliyorum ama emin değilim.
0
wild honey suckle
(24.04.24)
thy sitesinde şöyle bir şey yazılmış:
EV YAPIMI TAGLİOLİNİ BURRATA
Ağır ateşte pişmiş domates sos, taze fesleğen
www.turkishairlines.com

şöyle de bir video var ama izlemedim:
Uçakta Sunulan Yemekler Nasıl Hazırlanıyor? | Uçak Şefinden Tarifler
www.youtube.com
0
ermanen
(24.04.24)
(2)

Yunanistan vizesi/kosmos

coca cola
Merhaba 5günlük tur ile yunanistana gideceğim. Kosmos vizede otel bilgilerini bilmediğimden formu 2 defa doldurdum. Yarın tam öğrenip tekrar doldurup kaydedeceğim. 3 defa form doldurduğum için sorun olur mu? En son ki form dikkate alınır değil mi?Son olarak önerdiğiniz tur var mı? Kappa’yı düşünüyor
Merhaba 5günlük tur ile yunanistana gideceğim. Kosmos vizede otel bilgilerini bilmediğimden formu 2 defa doldurdum. Yarın tam öğrenip tekrar doldurup kaydedeceğim. 3 defa form doldurduğum için sorun olur mu? En son ki form dikkate alınır değil mi?
Son olarak önerdiğiniz tur var mı? Kappa’yı düşünüyorum.
Edit:imla
0
coca cola
(21.04.24)
Bizim tatil detayı epey değişmişti 277272 detayı elli düzelterek teslim ettik hiçbir sorun olmadı. Bankodaki eleman zaten sizin formda beyan ettiklerinizi ayrıca bir sisteme kendi yazıp barkod alıyor.
0
wild honey suckle
(22.04.24)
sorun olmaz merak etme. formu nihai olarak teslim ederken yanlış/yalan bilgi olmasın yeter.
tur önerim yok, bence gitmişken kendini tura mahkum etme, ufak bir ön hazırlıkla kendi başına gez ilgini çeken yerleri.
0
numlock
(22.04.24)
(2)

Bostancı gösteri merkezi

epitaf
İyi pazarlarBostancı Gösteri Merkezi’nde bir etkinliğe arabayla gitsem park için yer durumu nedir? Daha önce hiç gitmedim, büyük sıkıntı yaşar mıyım?
İyi pazarlar
Bostancı Gösteri Merkezi’nde bir etkinliğe arabayla gitsem park için yer durumu nedir?
Daha önce hiç gitmedim, büyük sıkıntı yaşar mıyım?
0
epitaf
(21.04.24)
Korkunç sıkıntılı bir yer lunaparkın içine falan çektiriyorlar arabayı ve etrafı hep trafik oluyor. Marmaray opsiyonunu kullanın.
0
wild honey suckle
(21.04.24)
Şansın olursa mahalle içinde park edersin bir yere. Ama pazar günü çok çok zor. Marmaray diyorum ben de.
0
sorularimicinfeykhesap
(21.04.24)
(9)

4 gün vaktim var nereye gideyim?

a perfect lie
Şirket 22 nisanı da yıllık izin olarak kesti. Planım yoktu hala yok. Gideyim kendi kendime biraz vakit geçireyim dedim ben de. Tr de bir yer söyleyin. Çıkıp gideyim, yemek yer dolanır dönerim. Varsa başka tavsiyeniz ekleyebilirsiniz. İstanbul çıkışlı olacak. Teşekkürler
Şirket 22 nisanı da yıllık izin olarak kesti.

Planım yoktu hala yok. Gideyim kendi kendime biraz vakit geçireyim dedim ben de.

Tr de bir yer söyleyin. Çıkıp gideyim, yemek yer dolanır dönerim. Varsa başka tavsiyeniz ekleyebilirsiniz.

İstanbul çıkışlı olacak.

Teşekkürler
0
a perfect lie
(18.04.24)
Izmir, ayvalik, fethiye, karadenizde belki 1-2 sehir gorulebilir veya ucakla gidip ordan batuma gecilebilir
0
mor oje
(18.04.24)
fazla uzaklaşmadan yorulmadan polonezköy. mis gibi doğa. yemekli bi yer bulup kalırdım. hava da yağmurlu mis.
0
baldan kaymak
(18.04.24)
kapadokya+1
0
ala09
(18.04.24)
Balkanlar
Çanakkale-behramkale
Ege antik bölgeleri
Eskişehir-bursa-bolu
Kapadokya
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(18.04.24)
assos.
0
amelie poulain
(18.04.24)
izmir sığacık,
çanakkale assos

güzel ve sakince yerler.
0
biseysorcaktim
(18.04.24)
ben olsam batı karadeniz yapardım. mevsim de şahane, yeşillik, ormanlar, doğa ve temiz hava.
0
numlock
(18.04.24)
ayvalık çok tatlı olur o mevsimde.
0
wild honey suckle
(18.04.24)
ayvalık +1
0
since1907
(18.04.24)
(16)

ekmeği bırakanlar

WithWorth
Banma soruları:- zeytin yağına ne banıyorsunuz ?- sulu yemeklerin suyuna ne banıyorsunuz ?Sürme soruları:- bal nasıl yiyorsunuz ?Lezzet soruları:- zeytini nasıl yiyorsunuz ?- menemen nasıl yiyorsunuz ?- salata nasıl yiyorsunuz ?
Banma soruları:
- zeytin yağına ne banıyorsunuz ?
- sulu yemeklerin suyuna ne banıyorsunuz ?

Sürme soruları:
- bal nasıl yiyorsunuz ?

Lezzet soruları:
- zeytini nasıl yiyorsunuz ?
- menemen nasıl yiyorsunuz ?
- salata nasıl yiyorsunuz ?
0
WithWorth
(17.04.24)
ekmeği bırakmadım ama sadece kahvaltıda yerim.

bi şey banmıyosun suyunu içiyosun direkt.
balı da kaşıkla yiyebilirsin.
diğerlerini de aynı şekilde ekmeksiz hüpletebilirsin.

ekmekle tadı daha iyi çıkar o ayrı tabi.
0
jelly bear
(17.04.24)
Ekmeği bırakmadım ama ekmek yoksa vs şu şekilde takılıyorum
Yemeğin suyunu pilava katıp yiyorum
Balı peynire sürüp yiyorum(tatlı tuzlu severim)
Zeytini ymurtayla yiyebilirim. menemeni öyle dümdüz yiyebilirim mesela.ekmek yoksa bam güm dümdüz ye gitsin
Bunlar tabi
0
yazdonumu
(17.04.24)
salatalık.
pilav varsa pilavla karıştırıyorum, yoksa birşey banmıyorum.

bal yemiyorum normalde ama arada yediğimde birşe banacaksam yine salatalık.

tek başına. salatanın suyunu kaşıklarım çoksa.
0
inheritance
(17.04.24)
bal kaşıkla direkt yenebilir

zeytin de peynirle cevizle vs yenebilir

salata menemen çatalla yenir evet ekmekle daha güzel olur mu olur. salatanın suyu kaşıklanır
0
jülsezar
(17.04.24)
Banma:

Sulu yemekleri yancı ile karıştırıyorum. Pilav ve makarna gibi

Sürme:

Tam tahıllı lavaş ile sabah kahvaltısı

Lezzet:
En çok zorlandığım bu. İlla menemen yiyeceksem ekmeksiz yiyemem cidden. Salata ve mezelerde de ufacık koparıyorum. Zeytini hayatımda hiç ekmekle yemedim.
0
wild honey suckle
(17.04.24)
ceviz ya da çeşitli peynirleri bala bandırarak yiyiorum.
0
a7x
(17.04.24)
Ekmeği bırakınca aramıyorsunuz bile
0
bir demet ben
(17.04.24)
Ekmegi sadece haftasonu kahvaltida yiyorum.Menemen'e veya zeytinyagina ekmek banmayi haftada bir yapiyorum.Onda da cok abartmadan yapiyorum.illa %100 birakmak sart degil
0
turkuaz
(17.04.24)
Ben ekmeği bırakmıyorum güzel ekmek alıp az tüketiyorum, pazarda bir ekmekçi var ağırlığı 1.5 kilo gelen ekşimaya ekmeği 120 liraya satıyor

Pasta börek kek gözleme poğaça tost gibi ekstra karbonhidratları kestikten sonra, yemeğin yanında avuç içim kadar doygun ekmeği yemeğin ve salatanın suyuna banamayacaksam niye yaşıyorum :)

Tabi benim çok sıkı bir diyetim yok
0
grimavi
(17.04.24)
banmıyorum. hepsi ekmeksiz yenir.
0
gabe h coud
(17.04.24)
öncelikle şu yaşıma kadar banma/sünnetleme isteğim hiç olmadı.
sulu yemek suyunu sevmem yemem. zeytinyağlıya banma isteğim yok.

balın üstüne kaymak koyar karıştırıp yerim.

zeytini sade tek tek atarım, salatada ekmek hiç kullanmadım. sadece menemende ihtiyaç duyarım.
0
mikahakkinen
(17.04.24)
Sulu şeyleri ekmekle değil kaşıkla yiyorum veya pilav.
Çeşitli zararsız tahıl unları ile omleti ekmek gibi pofur bir hale getirebiliyorum.

Ekmek yediğim zaman midemde gereksiz bir şişkinlik varmış.
Şimdi bu hafifliği kaybetmek istemiyorum. Ayda bir makarna yiyorum, al sana diyerek, sonrasında uyuyakalıyorum.
0
sadegazoz
(17.04.24)
Ekmeği komple bırakmadım. Şu dilimli tam tahıllı vs. ekmekler ile tost ekmeği alıyorum. Tost, sandviç, bal (vb. sürülen şeyler) ve menemen için onları kullanıyorum. Menemen zamanı bazen baget ekmek alıyorum alıyorum.

Sulu yemeklerin suyuna bir şey banmıyorum. Barbunya, kuru fasulye gibi şeyleri zaten pilavla karıştırıp yiyorum. Gerisini normal suyunu kaşıklayarak. Zeytin yağına ekmek banmak pek yaptığım ya da aradığım bir şey değil.

Zeytini normal yiyorum. Salatayı da aynı şekilde. Bunlarla ekmeğin alakasını çözemedim. Zeytini hadi zeytin yağı için dedin desek, onu da yukarıda yazmışsın ayrıca zaten ama salata ve 30 küsur yaşındayım salata ve ekmek olayını şantiye ve asker dahil hiçbir yerde görmedim. :)

Bence sizdeki asıl konu ekmek, onu yiyecek bahaneler arıyorsunuz.
0
nawar
(17.04.24)
Bir dönem bırakmıştım ekmeği. Ekmek ile yemeyi sevdiğim şeyleri, ekmeksiz yemeye alıştırmıştım kendimi. Zor oluyordu başlarda sonra ekmeği çok önemsememeye başladım alıştığım için herhalde.
0
rock n roll
(17.04.24)
Ekmege hiçbir zaman bağımlı olmadım, sadece kahvaltıda yerim ama ben hep. Akşam yemeğinde ancak çorba varsa yerim.

Kahvaltıda yarim- 1 dilim ekşi mayalı/ tahıllı-proteinli ekmek yiyorum. Bu dediklerinizi de onunla yapıyorum.

Sulu yemek ve salataları hep sade yerim.
0
fraise
(17.04.24)
diyet bozma günümde banıyorum yağı.
bal yiyeceksem kaşarın üstüne döküyorum.
menemeni çok özledim :(
0
neira
(17.04.24)
(6)

Çağlanın yendiği başka ülkeler var mı?

wild honey suckle
Bugün çalıştığım çok kültürlü okula çağla getirdim. Kolombiya'lısından, ABD'lisine, İspanyol'undan, Hintlisine kimse ne olduğunu bilmiyordu. Hatta İngiliz direkt tohum falan sandı. Çağla bizden başka nerelerde yeniyor, yoksa bize özgü bir şey mi?
Bugün çalıştığım çok kültürlü okula çağla getirdim. Kolombiya'lısından, ABD'lisine, İspanyol'undan, Hintlisine kimse ne olduğunu bilmiyordu. Hatta İngiliz direkt tohum falan sandı. Çağla bizden başka nerelerde yeniyor, yoksa bize özgü bir şey mi?
0
wild honey suckle
(05.04.24)
Ben de merak ettim. doğrudan şahit olan birileri gelmezse diye internette şöyle bir dolanınca iran ve akdeniz çevresi ülkelerde tüketildiği söylenmiş hep. Badem yetiştiriciliği yapılan yerlere de haritadan bakınca aynı yerler öne çıkıyor. ABD'de de sadece Kaliforniya'da yetiştiriliyormuş, oralardan tanıdıklarınız varsa bir sorun bence, sorduktan sonra editlerseniz müthiş olur :D
0
akhenaten
(05.04.24)
@akhenaten ya iran abd belki yetişiyor ama yaygın olarak yenmiyor muhtemelen. gerçi bir türk de ben hayatımda hiç görmedim dedi.
haftaya yunan'da olcam gidip sorcam insanlara öyle merak ettim:)
0
🌸wild honey suckle
(05.04.24)
Çağla aslında olmamış badem. ben meyvelerin olmamış halinin yendiği tek ülke bizimki diye biliyorum, ki hiç kimse yeşil erik bilmiyor. hatta üniversitede californialı bir arkadaşım vardı babasının badem tarlaları varmış, ona sorduğumda yenmez ki o diye cevap vermişti :)
aynı şekilde yeşil erik için de aynısını düşünüyorlar, olmamış erik yenmez diye. ben türkiyeden getirip ikram ettiğimde çok garipsemişlerdi :)
0
wendyangelamoiradarling
(05.04.24)
iran'da da populer çağla (yeşil/olmamış badem) ama belki her bölgesinde değil. tuza banarak da yiyorlar bizim gibi ve buna "chaqale bâdam" diyorlarmis. hatta çağla çorbası da yapıyorlarmış, "khoresh chaghaleh badoom" dedikleri.

wikipedia, türkiye ve iran dışında, israil ve arap ülkelerinde de yaygındır diye eklemiş.

fransa'da provence bölgesinde kuzu yahnisi gibi yemeklere de koyuyorlarmış. baharda akşam yemeklerinden önce aperatif olarak da yenebiliyormuş. portekiz'de şekerle kaplı çağla popülermiş.

edit (ek bilgiler):
lübnan ve suriye'de de yeniyormuş. bizim gibi tuzlayarak da yiyorlar. "لوز أخضر" (lawz akhdar) deniyor yani yesil badem.

yunanistan ve kibris'ta da yiyen varmis. onlar πράσινο αμύγδαλο (prasino amygdalo) diyor.

hindistan'nin bazi bolgelerinde de yeniyormus. hindi dilinde हरे बादाम (hare badam) olarak geciyor.

badem agaci yetistiren akdeniz bolgelerinde yenen yerler vardir, ispanya ve italya'nin bazi yerleri dahil. kazakistan ve ozbekistan'da da yetistiriliyor ve orda da yesil badem yiyenler varmis.
0
ermanen
(05.04.24)
Kuzey Kibris.
0
Yourcousinmarvinberry
(05.04.24)
Bu arada bir Malatyalı olarak ek yapayım;
Kayısı 'nin yeşil hâline de çağla denilir. Sadece bademe değil. Ve Malatyalılar in çoğu kayısıyı çağla iken yer, olgunlaşmış sarı kayısı yiyen pek görmedim
0
etna
(05.04.24)
(3)

Rodosta ne yapalım?

mikahakkinen
bayram önü 3 günlüğüne 1 çocuklu aile olarak rodosa gideceğiz. nerelere gidelim nerelerde ne yiyelim?
bayram önü 3 günlüğüne 1 çocuklu aile olarak rodosa gideceğiz. nerelere gidelim nerelerde ne yiyelim?
0
mikahakkinen
(01.04.24)
yeme konusunda pizza project te pizza yemeden gelmeyin. İtalya’dan göçen bir ailenin dükkanı ve italya’da bile o kadar iyisini yememiştim. Deniz ürünlerine kadar her şeyi yedim ama tek aklımda kalan pizzaları oldu :)
0
administ
(01.04.24)
en iyi yemek tamam restaurant'ta.
0
adivar
(01.04.24)
tamam restauran'ta kesinlikle gidin.
sanırım deniz sezonu açılmamıştır o yüzden beach tavsiye etmiyorum ama eğer bütçeniz de uygunsa azıcık da fine dine istiyorsanız marco polo'yu şiddetle tavsiye ediyorum. çok fotojenik ve estetik bir yer.
bunun dışında kale ve sur içi çok güzel. bol bol gezin. lindos'a da uğrayın ancak arabalı olmanız şart. yaklaşık 40 dakika sürüyor yol.
iyi tatiller
0
wild honey suckle
(02.04.24)
(13)

İnsanların çocuk ismi seçme kriterleri neden bu kadar değişti?

wild honey suckle
Eskiden türkçüler, türkçü isimleri koyar, dinciler, klasik arapça kaynaklı ama mantıklı isimler koyar, bir tık daha modernler de dönemin moda isimlerini koyar geçerdi.Şimdi isimler her kesim için o kadar kötü olmaya başladı ki.Paşa, Alfa gibi evcil hayvan isimleri koyanlar mı ararsın, liya, miya, ni
Eskiden türkçüler, türkçü isimleri koyar, dinciler, klasik arapça kaynaklı ama mantıklı isimler koyar, bir tık daha modernler de dönemin moda isimlerini koyar geçerdi.
Şimdi isimler her kesim için o kadar kötü olmaya başladı ki.

Paşa, Alfa gibi evcil hayvan isimleri koyanlar mı ararsın, liya, miya, nina, gibi dört harfli nereden geldiği ne anlam ifade ettiği isimler koyanlar mı, dincilerin 2 isim sevdası mı.. nerede kaldı zeynepler, mehmetler falan. islami isimse bunlar da islami. modern isimse, batuhanlar, gökçeler, dilaralar falan nerede? cidden anlamıyorum yeni nesilin bu denli kötü isimler koymasının bir sosyolojik nedeni var mıdır?

şu an okuttuğum sınıflarda sarya, parscan, hafız falan isimli çocuklar var. isim seçme kriterlerimizi bu kadar kökten değiştiren neydi?
0
wild honey suckle
(22.03.24)
Değişen kültürel yapı tabiiki.

İsim bir imajdır, insanların kılık kıyafeti, hangi restoranlara gittiği, nerede kahve içtiği nasıl değiştiyse, isimler de bununla paralel olarak değişti. Dizilere bakın kaç tane ahmet, dilara var, anlarsınız.

Hafız eski bir isim buarada.
0
biryazgünü
(22.03.24)
İsimler eskiyen şeyler bence ya. Bebek isimleri ve yetişkin-yaşlı isimleri her dönemde az çok farklı oluyor. Çok klasik mehmet falan gibi isimleri saymazsak bu hep böyleydi.

Bebekler isimleriyle birlikte büyüyor büyürken de eskitiyor. Sonrasında yeni gelen nesiller bunları dede, nene adı olarak görüp demode buluyor. Şu üst soy sorgulama modülü e devlette ilk açıldığında herkes gördüğü tuhaf isimleri yazıyordu neler neler vardı ekşide başlığı var hala.

İsimlerin garip gelmesi tamamen alışılmışlıkla ilgili değil mi sizce de. O isimlerle büyüyen insanlar bunları tuhaf bulmayacaklar. Ben bu tarz tartışmaları 10-15 sene öncesinden de hatırlıyorum. Furkanlar bile garip geliyordu, ilerde furkan dedeler mi olacak şimdi diye kıkırdıyordu insanlar. Şimdi her yer furkan doldu, çok alışıldık bir isim haline geldi hatta demode bile oldu.
0
akhenaten
(22.03.24)
Farklı olma çabası. Ve bence ülkede kültürel olarak bir kafa karışıklığı yaşanıyor. Özellikle batıda böyle bir isim vermede kültürel değişim yaşanmıyor gördüğüm kadarıyla.
0
prole
(22.03.24)
bizim ülkenin insanı çok konuda eksik, bir şekilde eksikliklerini çocuklarından çıkarıyorlar. hem bizim kuşak hem bizden önceki kuşak.
0
gule gule
(22.03.24)
çocuğuma alper koyduğum için neden modern isim koymadın linci yedim arkadaşlarımdan. böyle bir algı var. erkek çocukların tamamı aras uraz pars filan
0
kaptan maydanoz
(22.03.24)
@prole evet batıda hala jack, sarah, beth ne bileyim klasik isimler devam ediyor. bizde herkes farklı olmaya çalışıyor. cidden artık yeni nesil isimleri hem anlamıyorum hem de garipsiyorum. Meva diye isim var mesela. Meva nedir? Nereden geliyor bunlar.
0
🌸wild honey suckle
(22.03.24)
Farklı olma çabası +1
Bir de Türkçe karakter olmasın, yabancılar kolay telaffuz etsin isteği var.
0
auroraaurora
(22.03.24)
böyle giderse insana isim yerine barkod dahi verilebilir.
www.indyturk.com
0
diyecevaplandı
(22.03.24)
Yabancı ülkelerde telaffuz konusu oldukça mantıklı ama farklı olma çabasına kahkaha atıyorum. Farklı olacağız diye girdikleri yolda herkesin kızının adı Lena, Eva falan oldu. Mehmet-Ayşe yerine Ömer Eymen-Eva olacak en yaygın isim. Farkında değiller :)
0
nawar
(22.03.24)
bi tanıdığım çocuğunun adını "efra" koymuş.
anlamını çok merak ettim google'da kaynağı birinin götü herhalde, allahtan gelen esinti yazıyor. lol
evde osmanlı türkçesi sözlüğüm var, tuğla kadar ona baktım. "kuruntulu, vesveseli adam" demekmiş. azıcık araştırsalar bari.
0
ofelia
(22.03.24)
ben de tersine klasik isim cok duyuyorum hatta icim bayiliyo mesela ayse, zeynep, ahmet, ali, muhammed. bi de bunlarin junioruni istemem cevremde herkesin ismi ayni en az 10 tane busra vardir aktif gorustugum, bir o kadar sena, zeynep, merve..... artik birinden bahsederken parantez acmam gerejiyor, mehmet zaten bizde dededen toruna kadar silsile seklinde gidiyo soyadlari da ayni olacak sekilde. kesinlikle farkli olmayi savunacagiz hele bu konudaki magduriyetim hat safhadayken. sorun sadcee farkli zannettiklerinin yine furya seklinde akranlariyla ayni ismi tasiyacak olmalari. en korkuncu benim icin ecrin ile ceylin...
0
ala09
(22.03.24)
Çünkü ebeveynler, çocuklarını yetişkinlik projeleei olarak görüyorlar. Isim koyma ile bu süreç başlıyor.
0
Amaranta ursula
(23.03.24)
orijinal olma isteği.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(23.03.24)
(39)

Evlilik ve tükenmişlik hissi, boşanma düşünceleri, tavsiye..

ustapasta
Selamlar, biraz uzun yazacağım. Doldum fakat tanıdığım biriyle dertleşmek istemiyorum. Eşimin mahremiyetini ihlal etmiş olurum diye tanıdık biriyle konuşmayı doğru bulmuyorum. O yüzden burada oversharing'in dibine vuracağım üzgünüm. Nasılsa kimse beni tanımıyor. Evli ya da başından evlilik geçmiş ki
Selamlar, biraz uzun yazacağım. Doldum fakat tanıdığım biriyle dertleşmek istemiyorum. Eşimin mahremiyetini ihlal etmiş olurum diye tanıdık biriyle konuşmayı doğru bulmuyorum. O yüzden burada oversharing'in dibine vuracağım üzgünüm. Nasılsa kimse beni tanımıyor. Evli ya da başından evlilik geçmiş kişiler (özellikle kadın) özelden yazarsa ne güzel olur.

Yaş 33, 5 yıllık evliyim. Eşimle severek evlendik, hala da seviyorum. Güvenilir, merhametli, iyi kalpli bir insan. Neşeli çocuk ruhlu biri, ailem de onu kendi çocuğu gibi sever. Sorun ne diyecek olursanız, sorun 5 yıl geçmesine rağmen hala oturmayan bazı şeylerin beni artık tüketmiş olması. Her şey ama her şeyin benim ittirmemle, benim iknamla yapılması. En basitinden, ikimiz de çalışıyoruz ve haftasonları 1 gün temizlik yapılması gerekli. Bunun için hala her haftasonu mutlaka bir gerginlik olur. “Ben bugün yapmayacağım sen kendi payına düşeni yap. Ben yarın yaparım. Şu zaman yaparım bu zaman yaparım.” İşten geliyorum o içerde yatarken ben yemek yapıyorum yiyoruz (yemek bende, bulaşık onda). Mutfakta bulaşıklar gece saat 10 11’e kadar bekler kokar. “Biraz yatayım yapıcam, yoruldum, maça gideyim gelince toplicam.” Her şey bir savaş evde. En basic rutinler bile devamlı gerginlik sebebi. Haftasonu temizliğimizi iki üç saatte halledip güle oynaya bir yere çıkamıyoruz. Kavga edip bozuşuyoruz ve tüm haftasonu evde küs geçiyor bazen. Böyle günlerde kendimi camdan atasım geliyor ruhum daralıyor. Onun çok da umrunda olmuyor. Karşımda 36 yaşında bir erkek değil de, annesi tarafından devamlı dürtülen 15 yaşında bir ergen var gibi hissediyorum. Bunlar basit örnekler ama demek istediğimi anlamışsınızdır. Hiç bir iş yapmadan yatarsak ondan iyisi yok, o zaman kavga etmeyiz. Sarılıp yatmak ister bütün gün.


Eşim çocukları çok seviyor, ben de istiyorum 10 aydır çocuk deniyoruz ancak henüz olmadı. Her ne kadar temas bağımlısı olsak da bu biraz şefkat ağırlıklı olmaya başladı, cinsellik çok çok seyrekleşti. Ovulasyon günleri dışında nadiren beraber oluyoruz. Belli günlerde olunca vazife gibi oluyor, kendimi çok kötü hissediyorum, istek duyamıyorum. Bunu onunla birkaç kez konuştum, bari şu ovulasyon günlerinde biraz beraber zaman geçirsek, biraz romantik bir ortam olsa da ben kuluçka makinesi gibi hissetmesem. Ama bir türlü aşamadık, tamamen tatsız isteksiz, çocuk yapmak üzerine yaşanan bir eyleme döndü. Açık açık ona cinsel yaşamımızdan inanılmaz mutsuz olduğumu söyledim. Güzellikle söyledim olmadı, kavga ettim olmadı. 60 yaşında bir çiftin yaşamı bizden iyidir, inanın artık uğraşmıyorum ve geçtim bu konudan.


Gelelim bugün kopan kavganın sebebine. Bu ay doktora gittim ve birkaç gün ovulasyon takibi yapıldı. Pazartesi yumurtlama gördü ve üç gün birliktelik olmasını önerdi doktor. Pazartesi yaptık iyi hoş. Salı yani dün akşam eve geldik, yemek faslı. Sonra aslında haftasonu yapması gereken fakat yine ertelediği bazı ev işlerini yaptı. Sonra dışarı terziye gitti, çıkmışken biraz arkadaşlarının yanına uğradı ve 22.30 civarı eve geldi.


Ben bu arada haftasonu memleketten topladığımız bazı taze otları ayıklayıp haşlayıp buzluğa atmakla meşguldüm. Amk otları tam gününü buldu fakat ertesi güne kalsa artık bozulacaktı. Uzun da bir iş. Neyse benim saat 00.30 gibi işim bitti. Bu arada salonda yatıyor, asla gelip yardım teklif etmiyor. Ovulasyon var değerlendirmemiz lazım, zaten saat geç olmuş. Yardımın dokunmasa bile gel, napıyosun canım de, bi ilgilen. İşim bitti salona geçtim yatıyor, eline sağlık dedi yanıma gelsene dedi. Gerçekten o kadar istemedim ki o an, duşa girip yatıcam dedim ve gittim, çıktığımda uyumuştu. O gece bir şeyler yaşanacaksa o akşam biraz daha ilgili olunmasını, moda girilmesini istiyorum, çok mu abes bir şey istiyorum ki?


Bu sabah kalktık, modum düşüktü. En değerli gün boşa geçmişti çünkü. Noldu diye sorduğunda kavga koptu. Beni suçluyor, bütün sorun akşam sana mutfakta yardım etmemem mi diyor. Bendeki birikmişliği asla ama asla anlamıyor, kaç kez anlatmama rağmen. Gece seni yanıma çağırdım gelmedin diyor. Artık vazife gereği yapılan randevulu ilişkilerden de sıkıldığımı söyledim. Ovulasyon zamanında da biraz isteksiz yapıverelim idare et diyor. Sanki o günler dışında yapıyormuşuz gibi. İnanılmaz kötü kavga ettik, birkaç kez ayrıl benden o zaman dedi, bana çok ağır bir cümle kurdu hatırladıkça gözlerim doluyor. Benden ayrıl o zaman, kendini yaptırtacak birini bulursun çok meraklısın ya zaten dedi (elbette bu kelimelerle değil). İnanamadım, hiç bu kadar ağır cümleler kurmazdık kavga ederken.


Bu lafı yutamıyorum. Her ay aynı günlerde, her haftasonu aynı günlerde aynı konulardan kavga etmekten artık tükendim. Dışardan bakıldığında iyi bir çiftiz, ayrı ayrı bakıldığında belki de iyi insanlarız. Ne desem yapar, ama kendisi asla bir şey planlamaz. Kendi kendine bir fikir ortaya atmaz. Bütün erkekler mi böyle? Ne istedin de yapmadım diyor, çok basit, ben o da bir şeyler istesin istiyorum. Her şeyi düşünmek zorunda kalmak istemiyorum, biraz ipleri eline alan, bu kadar edilgen olmayan bir eş istiyorum. Gerek güzellikle gerek kavga ile kaç kere konuştuk. Hep dikkat edeceğim diyor ama olmuyor.


Bu akşam eve gitmeyi düşünmüyorum o ağır lafın üzerine. Boşanmak istiyor muyum? Bilmiyorum, ama eşimi artık bu haliyle istemediğimi biliyorum. Eskisi gibi olsun istiyorum. Ben hiçbir kavgada ayrılık kelimesini kullanmam ama o bugün birkaç kez söyledi. Ayrılmak öyle zor geliyor ki. Yeniden bir hayat kurmak, bütün rutinlerinden vazgeçmek, hayatın tepetaklak olması. Bu ruh haliyle bunlarla başa çıkamayacak gibi hissediyorum. Çift terapisi işe yarar mı bilmiyorum.


Her akşam evde boş boş yatarak geçirdiğimiz bir hayat, ben talimat verdikçe sorunsuz olan, duygusal olarak çok bir şey beklemediğim evliliğim. Bütün evliliklerin sonu bu mu? Erkekler bu rutin yaşamı sorun etmiyor biz mi ediyoruz? Şiddet yoksa aldatma yoksa her şey okey midir? Artık intihar eden insanların ruh halini bile anlayabiliyorum. Eskiden çok şaşırırdım, madem hayatından vazgeçecek duruma geldin, bari her yolu dene, ölümden kötü ne olabilir evden ayrıl aç kal sürün, olmazsa yine intihar edersin derdim içimden. Şimdi anlıyorum, insan bunlarla uğraşmayı göze alamayacak, savaşamayacak kadar tükenmiş oluyormuş. Uğraşmak istemiyormuş sadece bitsin istiyormuş. Ayrılmak istemiyorum, tüm bunlarla uğraşacak, aileme laf anlatacak, yeni bir hayata başlayacak gücüm yok. Tüm bunları göğüslesem bile boşanınca hayat daha mı iyi olacak, bunun garantisi yok. Ama böyle de o kadar mutsuzum ki.
0
ustapasta
(13.03.24)
hocam şöyle bir şey var, evliliklerin çok azı aradaki sevgi ve aşkın azalmasından dolayı bitiyor, daha çok böyle sorumsuzluklar ve hayatı paylaşmamak yüzünden bitiyor ve bir taraf tükeniyor

sizin kafanızı karıştıran şey "ama çok iyi bir insan, aileme ve çevreye çok iyi"

bu düşünce karar vermenizi zorlaştırıyor, ben böyle bir insanın değiştiğini görmedim, 50-60 yaşına gelip hayatının çoğu böyle angaryalarla harcanmış, tükenmiş çok kadın var

hocam bir de korunun bu çocuk konusunu hemen araya sıkıştırmayın, çocuğunuz olursa bu sorunlarınızın üstünü bir süre daha örtecek, çocuk büyürken zamandan da yemiş olacaksınız, çocuk bir adet sorumsuz ebeveyn ve bundan dolayı sürekli gergin ve öfkeli ebeveynin olduğu çok huzursuz bir evde büyüyecek, çocuk olunca eşiniz değişmeyecek, siz yine ev işleri, ev dışı sorumluluklar, çocuk bakım sorumluluğu hepsiyle tek başına uğraşmak durumunda olacaksınız

33 yaş çok genç daha, siz içinde bulunduğunuz koşullar yüzünden enerjisiz ve karamsar hissediyorsunuz, 40ındaki kadınlar hayatı yeniden yaşamaya başlıyorlar daha mutlu daha enerjik
0
grimavi
(13.03.24)
Öncelikle şunu söylemeliyim,

Bu olanları maalesef çoğu evli çift yaşıyor. Erkek ve Kadın versiyonu olarak azıcık farklılıklarla çoğu yerde duyuyorum bunları. Yaşayanlardan birisi de benim. Bu yaşadığınızın erkek tarafındayım.

Her şeyi denedim, profesyonel ve geleneksel olarak tüm tavsiyeleri yumuşak başla uyguladım. Olmuyor.

7 yıl sonra Bebek oldu, onun hikayesi de çok başka ama; takibi ve tedaviyi de ben kontrol ediyorum tabi ki. Yani size şunu desem anlarsınız, eşim ne zaman regl olacak bilmiyor ve takip etmiyor. Kendisi de mühendis bu arada. Makina sahasında imkansızı ürettirmeyi başaran kadın. Demekki böyle, evilik başka bir yetenek.

Boşanmak, bana da yorucu geldi. Tam ciddi kararlar evresinde bir sürü major değişiklik ve kayıplarım oldu. Saldım.

Amatörce ama çok doğru; olmayınca gerçekten olmuyor.
0
achilles
(13.03.24)
@edmond honda aslında hiçbir iş yapmıyor değil. Her şeyi yarı yarıya yapıyoruz, ama sorun bunu bir rutin olarak kabullenememesi. Hep benim söylemek zorunda kalmam. Herkesin işi belli, o yapmazsa ben elimi bile sürmem onun işine.

Dünyanın en sevgi dolu insanı bu arada, yeğenim bile ona bayılıyor çok güzel anlaşıyorlar. çocuk yaparsak sevgisiz asla kalmaz ama ev işleri büyük sorun olur. Bu beni de çok düşündürüyor. Sevmekle olmuyor, sevgi dolu ama tembel.
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
en doğrusu minik darılmaları biriktirmemek. az önce bulaşık nedeniyle kavga ettiğin insanla sevişmek istemiyorsun. istediği kadar seksi olsun. bunu aklından çıkarma. senin için de öyle değil mi? güzel güzel konuşun. ikiniz de adım atın. birbirinizi yıpratmamak için elinizden geleni yapın. umarım düzelirsiniz ama ayrılmak dünyanın sonu değil. bazı kalıplara girmek zorunda değilsin. evlilik kutsal değil.

edit: imkanınız varsa haftada bir iki kez yardımcı tutun. öncesindeki gün bulaşık temizlik yapmayın, onları da yapar. haftada 2 gün dışarıdan söyleyip bulaşık çıkarmadan işinizi halledin. bir gün arkadaş aile ziyareti yapın. bir gün de dışarıda yiyin :) haftada bir iki günden fazla evde yemek yapmayın. o kadar büyük dert olmaz. eşin bu ve bunu değiştiremezsin. belki orta yolu bulabilirsin. istiyorsan.
0
gabe h coud
(13.03.24)
evli değilim hiç olmadım. o yüzden evlilikle ilgili yerlere girmicem, yaşayanlar daha iyi bilir. ama şunu görmek zor olmasa gerek, şimdiden böyle olan bir adam çocuk olunca sizce kendiliğinden sorumluluk üstlenip de çocukla ilgilenir mi? sizi rahat ettirir mi? yoksa siz 'iki' çocukla uğraşırken heder mi olursunuz? bence cevap ortada. bu senaryoda evet çocuğa da yazık olur ama bence yazığın en büyüğünü kendinize etmiş olursunuz. 33 yaşında böyle hissetmek normal değil, bunu ömrünüzün geri kalanına da yaymayın, bu adamdan çocuk yapmayın.

bu ruh haline girmek mutlak son değil, normal değil, doğal değil, herkes böyle olur evlilik böyledir vs diye bir şey yok, yaşadıklarınız düzeltmeniz gereken şeyleri gösteriyor, kabullenmeniz gerekenleri değil. çocuk fikrinden vazgeçip ilişkinizi değerlendirip iyileştirmeyi deneyebilirsiniz, bunun için çift terapisi iyi olabilir. ama işe yaramazsa da gencecik bi insansınız ayrılıp çok da güzel fıstık gibi yaşarsınız, hem de büyük küçük kimseye annelik veya hizmetçilik etmeden.. savaşacak da bir şey yok. düzgün bi insansa zaten ayrılırken sorun yaşamazsınız. çevreniz dar kafalı değilse sonrası da sorun olmamalı. milyonlarca bekar var, nasıl yaşıyorlarsa öyle yaşayacaksınız. maaşınız varsa kendinize göre evinizi tutuyorsunuz ve sadece kendi mutluluğunuzu dert ederek keyifle yaşamaya başlıyorsunuz. çok güzel oluyor valla, istediğinizde istediğinizi yapıyorsunuz, kimseye hesap vermiyorsunuz, rica minnet iş yaptırmıyorsunuz, laf anlatmıyorsunuz, caz trip çekmiyorsunuz, başkasının derdiyle hantallığıyla uğraşmıyorsunuz, sadece kendinizi düşünüyorsunuz falan şahane bi hayat. daha heyecanlı ilişkiler de yaşayabilirsiniz, size kalmış, istemeseniz de yaşamazsınız, kafanız rahat oh mis. teknik ve halledilebilecek zorluklara takılıp hayatı kaçırmayın, içinde bulunduğunuz ruh halinde olumsuzluklara odaklanmanız normal, ama yaşayınca ya niye daha önce yapmamışım diyeceksiniz sadece. kendinizi sonunu bildiğiniz bu yorucu hayata hapsetmeyin. kendiniz için yaşıyorsunuz, iyileştikçe bunu daha iyi görür insan, iyileşmeye odaklanın.

hiçbirini yapmıyorsanız bile kendinizi seviyorsanız şu an katiyen çocuk yapmayın derim naçizane, denemelere son verin. (30k)

ek: söylediği lafı unutmuşum, direkt o kısım bile ayrılık sebebi ama neyse.. hak etmediğiniz lafları yutmayın. iyi insan falan filan diye onur kırıcı sözlerini alttan almayın. o kısma takılmışsınız diye açasım geldi ama hocam zaten ortalama insan iyi insan oluyor. bariz kötülük yapmadığı sürece herkes iyi valla. sıradan bi şey bence. tek başına tutunulacak bi özellik değil.
0
nic cage
(13.03.24)
İnsanların evliliklerini yürütmemelerindeki temel sebeplerden en önemlilerini saymissiniz. Kadınların çalışma hayatındaki sorumlulukları yetmiyormuş gibi eve gelince de sorumlulukların devam etmesi, erkeklerin anne evinden sonra eşlerini de evin işlerini yapmak zorunda olan kişi olarak mimlemeleri kültürel olarak bizde zaten çok yaygın. Bunu kavga ederek, kuserek de tamir edemezsiniz. Anlaması gerekir. Önemli nokta şu, anlamaya gönlü var mı?


İkinci nokta aslında evliliklerde çok çok önemli fakat bizde kültürel olarak konuşulmaz. Biten evliliklerin çoğunda cinsel problemler vardır. İnsanlar bunu yok sayamazsa boşanır, yoksa da hayatları boyunca evlilik doyumundaki en önemli noktalardan biri eksik olarak hayatına devam eder. Zaten kadının cinsel doyum bekledigini söylemesi de genelde abes karsilanir. Eşinizin söylediği söz karşısında kirilmissiniz ve bu gayet anlasilir. Ama o da zaten sorunun kendinden kaynaklı olduğunu düşündüğü için ve bunu kabullenmekte zorlandığı için agresif bir tutum takinmis.

Yukaridakilere katılıyorum, bence böyle bir durumda çocuk yapmayı bir süre erteleyin ve eşiniz de kabul ederse birlikte çift terapisine gidin. Çözülmeyecek noktadaysa boşanmak dünyanın sonu değil ama en azından çaba sarf etmiş olursunuz. Çözülecek bir sorun varsa da karşılıklı iletişimle cozebilirsiniz. Sevgi ve aşk ise çok farklı olgular. Aşk yıllar içinde elbette şekil değiştirir ama sevginin baki olması gerekir. Birbirinize vakit ayırın, rutinlerim dışına çıkmaya çalışın.

İlişkilerimize duygusal yatırım yapıyoruz, emek veriyoruz. Bu yüzden bittiğini kabullenmekte zorlanıyoruz bazen ama şunu aklimizdan cikarmamak gerekir; "her iyi insan ve iyi baba, iyi bir eş olacak diye bir kaide yok".

Not: ben de evli ve çocuksuz bir kadın olarak yazdım bunları.
0
fraise
(13.03.24)
hepsini okudum.

bence bu sorunu çözebilirsiniz. adam kötü bir adam değil anladığım kadarıyla.
bence çocuk için acele etmeyin. yani şu an çocuk için yeterince enerjiniz yok.
ev işlerini tekrar bir bölüştürün ya da konuşun.
kendinize çok vakit ayırın.
amk otunu bırak bozulursa bozulsun yani.
birbirinze güzel şeyler söyleyin. film izleyin falan.
yani birbirinze vakit bulamamanızın bütün sebebi bu ev işleri mi.
erkekler biraz daha vurdumduymaz oluyor ama bence eşiniz de elinden geldiğini yapıyor.

burada ayrıl falan diyenleri ciddiye almayın. bekara karı boşamak da kolay diye bir laf var.
bence bu evlilik kurtarılır.

ama söylediği o laf biraz ayıp etmiş bence ciddi değil sinirlenince ağzından çıkmış.
0
OgutucuRecep
(13.03.24)
Erkek tarafıyım. Harekete geçme konusunda çok benzer durumlar yaşadım. Zamanla ortada buluştuk.
Her ikinizin de birbirinize doğru adımlar atmanız gerektiğini düşünüyorum. Bulaşıkları yıkamaması değil sizin sorununuz, sizin uygun gördüğünüz saatte yıkamaması.
Siz her konuda onu harekete geçirmek zorunda hissettikçe dürtükleyen bir insan oldunuz, o da dürtüklenme olmadan hareket etmeyen bir insan oldu. Sorun, sorunu doğurdu.
Çift terapisinin işe yarayacağını düşünüyorum.

Akşam eve gitmeme kararınızı bence gözden geçirin çünkü orası sizin eviniz. Zaten iyi bir durumda değilken bir de rahat etmediğiniz bir ortamda uyumakla uğraşmayın.

Çok şanslısınız ki çocuk konusunda acele etmenize gerek yok, henüz 33 yaşındasınız. İlişkiniz istediğiniz hale gelene kadar o işi biraz duraklatabilirsiniz.

Burada okuduğumuz birkaç satırla "bu evlilik devam etmemeli" gibi bir sonuca varan olursa asla kulak asmayın. Yapıcı tüm tavsiyeleri dikkate alıp yıkıcı tüm tavsiyeleri göz ardı etmenizi öneririm.
0
michael_knight
(13.03.24)
bence adamın pasif rol almasından zaten bunalmışken bu çocuk meselesi tuz biber olmuş. bence çocuk konusunu erteleyip diğer sorunları çözmeye odaklanın ve gündeminizden ovulasyonu vs. çıkarın.

gördüğüm kadarıyla ve eşimi de düşünürsem çoğu erkek kendisinden bir şey istenmeden bir şey yapmamaya plan program yapmamaya eğilimliler, bu doğru.

edit: bu arada ettiği laf konusunu unutmuşum ciddi anlamda özür dilemesi gerekiyor. telafi etmesini beklerdim ve eve gitmeyebilirdim ben de.
0
sanguine mcqaer
(13.03.24)
okudum hepsini
çocuk yapma işini durdurun öncelikle böyle bir ilişkiniz varken. bu sağlıksız bir karar, bence. sonrasında da mutlaka iyi bir terapist bulup terapiye gidin birlikte. iki taraf da çözmek istiyorsa halledersiniz. kavga etmeden konuşma ortamı yaratıp oturup konuşun bir de. belli ki bir şeyler yaşandıkça kavga ederek konuşuyorsunuz. sorun çıkmadığı bir anda oturun konuşun, randevulaşın hatta dışarı çıkın bir yerde oturup bir şeyler içerken konuşun.
0
veritaslibertas
(13.03.24)
Genel olarak bu düşüncede misiniz yoksa bir an için sinirlendiğinizde mi böyle hissediyorsunuz?

Bence sıkıntınız büyük. Eşiniz sizin söylediklerinize rağmen konfor alanından vazgeçmiyor. Ben de evlenmeden önce elimi sürmezdim işe. Ailem sağolsun yapardı.

Şimdi evlilikten sonra işbölümümüz var ve uyuyorum buna. Ama buna eşim zorlamadı.Ben kendim uymak zorunda olduğumu idrak ettim. Kimse çocuk değil.

Hatta işleri bir an önce bitirelim de rahat rahat oturalım diyorum eşime de. Bir de bu kadar iş yapmıyor diye söylenirken çocuk düşünüyorsunuz. Çok ilginç.
0
drako
(13.03.24)
bu akşam eve gitmeyeceksen de haber ver yüzünü göresim yok, şuradayım vs gibi. habersiz eve gitmemek büyük hata olur.

ev işi olayı dışında nasılsınız? eğleniyor musunuz? mutlu musun? beraber vakit geçirmekten hoşlanıyor musun? birbirinize hala değer veriyor musunuz? bunların cevabını düşün. olumlu ise kurtarmaya bak. sen boşanmak istemiyorsun çünkü bence.

temizlikçi tutun imkan varsa. yani belli bu adam temizlik yapmak istemiyor. ve iki yetişkinin yaşadığı evde de her hafta detaylı temizlik yapmak gerekmiyordur bence. bizde 1,5 yaşında bebek ve kedi var mesela. bazen sadece süpürge yapıp geçiyoruz. tozu gördüğüm halde toz almadığım hafta sonları oluyor. onun yerine ailemle vakit geçirmeyi tercih ediyorum. gerçekten kılı kırk yaracak kadar önemli mi bu temizlik meselesi? yapmayın evi bok götürsün demiyorum da bazı haftalarda da olduğu kadar yapıverin. inan sen kafana taktığın için bu mesele bu kadar büyük görünüyor gözüne. akşam yemeğinden sonra 10-11e kadar bekler bulaşıklar demişsin. beklesin. ne kadar kokabilir ki? sonuçta 11de de olsa kaldırıyor. yani sen onun öğretmeni, annesi, ev arkadaşı değilsin. senin sınavından 100 almak zorunda değil. 5 sene kavga etmişsin, konuşmuşsun olmamış. demek ki başka bir yol bakılmalı.

ipleri eline alsın diyorsun, edilgen olmasın diyorsun ya. bu adamın karakteri. sen adamdan A değil B olsun istiyorsun. sen zaten A ile evlenmişsin. değişmesini beklemen saçma değil mi? hani farklı bi durum olur değişmesini beklersin ama adam karakter olarak pasif demek ki. şimdi şöyle düşün. sen çok planlı, programlı, her şeyin kendi istediği gibi yapılmasını isteyen birisin diyelim. eşin de 5 sene sonra gelsin desin ki ben bu kadar dominant bir kadın istemiyorum, pasif olsun istiyorum. sence olur mu öyle bir şey? insanın karakteri neyse odur ya, değişmez. hele otuzlardan sonra hiç değişmez. törpülersin, dikkat edersin ama bir yere kadar.

cinsellik konusuna gelirsek. bazı insanlar isteksizdir. bunu kabul edelim. bir de adam yanıma gelsene demiş. kendisine göre gayet hoş bi davet. sen de reddetmişsin. suçu kendinde görmüyor doğal olarak. o güne otları bırakmak, buzluğa atmak filan senin kafanda yarattığın, çok da gerekli olmayan bir iş. iki saatini harcayıp yoruldun ve hırsını ondan çıkardın. hayatımda ot haşlayıp dolaba attığımı hatırlamıyorum bu arada. neyse. sonuç olarak çok da istekli biri değil belli ki ve hamilelik takvimi işi iyice rutine bindirmiş iki taraf için de.

bence çocuk işini erteleyin. zaten bu temizlik durumu çocuktan sonra seni daha da delirtir. hele taze otu buzluğa atan bi insanın bebek ek gıdaya geçince yapacağı şeyleri düşünemedim bile. sen kendini yorarsın eşin sadece güle oynaya ilgileneceği kadar ilgilenir. gelsin daha büyük kavgalar.

çocuk işini erteleyin. evlilik terapisi alın. ama gerçekten boşanma isteği varsa bir süre belirle. değişim görmek istediğini net bi şekilde belirt. baktın değişim yok o zaman boşanırsın.
0
elorelia
(13.03.24)
5 yıllık evli ve 20 aylık çocuk sahibi er birey olarak yazıyorum;

Sizin probleminiz çözülmeyecek bir problem değil ancak ikinizin de gönüllü olması ve psikolog desteği almanız gerekiyor. Buradan ya da cevrenizden alacağınız tavsiye ile çözemezsiniz.
Şunun kararını vermen lazım gerçekten bu kişi ile evliliğini devam ettirmek istiyor musun?

Eğer devam ettirmek istiyorsan eşini karşına alıp de ki "Ben seninle hayatıma devam etmek istiyorum ancak bu şartlarda değil psikolog desteği alalım" de o da eğer seninle devam etmek istiyorsa zaten kabul edecektir.

Eşimle iletişimimiz çok güçlü ve paylaşımcıyızdır ona rağmen çocuk olduktan sonra çok kez tartıştık çok zorlandık çünkü hem yorgun hem de tahammül azaldığı için sürekli gerginlik oluyor, çocuğun uykuları yeni oturmaya başladı ve ancak kendimize gelebildik bu problemleri aşmadan sakın çocuk yapmayın.
0
mirty
(13.03.24)
elorelia +1

1. çocuk işini erteleyin
2. genel temizlik için birini alın, haftalık ya da iki haftada bir mesela
3. mükemmeliyetçi tavrınızı törpülemeye çalışın, her hafta ev süper tertemiz olmak zorunda değil. bulaşıklar da 11 gibi makineye konsun, idare edilir bunlar

bu arada evli biri olarak yazıyorum, diğer şeyler bir yana, eşinizin itiraz etmeyip her programa katılması o kadar güzel bir şey ki. varsın program yapmasın, hepsine uyması bile güzel.
0
noxie
(13.03.24)
yazdıklarınız boşanmayı gerektirecek bir durum değil gibi, düzeltilebilir şeyler. eşiniz ev işleriyle çok istekli olmayabilir. peki boşanıp yeni birini bulduğunuzda istediğiniz gibi biri olacağından emin misiniz ve hatta birini bulabilecek misiniz?

erkeklerin büyük çoğunluğu eşiniz gibi. bence bi orta yol bulmaya çalışın.

bu arada eşiniz kötü konustuysa ayıp etmiş.
0
tabudeviren
(13.03.24)
teşekkür ederim fikirlerinizi okumak iyi oluyor öyle dolmuştum ki. Ot konusuna bu kadar takılmayın evet zamanlaması biraz saçma olsa da:) ot olmaz b.k olur, mesele yetişkin bir insana 5 yıldır hala devamlı ne yapması gerektiğini söylüyor olmak. Cevabın birinde dediği gibi bulaşık için tartıştıktan sonra kimse kimseyi arzulamaz. Birbirinden alakasız gibi görünen bu konular tamamen iç içe geçti ve birbirini etkilemeye başladı.

@eloreila ve diğer herkes, normalde (yani sorumluluklarımız söz konusu olmadığında) gayet iyiyiz. Beni hiç kırmaz hayır dediğini kolay kolay hatırlamam, ben de aynı şekilde ona değer veriyorum, mesela bu akşam eve gitmek istemiyorum ama ailemin evine de gitmek istemiyorum anlarlar onun hakkında kötü düşünürler diye:/ Sanırım gerçekten bizim en sık kavga nedenimiz ev işleri, haftada bir temizlikçi işini düşünebilirim. İkinci sorun bana göre cinsel yaşam, çocuk konusu zaten kötü olan şeyi daha kötü hale getirdi. Bunu bir süre erteleyeceğim. Eşime boşanmanın tüm zorluklarını göze alacak kadar katlanamıyor değilim, sadece bu döngüyü tekrar tekrar tartışmak ve çözememek beni yordu. Tükenmiş ve kendimi anlatamıyormuş gibi hissediyorum. O kadar laf anlatmama rağmen dün mutfakta yardım etmemem mi tüm sorun demesi mesela. Bunların beni ne kadar yıprattığını anlayamıyor, kendisi benim kadar etkilenmediği için.
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
Selamlar henüz 2 yıllık evliyim (29E). Hepsini okudum bir şeyler karalamaya geldim.

Ben de ilişki anlatmayı veya okumayı çok severim o yüzden paylaştığınız için ve net, uzun yazınız için teşekkürler.

Biz de bu tarz olmasa da çok kavgalar ettik. Öncelikle şunu anlamak gerekiyor. Kadınların sorun ettiği şeyler bizim beynimizde "bu niye sorun şimdi ya", "bunu niye tartışıyoruz şimdi", "ben nerdeyim zaman dursa keşke uçsam gitsem şuan" gibi şekillerde yorumlanıyor. Yani önce bunu kabul etmek lazım. Ben de şu açıdan eşinize benziyorum, sorun sevmem, gerginlik sevmem. Evde yapılması gereken bir iş varsa o hemen yapılmayabilir yarın yaparım öbür gün yaparım haftaya yaparım. Evlenince tabi bu ertelemeleri biraz kısalttım. Ben biraz kısalttım, hanım biraz rahatlaştı derken ortada buluşmaya çalışıyoruz.

Bazen kadınların tepkileri o kadar anlamsız geliyor ki güne "bugün ne olsa da sorun yapıp büyütsem ve günü, seksi, hafta sonunu, geceyi mahvetsem..." diyerek başladıklarını düşünüyorum. Çünkü yaşanıyor bunlar yani.

Ne oldu diyorum hayatı sorguluyorum. Ne oldu yine yani çöpü mü atmadım gece film izlemedim ve odama mı gittim, belli bir gün geçti de çiçek veya hediye almayı mı unuttum, bulaşıkları mı dizmedim ne oldu??

Çünkü yetişkin bir kadın bunların herhangi biri yüzünden hem kendi hayatını hem partneri için hayatı zindana çevirebilir.

Ve sorun şi ki tam da sizin anlattığınız gibi bir şey anlatmadan bozuluyorsunuz ve neye bozulduğunuzu anlamamız gerekiyor. Bazen 50 kere de olsa söylemeniz gerekiyorsa söyleyin lütfen.

Gelin yardım et deyin. Ben şuna bozuldum deyin. Konuşun biraz iletişim lazım susarak, içten içe kurularak, içerlere gidip ağlayarak bize bir şey anlatamıyorsunuz bunu anlayın artık.

Biraz dümdüzüzdür ama anlarız yani. Ve de ne olsa da bozulsam diye değil de, ne olsa da ben bunu bir güzelliğe çevirebilirim, huzursuzluğa değil de huzura yorarım diye düşünmek lazım.

Siz bizden ince düşünüyorsunuz. Evi, kendinizi, bizi. Biraz salmanız gerekiyor eve de bişey olmaz ota da bişey olmaz. Yani olsa da bişey olmaz yani 3 günlük dünyada ot çöp yüzünden geri gelmeyecek zamanlar bir hiç uğrana gitmemeli ya.

Gidin sırnaşın onun yerine. Veya çok acilse iki ses edin yardım gelmiyorsa onu mutlu mutlu isteyerek yapın. Yok yapmak istemiyorsanız da salın gitsin. Bizim evde mesela bazen 2-3 günlük bulaşık duruyor, kim denk geliyorsa o hallediyor.

Ben hep evdeyim, bazen hanım gelmeden her yeri süpürüyorum, toparlıyorum, çamaşırları bulaşıkları yıkıyorum, yemek hazırlıyorum. Ama bazen de evde olmama rağmen tezgahın üstü bulaşık kaynıyor. Hanım da yorgun geliyor zaten bazen yapıyor bazen yapamıyor. Ama hiç bir zaman sorun etmiyoruz. En azından bu konuda çözdük bir şeyleri. Bizde de başka konular var.

Neyse, bunlar erkek gözünden bir yorum olsun diye yazdıklarım. Objektif bakarsam da şu çıkarımı yapıyorum. Evet bazen anlamıyoruz, dümdüzüz falan diyorum ama işin şu boyutu da var,

Kadın mutsuzsa yerde gördüğü çoraba bile bozuluyor. Ama mutluysa senin coraplarını yerim essek diyor icinden. Kadın mutluysa evin ortasına da sıcsan der ki "yalnız şu ortalıga sıcma olaylarını bir kaç bin yıl önce bırakmıştık hatırlatırım" der kaldırır yıkar.

Tam beyninizin çalışma yapısını anlamasam da mutsuzken pireyi deve yapıyorsunuz gibime geliyor. O yüzden sizin mutlu olduğunuz şeylere odaklanmalı, sizi üzecek şeylere takılmamanız lazım. Sorun ottan çöpten ziyada başka şeyler olabilir, biraz daha derine inip onları çözmeniz lazım.

Çocuk konusuna gelince, bence de sakın kalkışmayın. Mutsuz bir kadın olarak mutluluğu çocuk üzerinden bulmaya çalışmayın. Bir çocuğun en son isteyeceği şey kendisi mutsuz, ilişkisi kötü bir anne tarafından dünyaya getirilmektir.

Ben de bu sorunlarınızın çözülebileceğine inanıyorum ancak, baktınız çözülmüyor. Evliliğin kutsal olduğuna da inanmıyorum. Mutsuzsan ayrılacaksın. Hayata 1 kere geliyorsak öncelik kendi mutluluğunuz olmalı. Eşinizin veya çocuğunuzunki değil.

Siz mutlu olasınız ki eşinize, ailenize, arkadaşlarınıza veya ileride olursa eğer çocuğunuza verecek mutluluğunuz kalsın.

Netflix de "Kuvvetli bir alkış" ı izlemediyseniz birlikte izleyin belki çocuk yapmaktan biraz vazgeçersiniz :D

Teyzem geçen 60 yaşında boşandı. Çocuklar için katlandım yıllarca dedi. Katlanmak zorunda değilsiniz. Yani başından çözebilirsiniz. Bunu siz veya eşiniz kötü olduğu için değil, birbirinize uymadığınız için yapmalısınız. Uymak zorunda da değilsiniz ama zıtlığın uyumunu bile yakalayamıyorsanız o ilişkiyi sürdürmenin hiç bir anlamı yok.

Sanki ayrılsam başkası daha mı iyi olacak düşüncesi yanlış. Sorun daha iyi veya kötü olması değil zaten. "Daha uyumlu" olması. ki bu da vardır.

Ama bazen eşin 6 tane özelliği çok iyidir, 4 tanesiyle baş etmeye alışırsın, devam edersin. Bu da kafidir. Bazen de 9 özelliği çok iyidir, kim gelse eşinizi havada kapar, o kadar iyidir. Oma o kötü 1 tane özelliği size o kadar batar ki koşarak uzaklaşırsınız. Benim daha önce böyle bıraktığım uzun ilişkilerim oldu. Gram pişman değilim. Herkes dengini bulmalı. Zihnen, bedenen, ruhen, mantıken.. artık nereden bakıyorsanız.

İlla %100 anlaşılacak diye bir şey yok ama birbirinizi idare etmeyi, sorunları idare etmeyi öğrenmeniz lazım. Bakın katlanın demiyorum. Baş etmeyi öğrenmek lazım. Baktınız sizi çok zorluyor, olmuyor, ümitsiz vaka. O zaman bitirmek yanlış bir seçenek değil bana göre.
0
ananiyimioguz
(13.03.24)
Hepsini okudum o iş olmaz çocuk sahibi olmayın erteleyin önce aranızı düzeltin derim.
Eşiniz yanlış yapmış
40e 15 yıllık evliyiz
0
basond
(13.03.24)
Evli bir kadın olarak yorum yapmak istiyorum burayı okuyup gaza gelme. Bu saydığın sebepler boşanma sebebi değil.
Sadece sen yönetmeye yatkınsın, eşin de tembelliğe. Tıpkı benim evliliğim gibi :)
Başlarda bizim de böyle problemlerimiz oluyordu çünkü ben tembelim ev işi sevmiyorum yapmak da istemiyorum. Eşim de sizin gibi her şey tam düzenli ve muntazam olmalı diye düşüyordu.
Tezgahta patates soyarken neden altına bir şey sermemişim, neden salatalıkların kabuğunu orda kurutmuşum filan. Dedim bunun sana ne zararı var? Patatesi soyunca en son tezgahı siliyorum o yüzden altına bir şey koymak istemiyorum. Bu sadece bir örnek. Böyle onlarca olay vardı. Bir süre düşündü ve bana hak verdi. Haklısın aslında onun kimseye zararı yok ama ben alışmadığım için yanlış bir şey yapıyorsun gibi geliyor dedi. Dedim yanlış filan değil bu benim tarzım. Benim hayatım. Kimseye zararım yok.
Demem o ki bulaşığın 9 da değil de 11 de yıkanması kimseye zarar etmez. Hatta erkesi güne kalsın. Ne olabilir ki huzurdan önemli mi.
Kocam bu huylarını bıraktı valla 2 senedir cennette yaşıyorum. Kendisi için de öyle büyük bir stres kaynaği kalkmış oldu. Skeym tezgahı da bulaşığı da yani. Takıntı bunlar hep.
0
yenibirgüzelnick
(13.03.24)
yazacak çok şey var ama öncelik olarak çocuktan net olarak vazgeçin.
ondan sonra sağlıklı bir şekilde düşünüp karar verin.
çocuk sonrası boşanmak çok zor hele kadın için.
0
nuisance2
(13.03.24)
sorun sadece ev işleri meselesi ise bu konuda sorumluluğu daha fazla almanız gerektiğini düşünüyorum.
evet bencilce, fakat ev arkadaşı gibi iş bölümü yapmak erkeğin doğasına uymuyor.
modern yaşam erkekleri kadınlaştırıyor sonra da kadınların erkeğin bu şekilde olmasından rahatsız oluyor.

diğer konularda bir sorun olmadığından eminseniz kocanızı ev işlerine hiç bulaştırmayıp bir süre gözlemleyin(gerekirse yardımcı v.s.), bence işler değişecektir.

planlı çocuk yapma konusuna gelirsek, yumurtlama dönemi v.s. takip etmek bunları tamamen çöpe atın. aklınıze bile getirmeyin.
biz bu şekilde 1 yıla yakın uğraştık sonra ara verip normal sürece girdiğimizde çocuk olmuştu.
bu işlerde psikoloji > fizyoloji.
ayrıca kendinize eziyet etmenize gerek yok.
0
nuisance2
(13.03.24)
@ananiyimioguz teşekkürler kendi açından anlattığın için. Meşhur bir kitap var ya Erkekler Mars'tan Kadınlar Venüs'ten, bana onu hatırlattı söylediklerin. İçeriği günümüze göre artık biraz seksist kalıyor ama bakış açımı bayağı değiştirmişti okuduğumda. Erkeklerin bizim gibi olmadığını ve olamayacağını kabul edersek ve bu ön kabule göre davranırsak mutlu olabileceğimizi anlamıştım. Orada da yazıyordu mesela, "Erkeklerin kadınların aklından geçenleri tahmin etme gibi bir sorumluluğu yok": Yalan yok buna çok içerliyorum ama dikkat etmeye çalışıyorum. Mesela ilk çocuk düşünmeye başladığımızda ayın o belli günlerine neden hiç dikkat etmiyor diye sinir olmuştum. Sonra gittim söyledim, her ay şu şu günler önemli, o günlerde lütfen biraz daha birbirimizle ilgilenelim ortam yaratalım, vazife gibi olunca kendimi kötü hissediyorum diye. Şimdi bunu bir iki kere söylemiş olmam ve tamam demiş olması yetmiyor mu? Her ay da söylenmez diye düşünüyorum, her ay gerekliyse pes.
Bir de ben bu kitabı okumuş ve biraz da olsa kendimi düzeltmeye çalışmıştım, ondan da okumasını rica ettim ama okumadı. Aklıma geldi şimdi :|
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
Sizin biraz bosvermeniz biraz da kabullenmeniz lazim. Is sizin istediginiz gibi yapildi mi kismina değil is en sonunda yapildi mi kismina odaklanip sukretmek lazim, erkeklerin en beceriklisi bile bu kadar oluyor max, bunun otesi instagramda evin her tarafini fosur fosur yikayan adam.

Ovulasyon gunlerine bağlı seks yapmak sıkıcı ama garanti bir yontem. Ovulasyon takip ederken hamile kalamiyosam takip etmesem hic kalamam diye dusunmustum (kaldim). Ilk gun neyse de sonra ovulasyon donemi diye görev gibi 3 gun arka arkaya yapmak canimi sikiyordu mesela. Artik 3. gun naparsan yap gorev oluyor o.

Benzer yollardan gecmis biri olarak (35 k, 5 yil evlilik) duzelmeyecek şeyler değil ama iki tarafın da kendinden odun vermesi lazim biraz. Bence takmamayi ogrenmenin yollarini gelistirerek mutlu bir evlilige kavusabilirsiniz.
0
instant crush
(13.03.24)
@nuisance2 buna katılmıyorum ya, ev işleri erkeği kadınlaştırıyor diye hem dışarda çalışıp hem evin çoğu yükünü alırsak bizim suçumuz ne? O zaman erkekleşiyorum diyip dışarıdaki işimi bırakayım ben de. Çünkü bu kadar yükle ben de kadın olmaktan çıkarım.

çocuk konusunda da, evet yumurtlama takibi nefrettt bir şey. Ama işte dediğim gibi sık sık yapan bir çift olsak zaten denk gelir diye düşünerek özellikle o günleri kovalamam. Ama sık yapmayınca bari o günlerde olsun diye dikkat etmeye başlıyorsun ister istemez:|
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
temizlik-yemek işinin kadının vazifesi olması bi şekilde insan örfüne yerleşmiş.

siz rolleri değişmişsiniz, kentli modern çift filan. kocanız yeni rolü pek de kabullenemediği ama söylemeye çekindiği için işi ağırdan alıyor bence.

"O zaman erkekleşiyorum diyip dışarıdaki işimi bırakayım ben de." evet. yapabiliyorsanız yapın. geçim de erkeğin yüküydü. roller değişti. insanlığın son birkaç yüzyılının macerası bu.

çocuk yapamama meselesi evlilikleri sarsıyor. bu normal.

çocuk yapamadığı için erkekliği incinmiş olabilir onun da. diğer ihtimaller de var, evlilik değil bekarlık istiyor olabilir ama bunlar spekülasyon olur.

boşanma lafzı hoş değil ama konuşulabilir

burada afedersiniz d*yy*sluk ettiği şey, gidip başkasından yaparsın demesi. çüş. karı koca birbirine böyle derse, hukuklarını büyük yaralar. o yara özürle bile tamamen kapanmayabilir.

bu sonuncu konuyu bi irdeleyin. meselenin ayıbını tane tane anlatın. pişmanlıkla af dilerse, gafletse söylediğini derse, bi şans verebilirsiniz. size kalmış.
0
lambırcek
(14.03.24)
bi twit vardı, evlilikte kadının en büyük sorunu yemeği kim yapacak değil bugün yemekte ne yapsak ne yesek sorunu. ben de bunu yaşıyorum. yemek işi bende ama cidden bugün napacağım olayı beni yoruyor mesela.

diğer konuda da kimi zaman benim kimi zaman eşimin motivasyonu veya enerjisi olmuyor. darılmamamızın sebebinin birbirimize açık olmak olduğunu düşünüyorum. her şeyimizi açık açık o an söyleyip bitiriyoruz. sonu kavga da olsa seks de olsa bunu yapıyorum ben
0
Hallegadola
(14.03.24)
12 yil evli erkek olarak yazayim.
Sizin durumunuzdaki ciftler bosansa evliliklerin yarisi falan biterdi.
Bence esinizin tabiatinda mutfakda zaman harcamak yok.Is bolumlerini tekrar kontrol edin.Gerekirse alisveris, temizlik vb. esinizin yapabilecegi isleri yapsin.
Esiniz muhtemelen sizin gecimsiz, yuzu gulmeyen, surekli dirdir eden sorun cikartan biri oldugunuzu dusunuyor.Ettigi gereksiz kufurden de bir seyleri yerli yerine oturtmaktan, huzurluzluktan biktigini gosteriyor.bence overthinking yapmayi birakip guler yuzlu biri olmaya calisin. Erkekler icin evin bal dok yala olmasi yada evde guzel yemek yapilmasi degil guler yuzlu ve anlayisli bir es daha onemlidir.Esinizin cocuk ruhlu oldugunu yazmissiniz.Bilmem farkinda misiniz ama cocuk ruhlu birine karsi despot anne rolunu oynuyorsunuz.Bu sekilde gecimsizlik olursa yatakta da sorun olmasi cok normal.Ben sizi daha haksiz buldum.Biliyorum bu yazdiklarim hosunuza gitmeyecek bana kizacaksiniz ama dusunmeye deger bence.Yangina korukle gitmeyin.
0
turkuaz
(14.03.24)
yani mutsuz bir evlilik evet ama toksik bir evlilik değil. sadece rutine ve tekdüzeliğe hapis olmuş gibisiniz. tutku, arzu ne bileyim heyecan kalmamış pek. çocuk yapsanız da eşinizden ekstra destek, anlayış göremeyebilirsiniz. bu sizi daha çok üzebilir. çok çocuk heveslisi olsa eşiniz kendisi zaten bu süreçte takip eder, elinden geleni yapardı.
bu arada şeyi anlıyorum özellikle uzun süreli denemelerde bir noktada neden olmuyor stresi ile beraber insan darlanıyor ve zul gelmeye başlıyor. ama bu başka bir bıkkınlık boyutu gibi. gençsiniz, bence hayatınızı mutlu olmadığınız bir ilişkide feda etmeyin, çocuğu da mutsuz ve anlamsız bir birlikteliğin içine doğurmayın.
anlıyorum anne olmak istiyorsunuz, ama sizin anne olma hakkınız, çocuğunuzun mutlu ve sağlıklı bir ailede büyüme hakkından daha öncelikli değil maalesef.
0
wild honey suckle
(14.03.24)
erkekler gene bildiğimiz gibi... "ne var canım daha fazla fedakarlık yapsan" noktasından bakmışlar.
eşinin sana ettiği laftan sonra diğer şeylerin konuşulmasını çok saçma buluyorum. o sebeple kısa kestim.
0
suyin
(14.03.24)
Benim düsüncem senden beklenen; tipik ev kadınlığı ama adama rahat da vermemişsin o da küfür etmiş. Mutlu değilsen yaşın gençken ayrıl.
0
Coma
(14.03.24)
tüm evlilik ile ilgili sorunların temel sebebi, farkında olmadan yükselen stres seviyemiz. Hızlı yaşam, strese, stres huzursuzluk ve tahammülsüzlüğe , ve bunlarda insan ilişkilerine olumsuz olarak yansıyor, diğer her şey bahane ve teferruattan başka bir şey değildir.

Bunun imkan elverdiğinde doğa içinde küçük bir köy ve ilçede yaşamak için plan yapın , hayatınız yavaşladıkta , toprak ve doğra ile temas ettikçe her şeyin yavaş yavaş düzeldiğini göreceksiniz.

Belki inanmayacaksınız ama deneyin, yoğun şehir hayatı insanın doğasına en baştan uygun değildir .Ne varki bu şekilde yaşamayı farkında olmadan zorlanıyoruz.
0
Rao
(14.03.24)
@Rao, başta kulağa mantıklı gibi gelse de benden 2 önceki kuşak köyde yaşamışlar ve köy ortamında da gayet kavga, atışma, küslükler, cinayetler, adam kaçırma, tecavüz, adam vurma.. biraz daha doğuya gidersek töreler falan...

Ya komşu komşuya bahçesine ağaç sarktı ve bişey yapmadı diye 3 yıl küs kalır mı?

Kalır, onların dünyası da o çünkü.

Babaannem alzheimer olmasaydı da anlatsaydı size neler çektiğini. Kırsalda yaşayan bir kaç nesil öncemizde katlanma diye bir şey vardı. Artık kadınlar 1900lerden sonra iş hayatlarına girdiğinden beri bu pek kalmadı. Kimse birinin kahrını çekmek istemiyor veya sesini çıkarıyor artık.

Yani ben kendi dünyamızı büyültmenin veya küçültmenin sorunu değiştireceğini düşünmüyorum. İnsanın olduğu her yerde huzursuzluk, kavga, atışma olurmuş gibime geliyor. Doğamızda var yani. İstediğiniz kadar küçültük, heidi gibi yaşayın, artık o dünya sizin için yine normal olacak.

Ama şehrin, işlerin, kalabalığın vb. bir dünya etkenin bizi aşağı çektiği konusunda haksız değilsiniz.

@ustapasta, tekrar gelmişken şeyi demeyi unuttum, evet yukarıda da yazmışlar, kadınlar mesela eleştirirler annen miyim ben senin diye ama anne gibi davranmaktan da alıkoymazlar kendilerini. Burada bir çelişki yok mu.

İlişkinin başlarında eşim biraz evhamlı ve biraz kontrolcüydü. Yemek yedim mi, camı kapattım mı, üstüme bişey aldım mı, üşüttüm mü, kurulandım mı vs vs saymakla bitmez. ya kontrol eder ya da arar sorardı sürekli.

Anlam veremeyeceğim şekilde strese girer, meraklanırdı. Huzursuz olurdu. Bazen bir şeyi yapmadıysam sinirlenirdi, küçük çocuğa yapar gibi söylenirdi.

Ben de aşırı sülalem rahat bir insanım. Onu gördükçe iyice heyheyleri geliyordu.

Sonra ne olduysa bir ara aydınlanma geldi. Ya ben niye strese giriyorum koca adam gece yemek yiyemedi mi, dolapta bişey yoktu aç mı kaldı falan diye, huzursuz oluyorum. Gider en kötü makarna yapar, hiç bişey olmazsa yemek söyler açlıktan ölecek hali yok ya.

Diye bir ara gelince söylenmişti. Ondan sonra da böyle kontrolcülük yaptığını görmedim.

Ben onun beni yine düşündüğünü başka şeylerde anlayıp hissedebiliyorum ama bu tarz konularda "annelik taslama" huylarından erkenden uzaklaşmasına ben çok sevindim.

Yani bazen kızdığınız şeyi siz kendiniz yapıyorsunuz, çok takılmamak lazım. Hem siz rahatlarsınız hem eşiniz.
0
ananiyimioguz
(14.03.24)
@ananiyimioguz

Her türlü senaryoda negatif örnekle her zaman vardır, buna şans vb artık ne derseniz.
Ancak şöyle bir durum var ki ,yaşanılan yere bölge insanına , vb. göre çok değişkenlik gösteren bir durum.
Kal di ki, bundan insanlar ve nesiller değişiyor, bundan 50 sene önceki ve bugün ki toplum yapısı aynı değil.

Tüm olumsuzluklara rağmen ,doğanın, sessizliğin, temiz havanın , türlü kirlilikten uzaktan durmanın ve yavaş hayatın insana katacağı pozitif etki gerçeğini değiştirmez.
0
Rao
(15.03.24)
@ananiyimioguz aslında hiç anaç biri değilimdir. Mesela dışarda bir planım varsa onun evde ne yediğini ne yiyeceğini sormuyorum, kadınlar olarak erkeklerin beslenmesinden sorumlu olmamalıyız diye düşünüyorum. Hani tepki anlamında sormamak değil, bunu sormak ya da düşünmek aklıma gelmiyor. Birçok kişi böyle değil. Mesela annemlere gittiğimizde eşim tişörtle balkona çıktıysa annem hemen bana döner, "kızım çocuk üşüyecek montunu ver istersen". "Çocuk" üşürse içeri gelip montunu alabilir sanki, bu kadar verici olmamalıyız. Bence bu durum erkeklerin de hoşuna gitmiyor zaten. Tatile giderken eşinin valizini hazırlayan kadınlar olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım, bunun baya baya yaygın olduğunu fark edince de şok yaşamıştım:D


Eşimin şahsi konularında müdahaleci değilim rahatım, kendi tercihleri sonuçta. Ama ev düzeni beni de etkilediği için her şeye de bana ne diyemiyorum işte. Biraz aşmaya çalışıyorum, bahsettiğim kitaptan sonra oldu bu hatta. Mesela eşimin annesi yemek konusunda çok kendini yoran biri değil, o da öyle alışmış. Önüne bir çeşit koysan ya da kahvaltı gibi geçiştirsen okeydir. Bizde ise yemek çok çok önemliydi, ben de öyle alışmışım öyle devam ettirmem gerekiyor gibi davranıyordum hep. İşten gelip üç çeşit yemek yapmak, ya da uğraştırıcı güzel yemekler yapmak için iki saat uğraşıyordum, haliyle çok yorulup hırçın oluyordum eşime kızıyordum. Ben iki saat ayakta yemek yapayım, o gelsin 10 dkda bulaşıkları toplayıp geçsin oh ne ala diye. Sonra kitapta okudum, sizden talep edilmeyen fedakarlıklar yapıyor ama karşılığını göremeyip üzülüyorsanız, belki de o fedakarlığı yapmamalısınız diye. O anda bir aydınlanma geldi, adamın benden üç çeşit yemek beklediği yok, ben kendime bu işi çıkarıyorum, hem yoruluyorum hem haksızlığa uğradığımı düşünüp kızıyorum. Üstelik annem çalışmıyordu, ben işten gelip neden bunu yapıyorum diye düşündüm ve bıraktım. Basit şeyler yapıyorum, yalnızca yemek konusunda değil diğer konularda da rahatladım.

Ama işte dışardan baktığında mesela iş paylaşımımız var. Etrafımda birçok kadın da "söylediğinde yapıyorsa ona da şükür" modunda. Fakat ben 36 yaşında bir insana devamlı ne yapılması gerektiğini söylemeyi kabullenemiyorum. Erkekler böyledir diyip geçmeyi de öyle, acaba böyle midir yoksa böyle mi alıştırıldılar? Dm'den bu "zihinsel yük" ile ilgili güzel bi çizim gelmiş onu da paylaşayım: ekmekvegul.net
Mesela ben de kahvaltı sonrası çayımı içerken yalnızca çayımı içiyor olmayı isterdim. Çay içerken akşam yemeğinin malzemelerinden neler eksik, dışarı çıkıp ne almak lazım diye düşünmek yerine. O zaman sen de düşünme diyip geçilemiyor, saat akşam 7 olunca o malzemeler bir anda belirmeyecek çünkü. Eşim olsa akşam yemeği saatine kadar bir şey düşünmez, saat 7 olunca duruma ayıkır. Bu kafa rahatlığı acaba nasıl bir şey, biz de bayılmıyoruz bir şey yaparken başka şey düşünmeye. Düşünen olmayınca ev işleri aksadığından mecbur kalıyoruz. Yahu mesela yemeği ocağa ısıtmaya koymuşum bir iş çıkmış beş dk içeri geçmişim, eşim mutfakta sigara içiyor telefonda bir şeyler izliyor. Mutfağa giriyorum ki cazır cuzur ses geliyor yanacak yemek nerdeyse. Mutfakta ama onu fark etmiyor mesela, çünkü kendisine söylenmemiş. Hani bu kadar obvious bir şeyin söylenmesi de biraz insanın zekasına hakaret sayılmaz mı? Bu kadarının da yapısal olduğu bence biz kadınlara yutturulmuş bir yalan.

Eşimle konuştuk bu arada. Ettiği kötü söz ile ilgili, sigarayı bıraktığı için bazen anlamsız bir öfke yaşadığını söyledi, bunun mazeret sayılmadığını biliyorum dedi ve özür diledi. Doktor sperm analizini görünce sigarayı bırakmasını istemişti, çocuk sahibi olmayı çok istediği için hemen bıraktı (oversharing reis online).

Temizlik konusunda da, temizlik günleri yaşadığımız gereksiz gerginlikler için şunu dedi, "ben sana sinir olmuyorum, temizlik yapma eylemine sinirli oluyorum. Yani temizlik yaptığım için gergin oluyorum." Ama bunu yapmak zorunda olduğumuzu, benim de bayılarak yapmadığımı, bu gerginliği bana yansıtmasının saçma olduğunu anlattım dikkat edicem dedi bakalım ne olacak. Çocuk gelince sorumluluğumuzun daha fazla olacağını, şimdi böyleysek ileride daha çok sorun yaşayacağımızı, o yüzden çocuk düşüncesini ertelemek istediğimi söylediğimde üzüldü. Artık daha düzenli olalım ben de dikkat edicem dedi. Temizlik için birini ayarlamayı düşünüyorum, en azından yüzeysel şeyler kalsın bize. Durumlar şimdilik böyle.
0
🌸ustapasta
(15.03.24)
". Tatile giderken eşinin valizini hazırlayan kadınlar olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım,"

amacım laf söylemek değil ama böyle düşünüyorsanız aile olmanız zor.
çok bencilce bir düşünce bence.
siz ev arkadaşı olarak görüyorsunuz bence.
0
nuisance2
(15.03.24)
@nuisance2 herkesin “kendi” valizini hazırlaması nasıl bencilce oluyor anlamadım. Tam tersi senaryo olsaydı ne diyecektiniz? Eşim benim valizimi hazırlasın o zaman öyle aile olalım, o olmuyor ama dimi? Çocuklar bile 3-4 yaşından sonra ne giyeceğini kendi seçmek istiyorken bu durum bana komik gelmişti ama görüyorum ki burada bile varmış:D
0
🌸ustapasta
(15.03.24)
"Mesela annemlere gittiğimizde eşim tişörtle balkona çıktıysa annem hemen bana döner, "kızım çocuk üşüyecek montunu ver istersen". "Çocuk" üşürse içeri gelip montunu alabilir sanki, bu kadar verici olmamalıyız"

komiklikten ziyade mevzu şu aslında, adam(kadın) üşümüyor olabilir. ama eşi tarafından en azından kendisini düşündüğüne yönelik jesttir, iyi hissettirir. adam(kadın) evde açlıktan ölmez belki, ama dışardaki eşin onu da düşünerek belki yemek hazırlayıp
bırakması da aynı şekilde jesttir. adam(kadın) valiz hazırlamayacak kadar yorgun olabilir. eşin valizi hazırlaması jesttir. adam(kadın) ilaçlarını takip etmeyi unutabilir. eşin bunu bilip onun yerine hatırlaması hoştur. bu tip ufak gibi görünen davranışlarla zaten bir aile ortamı oluyor. nuisance +1 ev arkadaşlığı konusunda.
0
sarahkerrigan
(16.03.24)
Parantez içinde hep kadın da yazmışsınız ama, pratikte bu tür “jest”leri yapanların genelde erkek olmadığını hepimiz biliyoruz.

Daha bugün twitterda bir video gördüm, erkek işten eve kadından önce geliyor ve yemeği hazırlamış oluyor, kadın bunu videoya almış ve gayet mutlular. Yorumları görmeliydiniz, aşağılama ritüeli demişler, kadın erkeği s.kiyor demişler, bir adam bunu nasıl kabul eder demişler:D mesele beraber yenecek yemeği erkeğin hazırlamış olması.

Tam tersini düşünelim, kadın işten eve erkekten önce geliyorsa yemeği hazırlamaması söz konusu bile olabilir miydi? Sanmıyorum. Gerçek hayatta neyin ne olduğunu hepimiz biliyoruz. “Jest” yapan da, aman nolcak canım seviyorsa yapmalı, bunların hesabını yapıyorsa sevmiyordur denilen de kadın oluyor.

Konu benim konumdan çıktı şu an, şaşkınlıktan eşime şükrederek feminist manifesto yazıcam az kaldı:D
0
🌸ustapasta
(16.03.24)
okumaya bile dayanamıyorum bazı yorumları. sen bildiğin gibi devam et pasta bence...
0
suyin
(16.03.24)
(26)

Anne babanız ele ayağa düşse evinize alır bakar mısınız?

ananiyimioguz
Siz de 40 yasindasiniz ve evlisiniz.A) evime alir bakarimB) bakıcı tutarim kendi evinde bakılırC) ben bakamam kardeslerimden biri bakar ona para gonderirizD) bakim evine veriririmE) hic ilgilenmem baslarinin caresine baksinlar, devlet sahip ciksinEdit: Bakıcılar 1000-2000 dolar arası alıyor diye bil
Siz de 40 yasindasiniz ve evlisiniz.

A) evime alir bakarim
B) bakıcı tutarim kendi evinde bakılır
C) ben bakamam kardeslerimden biri bakar ona para gondeririz
D) bakim evine veriririm
E) hic ilgilenmem baslarinin caresine baksinlar, devlet sahip ciksin

Edit: Bakıcılar 1000-2000 dolar arası alıyor diye biliyorum bu arada onu da hesaplıyor musunuz düşünürken?
Bakım evine verseniz de yine 500-1000 dolar arası bir ücret isteyecekler.
Kaldı ki her şey dahil mi yani ilaç veya bez paraları dahil olmayabiliyor onları da eklemek lazım.
0
ananiyimioguz
(11.03.24)
b
0
gabe h coud
(11.03.24)
a ya da b duruma göre değişir.
kendi evimde bakmasam da kendi evinde çokça baktım.
0
jelly bear
(11.03.24)
Allah büyük konuşturmasın da

a-b
0
ya ben lan neyse
(11.03.24)
babam erken ölünce bunları konuşur olduk annemle. kendisi kimseye yük olmayan tonton nene olarak ara sıra bizim yanımızda olmak isteyeceğini ama KESİNLİKLE ona bakmamamızı söylüyor. evlat olarak gelin, görün, halimi hatrımı sorun, beni yalnız bırakmayın ama sizin başınıza kalacağım bi durum da olmasın diyor sigma reyiz.

o yüzden bana en mantıklı gelen B veya kendisi isterse C. bakıma muhtaçsa eğer ne yaptığını bilen, ona iyi davranacağını da bildiğim bi profesyonele işi yıkmayı tercih ederim. mümkünse annemin bize olabildiğince yakın yaşamasını sağlarım. bakımıyla profesyonel uğraşır, ben de hep yanında yöresinde olurum. hem o kimseye yük olduğunu hissetmez hem de oğlunun yanında olduğunu bilir.

A çok sıkıntılı bir olay. yaşlanan anamı öylece bırakmayı kendime yakıştıramıyorum, doğru bulmam. diğer taraftan 40 yaşında adamım, evliyim, eşim "ben senin annene mi bakıcam bu saatten sonra" derse o da haklı. ne biliyim. çok zor iş. umarım hiç öyle bi noktada olmam ama olursam da eşime güzelce açıklamaya çalışırım, anamla ilgili tüm sorumluluğu üstlenirim, hem eşimin rahatı bozulmasın hem de annem kendini rahatsız hissetmesin diye uğraşırım. 40 yaşındaki adamın önceliği kendi karısı ve çocuğu olmalı diye düşünüyorum ama anamı da sokağa bırakamam yav, gönlüm razı gelmez.
0
mark greg sputnik
(11.03.24)
Yatılı bakıcı fiyatlarını araştırın ya da hiç araştırmayıp B seçeneğini eleyin bence.

Bakım evi dediğiniz Devlete ait huzurevleriyse hem yıllar önceden sıraya girmesi gerekiyor ve hem de 'kendine bakabilecek yeterlilikte' şartı var. Dolayısıyla E maddesinin virgülden sonrası da iptal.
Özel huzur evi diyorsanız eğer onun için de B maddesi için söylediklerim geçerli.

Benim cevabım A.
A dışındaki maddeyi düşünenleri (gerçi şahsi görüşümdür kimseyi bağlamaz da) insani bulmam.
0
Mirket
(11.03.24)
B
Mevcutta benim anne babam daha genç ama yatalak hastalarımıza böyle bakıyoruz. Annem vakti zamanında anneanneme bakarken bel fıtığı oldu. Senelerdir ceremesini çekiyoruz yatan hastaya bakmak herkesin harcı değil.
0
cilekli pasta
(11.03.24)
Benim evimde bakıcısı olur. Ben çalışıyorum, eşim de çalışıyor olacak. O yüzden bakıcı olur. Ekonomik durumumuza göre ya yarım gün ya da yatılı olur. Evin her yerine kamera koyarız, tuvalet ve banyoya ise sadece ses kaydı alan tipte kamera eğer varsa. Biraz detaylı anlattım ama :))
0
rock n roll
(11.03.24)
Duruma göre a ya da b. A olacaksa mutlaka yine bakıcı olur evde. O ilgilenir ama benim gözüm üstünde olur. B olacaksa da benim evime yakın bir yere taşınılir. Ben yine her gün, gün içinde görürüm. Başka türlüsünü hayal edemedim. Bu arada aynısı eşimin annesi için de geçerli.


Bu arada ben yurtdışındayim, ailem de öyle. Buna gore cevap verdim.
0
fraise
(11.03.24)
Allah kimseye öyle bir durum yaşatmasın ama A şıkkı fazla hayalci.

Kendi evinizde bile baksanız bakıcı tutmak zorunda kalabilirsiniz zira pek hareket edemeyen bir hastayı kaldırmak, oturtmak, yatırmak, yıkamak vb. zor işler ve üstüne "dışarıdan" biri psikolojik olarak o işi daha iyi yapıyor. Sürekli yanınızda kötüleşen ve ölüme giden biri olması, ve o kişinin anneniz babanız olması sizin için de aşırı yıpratıcı olacaktır. Anneannem alzheimer'dı ve göçmen bakıcı tutulmuştu onlarla bile psikolojik harp oldu, komple annem veya teyzem baksa onların psikolojisini ve bedensel sağlıklarını(bel vs.) kaybederdik sanırım.
0
nhk ni youkosu
(11.03.24)
A. Ama bu senaryoda ben de çalışacağım için bakıcı tutmam gerekecek.
0
Amaranta ursula
(11.03.24)
Bana kalsa ben A isterim. İçim ancak öyle rahat eder ama ailem çok karşı bu bakma olaylarına. Onlar B dışındaki tüm seçeneklerde mutsuz olur. İkisi de bana ve kardeşime yük olmama konusunda aşırı takıntılı.
0
juliette
(11.03.24)
B zaten kendi evinden baska yerde olmak istemez ana biz gununirlik temizlikci bile zor bulurken bakimina guvenecek kisi bulmak zor. imkan varsa C en guzeli ama kardeslerime de yazik olur. insanlar boyle sorumluluk alinca bir anda hayatsiz oluyorlar ve o sorumluluk ustune yapisiyor. ama evliyken eve anne baba gelmesi allah korusun misafir olarak bile yatili kalmasini istemem hic benlik degil. eger alzheimer gibi bi hastaligi varsa D secenegi en sagliklisi ki bizimkiler de bunu ister muhtemelen
0
ala09
(11.03.24)
b.

Gördüğüm kadarıyla A uzun vadede her iki taraf için çok zorlayıcı oluyor düzenli bakım gerektiren hastalık durumlarında, C kardeşler arasında sürtüşmelere sebep olabiliyor, D ne yazık ki Türkiye'de hala insanlara tuhaf geldiği için çocuklarda vicdan azabına sebep olabiliyor, E aile ile olan ilişkinin kötülüğüne göre bir seçenek.
0
lolita
(11.03.24)
A. Daha genç ve bekarım ama alzheimer olan annemi baktım/baktık. Alzheimer hastasını biz ailesi olarak zor bakarken bakıcıyla nasıl olurdu düşünemiyorum. Annemden birkaç yıl sonra komşumuzun kardeşine teşhis kondu, bakmak istemediler ve bir bakımevi bulup yerleştirdiler. Kadıncağız bir yıl bile dayanamadı, öldü.
Genelde çevremdeki aileler de dünüşümlü bakıyor. Birkaç ay sizde birkaç ay başkasında şeklinde.
0
gnosis
(11.03.24)
Bakıcılar 1000-2000 dolar arası alıyor diye biliyorum bu arada onu da hesaplıyor musunuz düşünürken?
Bakım evine verseniz de yine 500-1000 dolar arası bir ücret isteyecekler.
Kaldı ki her şey dahil mi yani ilaç veya bez paraları dahil olmayabiliyor onları da eklemek lazım.
0
🌸ananiyimioguz
(11.03.24)
@ananiyimioguz'un da işaret ettiği gibi, bakıcı ve bakımevi seçeneği artık biz fakirler için yok.

Verilen cevaplardan insanımızın yeni ekonomik düzene fikir olarak tam bir geçiş yapamadığı anlaşılıyor.
0
Mirket
(12.03.24)
En güzeli yan daire, alt/üst daire vs gibi yakınlıkta oturup B seçeneği. Hem senin ayrı hem onun ayrı yaşam alanı olur, hem sürekli gözümün önünde olur. A ya da dediğim şekilde B diyorum ben.
0
yazdonumu
(12.03.24)
insan eti ağırdır. kimseye bakamam. bakılmak da istemem ötenazi haktır.

mümkünse b yi seçerim.
0
anon1m
(12.03.24)
Siz ne plan yaparsaniz yapin olay esinizin bu konuda ne dusundugunde dugumlenecek.Umarim anlayisli esleriniz vardir/olur
0
turkuaz
(12.03.24)
Bence insani olan hatta olması gereken A'dır fakat bugün Türkiye'de gerek toplumsal yozlaşma gerek egoizmden dolayı ebeveynler çocuklarına dahi bakmıyorlar, kadınlar evde yemek pişirmek istemiyorlar. Bana göre A dışındaki seçenekler tartışmaya kapalı benim için ama Türkiye gerçeği B ne yazık ki.
0
doharkoman
(12.03.24)
Annem anneanneme, amcam ve eşi babaanne ve dedeme baktı. Dede dışında ağır hastalığı olan yoktu, birlikte yaşadılar diyelim.
Annem de abimlerle yaşıyor. Ben başka şehirdeyim. Yaşlılığında da böyle devam ediyor diye düşünüyorum.
Kendi şartlarımdan bağımsız olarak ve annemle yakın bir ilişkim olsaydı B’yi seçerdim. Hasta insana bakabilecek beceriler yok bende.
0
auroraaurora
(12.03.24)
valla benim için 40 olmadan yaşanacak bir durum olabilir. 32 yaşındayım babam neredeyse 80 olacak. ev üzerinde ev olmaz bence. bakımlık bir durum olunca da eşim de ben de çalışıyoruz nasıl bakacağız? imkanım el verdikçe "b" seçeneği benim için. öbür türlü gene evde yalnız kalıyorlar bir anlamı olmuyor.
0
wild honey suckle
(12.03.24)
parasından bağımsız olarak A. yani bakıcı fiyatı 100 dolar da olsa seçenek değil benim için. annem babam çocukken bakıcıya vermedi beni. ele ayağa düşmelerine de gerek yok, başımın üzerinde her zaman yerleri. şu an 10 dk mesafede yaşıyoruz, haftanın en az 3-4 günü birlikteyiz.
0
mustafakesekci
(12.03.24)
doğrudan süreci yaşamış ve hala da yaşayan biri olarak tecrübelerimi paylaşayım.

88 yaşındaki babam özel bir bakımevinde kalıyor. kendi isteğiyle oraya yerleştirdik. yani bizim için cevap önce a, sonra d.

a. evime alır bakarım.

çok vicdanlısınız ama sanırım işiniz gücünüz yok, çalışmıyorsunuz. yani evinize aldıktan sonra 24 saat yanında kalmayacaksanız evinize almanın mantığı nedir? evinize aldıktan sonra bırakıp gidebiliyorsanız zaten elden ayaktan düşmüş değildir.

babam hastaneden ilk çıktığında 3 ay kadar bizde kaldı. bizim bir şikayetimiz yoktu. keşke işsiz güçsüz adamlar olsak da evimizde bakabilsek. ben 3 ay işime gücüme gidemedim. ayağa kalkıyor, yürüyor, tuvalete gidiyor ama kalkıp dolaptan yemeği bulup, ocağa koyup, ısıtıp yiyemez. o yüzden iki öğün arasındaki süreden daha uzun yalnız bırakamadık. yemeğini koyup çıkıyorsun, diğer öğünden önce de dönmek zorundasın.

o yüzden a şıkkını eliyoruz. bakımevinde kalıyor olduğunu duyan pek vicdanlı kişiler evime niye almadığımı sorguluyor, ya da bana babasını köpek gibi barınağa vermiş şerefsiz ibne gözüyle bakıyor, yüzlerinden hissediyorum. ama karı koca sabah işe gidip akşam döndüğümüz evde bu adam bütün gün ne yer, ne içer, ne yapar, kimse onu düşünmüyor.

b. bakıcı tutar kendi evinde bakılır.

güzel fikir. babam bakımevinde kalmak istediğini söylediğinde ben de baba olur mu öyle şey, bakıcı tutalım evde baksın dedim. dedi ki naapıcam ben bakıcıyla bütün gün evde? evet minimum 1000 dolar gibi bir rakam istiyorlar. ayrıca evin elektriği, suyu, doğalgazı yine ödeniyor. babamın ve bakıcının yediği, içtiği var. üstüne bir de nazını kaprisini çekmeniz gerekiyor ve kalıcı olacağı da garanti değil, bir şeye tepesi attığı anda yaşlı maşlı demeden, haber bile vermeden çekip gidebiliyor, yüz üstü kalıyorsunuz. ekonomik de değil, verimli de değil. üstelik 7/24 kendi evinde kös kös bakıcıyla oturmak pek eğlenceli de değil. bir de kadının biriyle evde yalnız kadın "beni elledi, bana sarktı, taciz etti" dese, 88 yaşında al başına belayı.

c. tek çocuk olduğum ve benden başka bakacak kimse olmadığı için bu şıkka bir şey diyemiyorum. keşke 3-4 kardeş olsaydık da üçer dörder ay her birimiz baksaydık. hep bunun için keşke dedim. ama kime "keşke kardeşim olsaydı" dediysem "biz kaç kardeşiz de ne oldu, herkes birbiriyle küs, kimse kimseyle konuşmuyor, şükret haline" diyor. belki de böylesi daha hayırlı. öyle olsa ben baktım, sen bakmadın diye tatava çıkacaktı. hepsi tahmin tabii, bilemeyiz.

e. o kadar da şerefsiz vicdansız hayırsız değilim.

d. devlet bakımevleri kendi işini kendi görebilen ve aklı başında yaşlıları kabul ediyor. kendi işini, temel ihtiyaçlarını kendi göremeyen ve/veya alzheimer/demans hastası yaşlıları kabul etmiyor. sıraya giriyorsunuz, sıranız gelince kabul ediyorlar. sıra nasıl geliyor? birileri vefat ettikçe... babam çok şükür kendi temel ihtiyaçlarını görüyor, aklı da başında. ama biraz daha iyi hizmet için devleti tercih etmedik. devlet de ücretsiz değil ama özelin yanında çok cüzi bir ücret alıyorlar.

özel bakımevinde kalıyor. 3 öğün yemek veriyorlar. ara öğünlerde meyve, kurabiye, bisküvi falan veriyorlar. elektriği, suyu, ısınması içinde. bakım personeli var, hemşiresi var, doktoru var. ilaçlarını veriyorlar, çamaşırını yıkıyorlar, banyosunu yaptırıyorlar, sosyalleşebileceği arkadaşları var, kimsenin nazını çekmiyorsunuz, onlar size hizmet sunmak için uğraşıyorlar. devletin karşıladığı bütün ilaçları alıyorlar. babamın bez ihtiyacı yok, kullanmıyor. ama raporunuz varsa devlet bez için de bir ödeme yapıyor, onu veriyorsunuz, bezi de karşılıyorlar. yetmediği kısmı siz karşılıyorsunuz. başına bir iş geldiği zaman anında haberim oluyor, gerekiyorsa ambulans çağırıp hastaneye gönderiyorlar. düştü mü, kalktı mı, fenalaştı mı, rahatsızlandı mı aklınız kalmıyor. çok affedersiniz ishal olup tuvalete yetişemediği de oldu. evde bakıcı olsa eeh ben bununla uğraşamam diyip bok içinde bırakıp gidebilir, burada öyle bir derdiniz olmuyor, temizleyip, yıkayıp paklayıp, üstünü başını değiştirip sizi de haberdar ediyorlar.

bugünün fiyatıyla da aylık 23 bin lira ödüyorum, emekli maaşı ile hemen hemen karşılanıyor. kendisi de memnun, benim de kafam rahat. elbette evindeki kadar rahat bir ortam değil, yatılı okul gibi, öğrenci yurdunda kalıyor gibi. ama bu şartlarda hepimiz için en iyisi bu. üstelik kendi evini de kiraya verdik, oradan da güzel kira geliyor.
0
kibritsuyu
(12.03.24)
iyiki kardeslerim var: C
olmasaydi B + periyodik ziyaret
elden ayaktan dusmus bakim gerekiyse D
0
buenosdias
(12.03.24)
evliysem b ama ben de sık sık giderim, evli değilsem a ama bakıcı da tutarım maddi gücüm varsa.
0
nic cage
(12.03.24)
(4)

Hangi Yunan adası?

sanguine
Yazın kapıda vizeyle gitmeyi düşünüyorum hangisini önerirsiniz yani görece denizi daha iyi olan varsa diğerlerine gitmeme gerek yok ilk asamadaMidilli, sakız, Samos, kos, Rodos Bunlardan birini düşünüyorum benim bilmediğim ve daha guzeli varsa o da olur. Adaları karsilastirabilirsek sevinirim hangis
Yazın kapıda vizeyle gitmeyi düşünüyorum hangisini önerirsiniz yani görece denizi daha iyi olan varsa diğerlerine gitmeme gerek yok ilk asamada

Midilli, sakız, Samos, kos, Rodos

Bunlardan birini düşünüyorum benim bilmediğim ve daha guzeli varsa o da olur.

Adaları karsilastirabilirsek sevinirim hangisi hangi yönden diğerlerinden daha iyi vb
0
sanguine
(11.03.24)
midilli ve sakız suları öyle dillere destan turkuaz olmayan adalar. bir de yerleşim olara büyükçe oldukları için çok minnak yunan adası vibeları yok.

samos tam bir tatil adası. hem suyu güzel hem ucuz hem de tam yunan adası.

kos ve rodos daha tarihi yerler. kaleleri falan var. hele rodos çok büyük. ama çok da pahalı geldi bana. samos'ta beach girişi 2 eur iken rodos'ta 10 eur verdik mesela.
0
wild honey suckle
(11.03.24)
Midilli petra'da bundan birkaç yıl önce hayatımızın en sessiz sakin bol yemekli tatilini yapmıştık. Hala çok severiz. Harbiden insan yok fazla, fiyatlar çok ucuzdu.
0
logisticsmanager
(11.03.24)
midilli iyi de çok sıkılırsın emekli filan değilsen. ne gezecek tarihi bir yer var ne bir şey. çingeneler de eşantiyon.
biraz pahalı olsa da rodos en iyisi.
0
adivar
(11.03.24)
Rodos daha pahalı +1
ancak denizi daha güzel. Özellikle batı yüzündeki koylardaki denizler çok çok güzel.
0
burfak
(11.03.24)
(11)

Uyanınca yorgun hissetme ve yataktan kalkmayı erteleme.

lodlest23
Arkadaşlar selam.Bir kaç hafatadan beri sabah 07:00 civarında uyanmaya çalışıyorum ((bazen 23:00 civarı bazen ise 00:00 civarı yatağa giriyorum) ancak fark ettiğim kadarıyla alarm çaldığı zaman kendimi yorgun hissediyorum ve 30-60 (hatta bazen 90 dakika) yataktan geç kalkıyorum (ertelemek istememe r
Arkadaşlar selam.

Bir kaç hafatadan beri sabah 07:00 civarında uyanmaya çalışıyorum ((bazen 23:00 civarı bazen ise 00:00 civarı yatağa giriyorum) ancak fark ettiğim kadarıyla alarm çaldığı zaman kendimi yorgun hissediyorum ve 30-60 (hatta bazen 90 dakika) yataktan geç kalkıyorum (ertelemek istememe rağmen, ancak maalesef yatakta kalma isteği baskın çıkıyor). Sizce sabah dinç bir şekilde uyanmak için ne yapmalıyım?
0
lodlest23
(11.03.24)
aynı durumdan ben de muzdaribim. bulabildiğim tek çözüm uyanır uyanmaz hareketli bir müzik açmak oldu şu ana kadar.
0
summerjam0306
(11.03.24)
bir doktor kontrolü ve kan testi yaptırmanızı öneririm , bazı değerleriniz düşük olabilir . benim demir eksilkliğim çıktı biraz ilaç ve çinko megnezyum gibi takviyelerle eski enerjime döndüm .
0
devilone
(11.03.24)
yatış saatiniz bence 23.00'ü geçmesin, en geç 23.30 olmalı.
kilo fazlanız varsa ve çok fazla aburcubur tüketiyorsanız, beslenmenizi düzene sokun.
belirli bir saatten sonra (19.00 olabilir) yeme içmeyi kesin.
yatak kalitesi de çok önemli. çökmüş, eskimiş, formunu kaybetmiş bir yatağınız varsa da dayak yemiş gibi kalkarsınız. bunu yatağı değiştirdiğim gün tecrübe ettim. yatak kaliteli olmalı.
0
MtKrt
(11.03.24)
Kan testi ve kilo kontrolü +1

Son zamanlarda yaşadığım tüm sorunların sebebi bu ikisine çıktı.
0
mutekebbir
(11.03.24)
gün icinde abur cubur yeme, temiz hava al, hareket et, gece yatmadan bitki cayi su disinda bir sey icme. bunlar yaptigin halde bir düzelme yoksa kan degerlerine baktir derim.
benim d vitaminim eksikmis mesela. takviye kullanmaya basladigimdan beri bir iyilesme söz konusu.
0
robert bosch
(11.03.24)
tahlil+hareket+beslenme. ac uyu bakalim sabah acliktan nasil canlaniyosun :d
0
ala09
(11.03.24)
multivitamin kullanabilirsin
0
sizofren06
(11.03.24)
Şekerli beslenmeyi ve karbonhidratı kesin sebze ağırlıklı beslenin büyük ihtimal düzelecektir. Dahiliye hekimine görünmenizi tavsiye ederim.
0
doharkoman
(11.03.24)
Önerileriniz için teşekkürler. Bunları deneyeceğim, umarım bu sorundan kurtulabilirim.
0
🌸lodlest23
(12.03.24)
Seker ekmek + kilolu olmak bunlar adami kastirir baskan
0
Zetnikov
(13.03.24)
kesinlikle spor. spor yaptığım ve kilo verdiğim dönem yataktan zıplayıp kalkıyordum. ayrıca akşam saat 5'ten sonra da hiçbir şey yememek çok etki ediyor.

bir de bahar yorgunluğu başlayabilir bu aralar. insanın göz kapaklarına bir ağırlık çöküyor.
0
wild honey suckle
(13.03.24)
(1)

dubai'den alınma ipad satın alınır mı?

buenosdias
sahibinden'de bir satıcıdan sim kartlı modelini alıcam. simini kullanmıycam. orda aktive edildiği için garantisi yok dedi ama tam anlamadım. Bir sıkıntı olur mu?
sahibinden'de bir satıcıdan sim kartlı modelini alıcam. simini kullanmıycam. orda aktive edildiği için garantisi yok dedi ama tam anlamadım. Bir sıkıntı olur mu?
0
buenosdias
(05.03.24)
facetime ve whatsapp video call çalışmıyor diye biliyorum dubai cihazlarında.
0
wild honey suckle
(06.03.24)
(4)

ABD Vize Yenileme

Lethe
Arkadaşlar ABD vize yenileme sürecine dair iki sorum olacak. Vizemiz bitmişti ve aradan 48 ay geçmediği için yenileme sürecine girdik. Konsolosluktan e-mail geldi. DS-160 formu, pasaport gibi belgeler talep etmişler. Bu noktada iki sorum var:- 28 Martta başka bir ülkeye seyahatimiz olacak. Bugünü de
Arkadaşlar ABD vize yenileme sürecine dair iki sorum olacak. Vizemiz bitmişti ve aradan 48 ay geçmediği için yenileme sürecine girdik. Konsolosluktan e-mail geldi. DS-160 formu, pasaport gibi belgeler talep etmişler. Bu noktada iki sorum var:

- 28 Martta başka bir ülkeye seyahatimiz olacak. Bugünü de saymazsak arada 16 iş günü bulunuyor. 16 iş günü süresinde vize işlemesi ve iki kez kargolamayı da düşünürsek pasaportumuz yetişir mi? Bu işler ortalama ne kadar sürüyor, riskli mi?

- Seyahatten döndüğümüzde bayram tatili araya girecek. Nisan ayına bıraksak desem arada 1 ay civarı bir süre geçmiş oluyor. E-mailde veya başka bir yerde göremedik, "belgelerin teslimi için son tarih şudur" veya "en fazla xx haftada konsolosluğa dönüş yapmak gerekir" gibi bir durum var mı?

Teşekkür ediyorum.

@basond teşekkürler, 28 Martta farklı bir ülkeye gideceğiz o nedenle pasaportun yetişmesi kritik. ABD için kafamda plan olmakla beraber vize süreci tamamlanmadan ödeme yapıp uçak bileti vs. almıyorum.
0
Lethe
(05.03.24)
çocuğuma vize aldık çabuk halloldu 16 işgünü sürmemişti ama 1 seneye yakın oldu alalı bugünlerde nasıldır bilemiyorum,
28 martta başka bir yere seyahatiniz var anladığım kadarıyla pasaport o yüzden lazım değil mi? yoksa 28 mart abd seyahati mi?

size o mailde yolu anlatmışlardır bence siz evrakları tamamlayıp yollayınca süreç başlar son tarih vs bence yoktur.

edit: ben riske atmazdım açıkçası gider gelirdim sonra yenileme işlemine başlardım.
0
basond
(05.03.24)
yakın zamanda 2 arkadaşım posta ile vizesini yeniletti. birincinin tecrübesinde ocağın 2. haftasında pasaportunu gonderdi, 8 gün içinde pasaport ve vize geldi. ikinci arkadaşım şubat başında göndeerdi hala bekliyor.
0
akiskan
(05.03.24)
yenileme değil de, yeni başvuruda 4 iş günü içerisinde pasaportları teslim aldık biz.
0
wild honey suckle
(05.03.24)
pasaportu teslim icin istediklerinde, baska seyehatim oldugunu ve onlara sonra yollayacagimi söyledim. Seyehat nedenini sordular, söyledim. tamam postayla yollayin dediler. posta ellerine gecince arayip benim yolladigimi teyit edecek sorular sordular ve sonuc olarak sorunsuz sekilde vizeyi almistim.
0
VIPCH
(05.03.24)
(15)

deprem olsa balkondan atlar mısınız?

tabudeviren
evinizin bulunduğu katı da yazarak cevaplayınız :)ben: balkonda biraz bekler, bina çökecek gibi olursa atlarım4. kat.
evinizin bulunduğu katı da yazarak cevaplayınız :)

ben: balkonda biraz bekler, bina çökecek gibi olursa atlarım
4. kat.
0
tabudeviren
(04.03.24)
1. kattayım ancak altta dükkan var ve küçük bi üst depoları var sanırım, yani 2,5 katta gibiyim. atlamam muhtemelen çıkışa yönelirim panik olmazsam ve direkt yıkılmazsa, daha kötü bi senaryoda muhtemelen cama yakın bi yerlerde yaşam üçgeninde beklerim herhalde.
0
hypathia
(04.03.24)
Atlamam.
0
rock n roll
(04.03.24)
Aniden vuran depremde beklemeye vaktin olacak mı :)?

Kaçabilecek gibiysem direkt dışarı çıkarım, yoksa sığınacak görece güvenli bi yerde yaşam üçgeni yaparım sanırım.

Kat-1
0
truf
(04.03.24)
atlamam. 3 katlı bina. 3. kattayım.
0
gabe h coud
(04.03.24)
atlamam.
5. kat
0
datnet
(04.03.24)
Hayır.
0
anon1m
(04.03.24)
Bence deprem oldugunda balkondan atlamadıgımda hayatta kalma ihtimalim çok daha yüksek. 23. Kat
0
limonlu eksi
(04.03.24)
Gaziantepliyim depremi yaşadım ve atlamadım. Atlamam da. Tek mantığım sakat kalmaktansa ölürüm daha iyi.
0
odiyus
(04.03.24)
Atlamam da aynı zamanda atlayamam da.çünkü büyük depremlerde yürümek bile zor.

Legolas gibi yere düşen taşların üstünden sekemezsin.
0
sevilen progressive türkücü
(04.03.24)
Atlamam valla deprem aninda kal geliyor korkudan, oyle bekliyorum. Yalniz yakalanirsam bitince bile herhangi bir sey yapamama ihtimalim yuksek soku atlatana dek.
0
nic cage
(04.03.24)
atlamam çünkü depremde ne yapacağımı bilecek kadar aklım çalışıyor.
yaşadığım en büyük deprem 8.2 idi.
bulunduğum kat 23'tü.
pozisyonumu alıp bekledim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.03.24)
Deprem görmemiş insan cümlesi olmuş bu. :) Sen merkez üssü senin şehrin olan 6'dan büyük depremde bina çökecek gibi olana kadar biraz bekleyerek atla, söz ben seni aşağıda tutarım. Ahahah

Evimin balkonundan atlamam. Zemin kat değil ama yakın.
0
nawar
(04.03.24)
hocam oldu olacak şey yap bina çökene kadar bekle, çökerken tam zemin seviyesine geldiğinde yere atla böylelikle sıfır hasarla kurtulursun.

bunlar hep fizik, bilmek lazım.

şaka bir yana 1. kat falan değilse atlamam. bir de insan şeyi bilemiyor. hafif sallayıp geçecek mi, çok salladı ama duracak mı, devam mı edecek. gece uykudan uyandırdıysa, şuan depremin neresinde uyandım? ha yıkıldı ha yıkılacak mı? kaçsam, koşarken absürt bir şekilde yıkıma yakalanırım da ezilir miyim? en iyisi güvenli bir yere çömeleyim... diyorsun sonra.

antep de biz de 8e yakın şiddette depremi yaşadık. ölümü bekledik gibi bir şey oldu.

Kat: 7
0
ananiyimioguz
(05.03.24)
Yüksek giriş dairede oturuyorum. Altımda bahçe katı var apartman girişini sokağa aşırı güvensiz bir köprü ile bağlanıyor. Camdan atlasam -1 e düşecem hiç çıkışım yok, kapıdan çıksam o köprü kesin çökecek gene hoop-1 ben evde durayım en iyisi.
0
wild honey suckle
(05.03.24)
15.kat
o ana bağlı teksem gözüm keserse ve 1.katta falan olursam atlarım.
ama tek değilsem aklıma eşim ve çocuğum gelir onların yanına koşarım ne olacaksa onlarla olsun derim atlamam beklerim.
0
basond
(05.03.24)
(3)

Bu ürünün kumandasını nasıl temin edebilirim?

biseysorcaktim
https://www.hepsiburada.com/osram-uzaktan-kumandali-rgb-led-ampul-gunisigi-pm-HB00000FJ11Vosram uzaktan kumandalı ledli lamba.kumandası çok jenerik. farklı marka ürünlerde de gördüm. muhtemelen aliexpress'te ya da trendyol'da bu kumandalar satılıyordur ama nasıl arayacağımı bilemedim.bu lambadalarda
www.hepsiburada.com

osram uzaktan kumandalı ledli lamba.

kumandası çok jenerik. farklı marka ürünlerde de gördüm. muhtemelen aliexpress'te ya da trendyol'da bu kumandalar satılıyordur ama nasıl arayacağımı bilemedim.

bu lambadalardan bir kaç tane var, kullanıyorum ama kumandaları bozuldu ya da kayboldu. o yüzden bir kaç tane kumanda alacağım, ampülsüz.
0
biseysorcaktim
(28.02.24)
valla bende noname şerit led vardı. kumandası birebir aynıydı ama osram'a uymadı.
0
delidir yakalayin
(28.02.24)
şöyle diyim, aynı ampüllerden bende de var. enteresan bir şekilde perdeme takılı olan yılbaşı ışığının kumandasıyla bile çalışıyor:) perde ışığını açarken bir bakıyorum ampülün rengi değişmiş.
0
wild honey suckle
(29.02.24)
bende de bir led vardı şansa televizyon kumandasının açma kapama düğmesi onu da açıp kapatıyordu.
0
bravoteam
(29.02.24)
(7)

kredi kartıyla zarara sokmayacak alışveriş

denizzz
bir kampanyadan faydalanmak için kartla 25.000 liralık bir alışveriş yapmam lazım, daha doğrusu ekstre tutarının en az 25.000 tl olması gerekiyor. fakat şu var ki o kadar alışveriş yapmamı gerektiren bir durum da yok. kuyumcudan falan altın alsam ya da altungold gibi bir siteden diye düşündüm ama ka
bir kampanyadan faydalanmak için kartla 25.000 liralık bir alışveriş yapmam lazım, daha doğrusu ekstre tutarının en az 25.000 tl olması gerekiyor. fakat şu var ki o kadar alışveriş yapmamı gerektiren bir durum da yok. kuyumcudan falan altın alsam ya da altungold gibi bir siteden diye düşündüm ama kartlı alım da epeyce bir fark da oluyor. ne yapmamı önerirsiniz en az zararla bu alışverişi yapmak için?
0
denizzz
(28.02.24)
Kampanya koşullarına iyi bakın altın vs büyük ihtimal kapsam dışıdır.
0
anon1m
(28.02.24)
beyaz eşya?
her eve bir dyson veya bir derin dondurucu lazımdır?
çamaşır kurutma makinası?
dün 4 tane vitamin aldım 2000 tuttu, eczaneyede gidebilirsiniz asdasdds
0
eja
(28.02.24)
Hepsipy
0
bepicolombo
(28.02.24)
Aklıma hediye çeki geliyor. Amazon.com.tr, Boyner, Hepsiburada gibi sitelerden hediye çekleri almak.
Ayrıca eğer bir eviniz varsa Tuvalet kağıdı, kağıt havlu, yağ, sabun, deterjan gibi bozulmayacak ürünleri bol bol alıp bir odaya depolamak olabilir. Tabi bunun için evde bir yer ayırmak lazım ve 25 bin liranın tamamını bitirmek zor.

25 bin lirayı harcarken ister istemez bir miktar gereksiz harcama yapmış olacaksınız. Kampanyadan edineceğiniz faydanın daha fazla olacağına emin olmak gerek.

Pos makinesi olan esnaf bir arkadaşınız varsa ona sorun. Bizim bilmediğimiz yöntemler mutlaka vardır.
0
michael_knight
(28.02.24)
tanıdık kuyumcu varsa tek çekim komisyonsuz yapabilir.
0
paintov
(28.02.24)
tanıdığınız birinin bir alışveriş ihtiyacı varsa, nakit olarak ödeme gücü de varsa, siz karttan çektirin o nakit size versin diyecektim ama sonra ekonomik olarak bunun ne kadar zor ve saçma olduğunu fark ettim:)
0
wild honey suckle
(29.02.24)
www.gramaltin.com

kart ekstrenizi yeni kesildiyse 30-40 sonra ödeyeceksiniz.
o sırada bu tutarı para piyasası fonunda veya mevduat faizinde tutsanız bile kuyumcudan altın almış fiyatına denk gelir.
0
nuisance 2
(29.02.24)
(2)

Bu büyü mü?

big cojones
Saklanmis bi sekilde bulmus annem. Nedir bu bilen cikar mi acaba?https://i.ibb.co/k5F16yv/IMG-20240222-182229839.jpg
Saklanmis bi sekilde bulmus annem. Nedir bu bilen cikar mi acaba?

i.ibb.co
0
big cojones
(22.02.24)
Ne olduğunu bilmiyorum ama arapça numara bunlar sanırım. Hatta sıfıra benzeyen 5’ti diye hatırlıyorum.
0
wild honey suckle
(22.02.24)
7777, 999, bir sürü 5, ayn ve vavlar var. Bir anlam ifade etmiyor yani.
0
poncikkurabiye
(22.02.24)
(25)

Böyle bir durumda bozulur muydunuz?

wild honey suckle
Diyelim ki evlendiniz. Düğünde hatırı sayılır miktarda altın takıldı. altın fiyatlarının yükselmesiyle beraber de iyice değerlendi. sürekli çift olarak yatırım yapma gereğini konuşuyorsunuz. ne eviniz ne şirket aracı haricinde kendi arabanız var. aylık geliriniz de iyi seviyede. yarın öbür gün kredi
Diyelim ki evlendiniz. Düğünde hatırı sayılır miktarda altın takıldı. altın fiyatlarının yükselmesiyle beraber de iyice değerlendi. sürekli çift olarak yatırım yapma gereğini konuşuyorsunuz. ne eviniz ne şirket aracı haricinde kendi arabanız var. aylık geliriniz de iyi seviyede. yarın öbür gün kredi çekseniz sorunsuzca ödeyebilme imkanınız da var.

ama eşiniz altınların kendisinin olduğunu söyleyip asla ortak bir yatırım yapılması ve belki ev alınması için dahi vermiyor. sonuçta siz bir ailesiniz bir şey yapılacaksa birlikte yapılacak. ama kadın tarafı sürekli altınları hariç tutup erkeğin kendi imkanlarıyla yatırım yapması gerektiğini iddia ediyor. ayrıca doğum günü, evlilik yıl dönümü gibi özel günlerde de sürekli olarak altın ziynet talep ediyor.

siz erkek olarak buna bozulur muydunuz? eşinizin size güvenmediğini ya da yarın öbür gün ayrılma ihtimalini gözettiğini düşünür müydünüz? yoksa tamamen bu erkeğin görevi, çalışsın kendisi alsın der miydiniz?
0
wild honey suckle
(16.02.24)
Güvene dayalı ilişki ve aile üzerine bir ton beylik laf edilir, hem ağızdan kolay çıkar hem kulağa hoş gelir ama evlilikler artık çok kolay bitebiliyor. Ev almak yatırım yapmak gibi büyük sorumlulukların altına evlenmiş dahi olsam her yönüyle uzun yıllar tanımadığım biriyle girmezdim. Sizin örnekte kadının ayrılık ihtimalini düşünerek böyle davrandığından çok emin değilim. Hem özel günlerde altın talep edip hem de ayrılık ihtimalini gözeterek kendini güvenceye alması pek örtüşmüyor. Gerçi ev alma imkanı varken altınları vermeyip iyi bir varsayımla kötü günlere saklıyor desek yine örtüşmüyor.

Anlattığınız olayda bence bir eksik var çünkü kadına hak verecek bir seçenek zorladak da çıkmıyor :)
0
beyfendi
(16.02.24)
yani bu kadın evlenmeden önce de böyledir. o zaman fark etmediniz mi gerçekten?

böyle bir kadını sizin fikirlerinize ikna etmek imkansızdır diyeyim size.

güvenip güvenmemeyle alakalı değil aileden öyle görmüş ve karakter olarak art niyetli olduğunu düşündüm.
0
Hallegadola
(16.02.24)
Eşiniz çalışıyor mu? Eğer çalışmıyorsa bu altınları belirsiz bir gelecekte karşılaşacağı problemlerde kullanabileceği bir teminat olarak görüyor olabilir. Bu size güvenmediğini göstermez. Davranış ne kadar doğru ne kadar yanlış tartışılır ancak ekonomik bağımsızlığı olmayan insanın böyle refleksler göstermesi anlaşılabilir. Siz bunu bir problem olarak görmüyor ve ev alınmasını elzem görüyorsanız evi eşinizin üstüne yapmayı deneyebilirsiniz belki bu şekilde daha kolay çözülür.

Eğer eşiniz çalışıyorsa yaptığı bence de çok anlamsız olmuş.
0
akhenaten
(16.02.24)
ben böyle biriyle evlenmezdim. diyelim evlendim boşanırım direkt.
böyle bencillik olmaz. evlilikte her şey ortaktır. ev arkadaşı almıyorsunuz hayat arkadaşı alıyorsunuz
0
jelly bear
(16.02.24)
Böyle evlilik olmaz. O zaman herkes kendi kazandığı parayı yesin eve de ona göre masraf yapsın.
Türk adalet sistemine göre düğünde takılan takılar gelinindir diyorlar orası doğru ama evlendiğin kişiyle ortak bir yatırım yapılmayacaksa neden evlenilmiş ki.
0
bigcaptain
(16.02.24)
@akhenaten konu kişi ben değilim:) arkadaşlarımdan gözlemlediğim bir durum. iki taraf da çalışıyor ve iyi sayılacak bir gelirleri var. o konuda bir sıkıntı yok.
0
🌸wild honey suckle
(16.02.24)
kendi geliri olsa bile türkiye'de bu şekilde davranan bir kadını kınamam ama birlikte de olmam, kaldı ki evlilik...

ilişkinin dinamiğine, içinde yetişilen ve yaşanmakta olan topluma göre bu normal olarak görülebilir. kimi yerlerde altınlara kızı geçtim gelinin ya da damadın ailesi çöküyor direkt. hatta daha da absürt durumları çevrenizde yoksa bile kadın forumlarında falan görebilirsiniz. evliliğin kimileri için evden, aileden kaçmanın tek yolu olduğu kimileri için de masrafları paylaşmak için yapıldığı bir ortamda bunlar yaşanmaması mümkün değil zaten.

ekşide vs kolay kolay birinin gelip de bu normaldir ya demesini beklemeyiz ama ülkenin belki yarısından fazlası için bu olağan bir durum bu özetle.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(16.02.24)
Kadın evlendiğinde çok altın takılacagını biliyordu ve bunları nakite dönmek için bir erkek lazımdı ve sanırım bulmuş.

Erkek kişisi kadına bazı imalarda bulunsa ve iş ciddileşse muhtemelen erkek bir de suçlu olacak ve erkeğin aslında parayı saçma işler için harcayacagını kendisinin önlem aldıgını falan iddia edip üste bile çıkma olasılığı var.

ayrıl demem de böyle de evlilik olmaz deme hakkım var.
0
liberal
(16.02.24)
Kadın tarafı Maddi güvenliğini aşırı önemsiyor olabilir, kültürü sebebiyle altın seviyor olabilir, sevgi dili hediye almak olabilir. Bunları konuşabilmek gerekiyor. Adam Nasıl hissettiğini söyleyip onun nasıl hissettiğini sorarak istediğini bilgilere ulaşabilir fakat bunu yaparken yargıda bulunmamak kaydı ile. Maddiyat önemli bir eşik ilişkilerde, aşmak ilişkiyi farklı yerlere taşıyacaktır
0
hasmetizm 2046
(16.02.24)
Bu kadınla tanışıp da anlaşabilen adama niye bu düşünce garip geliyor ki ben buna şaşırdım mesela. Ülkemizde böyle düşünen geleneksel bir kesim var. Kendilerini çağa adapte etmek gibi bir dertleri de yok üstelik. Siz değişir mi sandınız?
0
ruhen hastayim ben
(16.02.24)
ruhen+1 bu sonradan belli olacak bir seye benzemiyor ustelik hem taki miktari cok hem gelirleri iyi diyorsunuz. yani uzerine konusulasi bir para soz konusu. dogum gununde ziynet istegi ayri tutuyorum bu konudan, dugunde takilan takilar ortak olmali. evlilikten sonra elde edilen mal varligi sayilir sadece noterde onaylatmiyorsunuz. evlilik akdine uymuyor paylasimsizlik. ama insanlar cok eslilik, paylasimli, donusumlu iliskiler yasadigi icin norma gore degisir bize ters gelse de. hangi koyden bulduysa muhtemelen bunlar onceden bilinen seylerdir. sonradan alinmaca gucenmece olmaz.
0
ala09
(16.02.24)
Benzer durumda bir çift arkadaşım var. kız asla altınları vermiyor araba almak için. 2 senedir ikna olmadı. 2 sene önce arabayı almış olsalar hem arabaları olacaktı hem de muazzam değerlenmiş olacaktı paraları.

kocakarı kafası işte altın yatırımı yapıyor aklınca. sorsan egeli modern çağdaş kız üstelik. bu arada kız çalışmıyor. üstteki arkadaşın dediği gibi ilerisi için sigorta gibi görüyor olabilir altınları. zira 2 kere çok ciddi boşanma eşiğine geldiler sudan sebeplerden.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(16.02.24)
gelenek yasa masa bi şeyler var evet de ben şeyi anlamıyorum, kız tek başına olsa altın gelecek mi? hayır. evlendiği için altın geliyor ve bunda doğal olarak erkeğin de hakkı olmalı bence. ortak sayılmalı. ortak da yatırım yapılabilmeli veya ortak hesapta kasada bir yerde durmalı. "altın gelinindir" kafası modern, çalışan, kendine/eşine saygısı olan insanın zihniyeti olamaz. ha ama burada da bu kadın muhtemelen hep böyleydi, birden gelenekçi olmamıştır, adam bile bile evlenmiş ve durumları da iyiymiş, boşuna ağlamasını anlamadım. herkes aynı düşünecek diye bir şey yok. onlar için okeyse okeydir, dışardakilere dut yemek düşer. benim başıma gelse zaten paylaşırım da erkek tarafında böyle şeyler görürsem boşarım.
0
nic cage
(16.02.24)
"ayrıca doğum günü, evlilik yıl dönümü gibi özel günlerde de sürekli olarak altın ziynet talep ediyor."

bu ne yaa kadın erkeği temettüye bağlamış :D
çok rahatsız edici bi durum. kadın çalışmasa hadi neyse de çalışıyormuş. böyle bakan biriyle evli olmak acayip bir duygu. düşman başına.
0
tabudeviren
(16.02.24)
Kadinda bir guvensizlik yaratmis demek ki kocasi. Ben oyle dusundum. Kendini garantiye almis belli ki. Sorun yok bence normal.

Dugunde takilan altinlar geline ait diye bir sey yok mu yasada da zaten? Yoksa da, karisinin altinina goz dikmesin kimse ya... bana cig geliyor bu davranis.

Eve giren diger maastan yardim istenebilir ama dugunde takilan altin kadinin guvencesi olarak kenarda kalsin zaten.
0
Kittie
(16.02.24)
Dügünde takılanlar nasıl kadının oluyor onu anlamadım, muhtemelen dügünde takılanların çogu erkek tarafı tarafından takılmış, kadın tarafının akrabaları gelinin annesine düğün takılarını vermiş olma ihtimali çok fazla.

Bu duruma benzer bir tanıdık vardı çok yakın akrabam, kız böyle çiglikler yaptı ve şu an ayrıldılar. Ha kadın sonra pişman oldu ama iş işten geçti.
0
liberal
(16.02.24)
Bozulurum tabi ki nasıl bozulmam? Böyle saçma bir düşünce mi olur? Hukuken takılan altınlar kadınındır ama bunu daha şu aşamada düşünüyorsa eşiniz -ki bana göre eş olamamış kendisi- ayrılmak için demek ki bahane arıyor.

Yerinizde olsam kesinlikle hiçbir ev-araba olarak hiçbir yatırım yapmam. Zira iş boşanmaya gelince eşiniz altınlarını da alıp gidecek ve yaptığınız yatırımların da yarısını isteyecek. Eşiniz de biliyor ki altınları verip ev-araba alsa bu sefer altınları isteyemeyecek. O yüzden ben altınları tutayım diyor sanırım. Üstüne de maddi-manevi tazminat ile sizin yaklaşık 10 yılınıza ipotek koyacak. Ben de herhalde kendisinden gizli yatırım yapardım. Yani illegal yola girerdim. Zira eşinizle en ufak bir tartışmada yani eşinizin istemediği bir şeyi zorladığınızda eşiniz basıp gidecek. Siz de ona göre kendinizi hazırlayın. Eşiniz kendisini buna hazırlamış zira.

Ben olsam koşarak uzaklaşırım valla. Ben yazarken sinirlendim.
0
drako
(16.02.24)
evlilik demek hayat arkadaşlığı demek değil mi? en azından benim için böyle. bu durumda olmak istemezdim. çünkü kafamda direkt boşanmayhı düşünüyor. boşandığımız zaman altınlar ve alacağımız ev-arabayı isteyecek diye düşünürdüm. aranızda sevgi varsa mutlaka bunu konuşup halletmenizi dilerim
0
jepa
(16.02.24)
bu anlattıkların kabul edilebilir şeyler değil bence.
0
basond
(16.02.24)
Bozulmayı bırak boşanırdım, güven olmayan evlilik yürümez, 5 yıllık evliyim.
0
mirty
(17.02.24)
tipik türk kadını: türk geleneklerinde kadına tanınan avantajları da kullanayım, modernizmin getirdiği avantajları da kullanayım. hep bana hep bana. geleneksel olarak erkeğe tanına avantajları feminizm sayesinde eleştireyim, modernizmin erkeğe sağladıgı avantajları ise erkeği utandırarak yok edeyim.

geleneksel olarak türk aile yapısında erkeğin malı ailenindir, kadının malı kadınındır. düğünde takılan altınlar da kadınındır. dolayısıyla kocasına vermek istemez. koca çalısıp eve para getirir, ev alınacaksa, yatırım yapılacaksa koca yapar.

kocasına altın veren kadınlar sonrasında pişman olur. erkek altınları tamamlayacağım der ama tamamlamaz.

bu örnekteki aile modernizm ile gelenek arasında sıkışıp kalan tipik bir türk ailesi olmuş.
0
abelardo
(17.02.24)
ben boşanıyorum, şu an eski eşim yaptığı tüm korkunç şeylere rağmen kötü durumda olsa ve yatırım olarak benden bir şeyler istese verirdim sanırım. ama konu duygusal durumlara gelince ben bayağı aptallaşıyorum, kadın akıllıymış, aferin. kimse de böyle kadınla evlenilir mi falan demesin. hikayenin sonunda bu tip kadınlar kazanıyor.
0
deartheodosia
(17.02.24)
oturur konusurdum, "ev alalim, araba alalim, altınların hepsini degil bir kismini bozudrabiliriz bunlar icin" diye, niyet okumaya gerek yok. hepsini harcamamak her zaman daha mantikli. altin ortalama bir ailenin yapilabilecegi en uygun yatirim.
0
rallied
(18.02.24)
bu evliliğe devam eden erkek tarafının acilen psikiyatr ile konuşması gerektiğini düşünüyorum.
0
andlee
(19.02.24)
şimdi önermeleri alt alta sıralayalım

modern ve bir takım konuyla alakasız sıfatlara sahip kadınlar, altınları paylaşır
medeni kanun isviçre medeni kanunundan mülhemdir, moderndir
medeni kanunda altınlar kadınındır
o halde medeni kanun ve avrupa* modern değildir?!
modernlik algın baştan sona hatalı olamaz tabii

modern nedir ve neden iyidiri konuşmuyoruz bile

burada ayıplayan bir üslupla ve görev bilinciyle tutarlı olsun olmasın normatif değerler iddia etmek, beylik lafları sıralayıp bir şeyler iddia etmekle de bu kaideler değişmez. çünkü karşınızdaki örf 10bin yıllık :D

şimdi ali koçun karısı çalışmıyor. aileden zengin. üstüne koca parası yiyor. modern değil mi.
tam da orta sınıfı paralize edip birer işçi kılmak için uydurulan masallar.

o altınlar kadının güvencesi. basbayağı öyle. mesela erkek de kanuna göre evin reisi değil 20 küsür yıldır. ama kadının sigortası halen erkek üzerinden devam ediyor. yani reisi :D

bazı kadınlar, diğer kadınlara taş ocağı mahkumu gözüyle bakıyor. ben çalışıyorum bunca eziyeti çekiyorum o neden çalışmıyor da güvencesine sığınıyor, ayıplayayım da yapamasın kafasındalar.

bazı erkekler de, yine ben o kadar çalışıyorum enayi miyim hazır günümüzde bunları konuşmak mümkünken kendi yükümün yarısına kadarını kadına yükleyeyim de rahat edeyim kafasındalar.

kadınları rahat bırakın
0
lambırcek
(20.02.24)
(3)

Yabancı arkadaşa lokum önerisi

sacrilegious
Kuzey avrupalı bir arkadaşa götüreceğim istanbuldan. Neli seviyorlar genelde sizce?Teşekkürler
Kuzey avrupalı bir arkadaşa götüreceğim istanbuldan. Neli seviyorlar genelde sizce?

Teşekkürler
0
sacrilegious
(09.02.24)
görsele hitap etsin diyorsan renkli renkli alabilirsin. Diğer türlü çifte kavrulmuşlar daha lezzetli oluyor.
0
cukur
(09.02.24)
biz çifte kavrulmuş antep fıstıklı almıştık, bayılarak yemişlerdi.
0
wild honey suckle
(09.02.24)
tugba'da bir suru mix paket var cok dusunme al gec birini :)
0
bay b
(09.02.24)
(5)

Adile Sultan Ev Yemekleri Restoranı çalışma şeklini biliyor musunuz?

michael_knight
İstanbul'da pek çok yerde şubesi olan bu restoran yemekleri fabrikasında mı yoksa şubelerinde mi hazırlıyor?Çok uzun olmayan bir sürede çok yaygın hale geldiler, başarılı bir iş modeli olsa gerek.
İstanbul'da pek çok yerde şubesi olan bu restoran yemekleri fabrikasında mı yoksa şubelerinde mi hazırlıyor?
Çok uzun olmayan bir sürede çok yaygın hale geldiler, başarılı bir iş modeli olsa gerek.
0
michael_knight
(08.02.24)
Ya kesin cevap değil ama yazacağım. Bizim buraya açtılar, ufacık dükkan. Sadece logo ve tezgah var. İçeride yemek falan da yok. Hiç aşçı, kadın falan da görmedim (adı Adile Sultan olunca bir teyze bekliyor insan). Küçücük dükkanın arka kısmında bir oda var gibi. Bence oradan yemeği alıp motorla götürüyorlar. Eğer yemekler menü şeklindeyse mikrodalgada ısıtıp tabldot yolluyorlar diye sallayabilirim. Benim için de tam bir muamma.
0
prole
(09.02.24)
bizim orada bir şubesi var maks 10 m2 dükkan. arkasında restoran olma ihtimali yok bina o kadar geniş değil zaten. bence hazır geliyor dağıtılıyor subelere, ısıtılıp gönderiliyor müşteriye.
0
wild honey suckle
(09.02.24)
bizim şirket yakınlarındaki tek ev yemeği tarzı adile sultan olduğu için şirkete adile sultandan çok sipariş geliyor. şubede herhangi bir şey hazırlanmıyor, hepsi standart bir yerde hazırlanıyor, sipariş üzerine ısıtılıp gönderiliyor.
0
wendyangelamoiradarling
(09.02.24)
Esenyurt merkezli Catering şirketi, paketinin üstünde asıl şirketin adı yazıyor, esenyurtta fabrikası vardı diye hatrlıyorum.
0
atom karincanin torunu
(09.02.24)
bizim burada bir şubesini gördüm. üst üste koyulmuş bir sürü mikrodalga fırın vardı. dükkan ufacık o kadar çeşit orada pişemez zaten. kesin fabrikada yapılıyor dükkandı ısıtılıyor sadece.

bu arada nasıl oluyorsa lezzet olarak gayet iyi bir çizgideler.
0
orpheus
(09.02.24)
(2)

Schengen ülkelerinin denizaşırı topraklarının vizeleri

d max
Bu site kitlesinden bu denli uzağa giden var mıdır bilmiyorum ama belki çıkar, sorayım. Fransa, Hollanda vs'nin mevcuttaki sömürgeleri için vize alan birisi normal anakaraya göre daha az mı zorlanır? Mesela Fransız Guyanası'na gitmek için vizeye başvuran biri Fransa'ya başvurandan daha mı kolay alır
Bu site kitlesinden bu denli uzağa giden var mıdır bilmiyorum ama belki çıkar, sorayım. Fransa, Hollanda vs'nin mevcuttaki sömürgeleri için vize alan birisi normal anakaraya göre daha az mı zorlanır? Mesela Fransız Guyanası'na gitmek için vizeye başvuran biri Fransa'ya başvurandan daha mı kolay alır vizeyi? Red oranı nasıl oralarda?
0
d max
(08.02.24)
3 pasaport doldurmuş, dünya kadar Schengen, ingiltere, usa vizesi olan iş arkadaşım yenilemek istediğinde Hollanda'dan red yedi, öyle hesap et etkisini :)
0
kimlanbu
(08.02.24)
benim arkadaşım geçen litvanya için vize almaya çalıştı. adamların cevabı : burası turistik bir ülke değil neden gelmek istiyorsunuz ve red...
bence çok turist aktivitesi olmayan ya da türkiye vatandaşlarının çok tercih etmediği destinasyonlar genelde daha zor vize veriyor. bence tabi..
0
wild honey suckle
(09.02.24)
(9)

avrupa'da calisanlar nasil para biriktiriyor?

antikadimag
ortalama maaslara bakinca genelde 3-5k euro arasinda oldugunu goruyorum. ki bunlar oyle giris seviyesi pozisyonlar da degil. vergileri, kirayi ve yasam masraflarini dusunce kenara ayda 1k euro ancak atilabiliyor gibi. bu hesapta gozden kacirdigim bir sey var mi?turkiye ile karsilastirmiyorum bu arad
ortalama maaslara bakinca genelde 3-5k euro arasinda oldugunu goruyorum. ki bunlar oyle giris seviyesi pozisyonlar da degil. vergileri, kirayi ve yasam masraflarini dusunce kenara ayda 1k euro ancak atilabiliyor gibi. bu hesapta gozden kacirdigim bir sey var mi?

turkiye ile karsilastirmiyorum bu arada. amerika'da veya korfez ulkelerinde insanlar bunun 3-5 katini ayda kenara rahatlikla atabiliyor.

bekar, kiraya cikan biri avrupa'da yasayip kenara 1000 euro'dan fazla atabilir mi? (isvicre, luxemburg istisna diye biliyorum. almanya, ingiltere, fransa, hollanda, italya, ispanya dusunelim.)
0
antikadimag
(08.02.24)
benim bildiğim öyle çok da biriktirmiyorlar. çünkü evi bile taksitli alabiliyorlar bu yüzden birikmiş paraya pek ihtiyaçları yok. düğün dernek desen zaten öyle bizdeki gibi para harcamıyorlar.
uzun lafın kısası birikmiş bir paraya ihtiyaçları olacak hacimde büyük harcamaları olmuyor.
0
wild honey suckle
(08.02.24)
Abi şimdi amerika gibi olmamasının sebeplerini yazayim;
isten atilma riski az ve isten atilmak zor. Yani benim bir saniye bile işten atılma korkum yok. Bu acayip bir rahatlik. Şu an biraz bakarsanız Amerika'da işten çıkarılan bir sürü yazilimci vs var. Bunlar Avrupa'da o kadar kolay olamıyor haliyle arada fark var.

Buna ek olarak sağlık sistemi de öyle. Evet Amerika'da çok süper bir firmada calisirsan iyi sağlık sigortan olur. Ben Fransa'da eşim dahil olarak ayda 45€ ödüyorum, içinde diş ve göz vs hepsi var. Geçmiş hastalık falan diye bir goygoy yok.

Ev almak için 25 yıl kredi cekebilirsin.

Eğitim ücreti amerika ile kiyaslanamayacak kadar ucuz.

Bu arada bahsettigin ülkelerdeki gelir farki Avrupa'da daha az. Yani gelir esitliginin olaylarından biri de bu.

Avrupa'nın kötü yönleri var. Avrupa vs amerika sadece para diye bakarsak amerika daha iyi tabi. Ama covid dönemi sirketin amerika ofisinde isten cikarma olurken burada hiçbiri olmadi. Misal su anda da isten cikarma olmasin diye uğraşıyorlar avrupa bölgesinde çünkü çok zorlu süreç işten cikarmak.
0
logisticsmanager
(08.02.24)
Bu arada Amerika'da gidip yıllık 150 bin kazanan adama bakarsak evet de Amerika'da insanlar rahatca 5 bin dolar mi kenara atiyor?
Median us salary 59 bin
Median france 39bin

Amerika'da çok yüksek gelir grubuna sahip olanlar rahatca atar evet ama genel Amerika kişi başına zenginligi bir Fransız'dan düşük misal.


Bu arada kişinin aylık kenara atabildigi para oranina bakarsan istatistik olarak Amerika düşüşte bayadir ve ortalaması Avrupa'dan düşük.
Fransa 2022 17.1%
Amerika 3.33%
0
logisticsmanager
(08.02.24)
avrupada insanların para biriktirmeye çok ihtiyacları yok. mesela bizde yamyam kültürü oldugu için erkek bir dügün yapacak diyelim. tüm akraba sülük gibi yapışıyor adama. bir evlenme muhabbeti için 300 , 500 k paralar gidiyor. avrupada böyle bir saçmalık yok. bu sadece bir örnek. ev deseniz taksitle uzun vadede alabiliyorlar. araba desen 3 , 4 maaşları kadar. tatil v.s deseniz zaten ülkelerinin parası degerli. yurtdışına gittiklerinde az parayla çok tatil yapıyorlar. ultra zengin olma tutkusu yoksa bu insanlar niye para biriktirsin ki?
0
limonlu eksi
(08.02.24)
Eger birinci onceliginiz para biriktirme ise Avrupa kesinlikle dogru adres degil.Gene de eger para biriktirmek temel motivasyon ise Avrupa'da 5K€'dan yuksek maas+yillik bonus+hisse sendi vb. sartlar olmali.
0
turkuaz
(08.02.24)
Ben insanların abd ve avrupa'da ne kadar birikim yapabildiklerini detaylı olarak bilmiyorum açıkçası. Onun için sizin söylediğiniz oranları doğru varsayarak gideceğim.

Öncelikle 5k maaş alıp 1k kenara koyabiliyorsanız bu maaşınızın %20'sini biriktirebildiğiniz anlamına geliyor.

Şimdi dönüp bir de dünyadaki yaşam standartlarına bakalım. İdealize bir pencereden değil de, dünyanın diğer bölgelerine kıyasla düşünelim. Böyle bakınca ortalama bir avrupalı sağlıklı gıdaya erişimde, sığınma ve ulaşım ihtiyaçlarının karşılanmasında, eğlence ve sanatsal faaliyetlere ulaşımda, eğitim kalitesinde ve çalışan hakları konusunda dünya ortalamasının üzerinde ve euro bölgesi de kalkınmış bir alan durumunda.

O halde buradan alınan maaştan yapılan harcamaların hayat kalitesini sağlamada etkinliğinin büyük olduğu ve kenara atılan paranın da bir "güvence" sağlamaktan daha çok bireysel zenginliği artırmaya yönelik olduğu sonucuna ulaşabiliriz sanırım. Yani ihtiyaç için değil lüks için birikim yapılıyor olmalı daha çok. Bu da birikiminize dokunma olasılığınızı azaltıp onun yerinde kalmasına yol açarak uzun vadede abd'deki birinden daha fazla zenginlik üretmenize yol açabilir. Yaşadığınız bölge ekonomik olarak da stabil bir yer olduğu için yatırımlarınız gerektiği şekilde yönetilip, sağlam yerlerde değerleniyorsa çok da birikim yapılamıyor diyemeyiz sanırım.

ABD ölçeğinde düşününce ABD'de vergilerin Avrupaya göre düşük olduğu, ve sağlık hizmetleri gibi pek çok kalemin sigorta kapsamında olmayabileceği ihtimalinin yüksek olduğunu da biliyoruz. Örneğin ABD'de kapsamlı bir sigortanız da olsa hatta gittiğiniz hastane sigortanız kapsamında olsa dahi sizi tedavi eden doktorun sizin sigortanız kapsamında olmayabileceği durumlar ortaya çıkıyor. Kısacası daha fazla para tutuyorsunuz, ancak tuttuğunuz parayı daha fazla harcamanız gerekiyor. Çünkü amerikalıların da dediği gibi, hiçbir şey bedava değil. Avrupa bu bedava olmayan ihtiyaçların giderleri için haliyle daha fazla vergi topluyor ancak bunlar düzgün bir şekilde idare de edebiliyor. abd'de ise kişisel ihtiyaçlarınıza göre harcamalarınızı siz yönlendiriyorsunuz. Haliyle birikim yapmak kritik öneme sahip ve elzem. İnsanlar zenginliği artırmanın ötesinde bir güvence sağlamak için de birikim yapmak konusunda motivasyon hissediyor. Ancak birimlerinizi aktif şekilde kullanmaları da gerekiyor. Sizin denkleminizdeki eksik kısım bu noktada yoğunlaşıyor.

Bu söylediklerim sizin verileriniz ve genel geçer bilgilerin eşleştirilmesinden ibaret tabi ki, nokta atış olarak gerçeği yansıtmasa da gerçekten çok da kopuk değil.
0
akhenaten
(08.02.24)
@logistics; ortalama bireyde cok fark olusmayabilir ama amerika'da beyaz yaka olarak calisan biri kolaylikla 6 figures kazanir. kolaylikla diyorum. ve bu herhangi bir meslekte.

bilgisayar muhendislerine bakarsak onlarin zaten giris maaslari 100 bin dolar. buradaki refah her zaman sok ediyor beni. simdi h-1b calisma vizesi kurada cikmadigi icin sirketin diger ofislerine transferi dusunmeye basladim ama maasim yaridan da aza iniyor.

is guvenliginin olmamasi ciddi olarak tek eksisi olabilir. aslinda o da cok onemli degil ama son 1 senedir layoff layoff ustune. bizim sirkette 6 ayda bir performans degerlendirmesi yapilip alttaki %5 kesiliyor. gecen selam verdigin elemanin ertesi gun kovuldugunu ogreniyorsun. hicbir zaman kendini rahat hissedemiyorsun.
0
🌸antikadimag
(09.02.24)
@edmond; para konusu cok dogru. buradaki herkesin ana gundemi para. hicbir sekilde kultur olmadigi icin hayat tamamen ne kadar para kazanabildigin ve o parayla ne alabildigin uzerinden donuyor. para etmeyen seylerin hicbir ama hicbir onemi yok. korkunc bir yer aslinda.

ama bir yandan da hepimizin para icin calistigi gercegi var. madem gurbetteyiz mumkun oldugunca cok para kazanalim diyerek goz yumuyoruz. cogu insan da boyle dusunuyordur. yoksa buradaki hayatin ozenilecek bir yani yok.
0
🌸antikadimag
(09.02.24)
kardesim berlinde mimar, ayda 1000 avro kenara atiyor bildigim kadariyla ama pek "yasadigini" soyleyemem, fotosentez yaparak basariyor bunu. kirasi 1000 avro, bisikletle ise gidip geliyor, araba falan yok, berbere bile gitmiyor, sosyal hayat sifira yakin.
0
cooperr
(09.02.24)
(4)

yabancıların kullandığı tuz bizimki gibi mi?

ala09
yemek videolarında okkadar tuz basıyorlar ki resmen üstünde kar görüntüsü olacak. etin üstüne kalın taneli tuzlar kaplıyor. yediklerin tuzun tadı mı az yoksa çok tuzlu mu yiyorlar? yoksa üzerinden süpürüyolar mı:/ izlerken tansiyonum çıkıyor o değirmeni çevirdikçe. kaya tuzu kullanıyorum taneyle ekl
yemek videolarında okkadar tuz basıyorlar ki resmen üstünde kar görüntüsü olacak. etin üstüne kalın taneli tuzlar kaplıyor. yediklerin tuzun tadı mı az yoksa çok tuzlu mu yiyorlar? yoksa üzerinden süpürüyolar mı:/ izlerken tansiyonum çıkıyor o değirmeni çevirdikçe. kaya tuzu kullanıyorum taneyle ekleyeceğim neredeyse o kadar tuz tadı var. onlar neden?
0
ala09
(07.02.24)
tuzların tadı yoğunluğu farklı oluyor, pazardan çekilmiş kaya tuzu alıyorum marketten aldığım kaya tuzu ile ne tat ne de tuzluluk bakımındnan benziyor, tuzu daha yoğun pazardakinin.
videolardakide tuzu yoğun olmayan cinsten olabilir ama değirmen çok ince yapınca kar gibi örtü oluyor 1 tencere için baya çekmek gerekiyor younluğu az ama görüntü daha çok oluyor.
0
eja
(07.02.24)
Tuzluluk oranı farklı, bir de tuzu iri çekersen daha çokmuş gibi gözüküyor bence.
Başka bir etmen de, tencere yemeklerinde değil ama etlerde o tuzun önemli bir kısmı akıyor. Yemek içinde kalmıyor.
0
burfak
(08.02.24)
ya ben tüm yabancı tariflerde kosher salt terimi görüyorun. yani bu tuzu koşer yapan zaten hahamlık tarafından onaylanmasıyken tercih sebebi neden olsun ki? demek bir tad farkı falan var.
0
wild honey suckle
(08.02.24)
sofra tuzu, koşer tuz, deniz tuzu, kaya tuzu, himalaya tuzu... hepsinin "tuzluluğu" farklı, bazı tariflerde "deniz tuzu kullanıyorsanız şu kadar, koşer tuz kullanıyorsanız bu kadar" diye de belirtiliyor hatta.

www.seriouseats.com
0
kobuzchu kiz
(08.02.24)
(2)

Düğünümsü Etkinlik için Tatlı Mekan

calmdown
merhaba herkese, ağustos ayında düğün olmayan ancak 150 kişi civarı bir eğlence düzenlemek istiyoruz nikahtan sonra. bunun için alkollü, hatta alkolü kendimiz götürebileceğimiz, uygun fiyatlı bu tip organizasyonların yapıldığı standart dışında (düğün salonu gibi olmayan) mekan önerileriniz olur mu?
merhaba herkese,

ağustos ayında düğün olmayan ancak 150 kişi civarı bir eğlence düzenlemek istiyoruz nikahtan sonra. bunun için alkollü, hatta alkolü kendimiz götürebileceğimiz, uygun fiyatlı bu tip organizasyonların yapıldığı standart dışında (düğün salonu gibi olmayan) mekan önerileriniz olur mu? konum: ist avrupa yakası.
0
calmdown
(07.02.24)
Boğazda tekne kiralayabilirsiniz
0
okumakserbestbegenmeksart
(07.02.24)
hint bahçe diye bir yer var sanırım büyük alanları da var küçük parti alanları da orayı soruşturabilirsiniz.
0
wild honey suckle
(08.02.24)
(5)

şirkete isim

piyade binbasi er
merhaba arkadaşlar kafayı yemek üzereyim.haftalardır namecheap ve ticaretsicil sitelerinde gezmekten midem bulandı. öyle bir noktadayım ki artık sanırım bütün isimler alınmış gibi geliyor.şirket ağırlıklı olarak türkiye'de ve doğu avrupa'da enerji sektöründe mühendislik faaliyetleri gösterecek.okunu
merhaba arkadaşlar kafayı yemek üzereyim.

haftalardır namecheap ve ticaretsicil sitelerinde gezmekten midem bulandı. öyle bir noktadayım ki artık sanırım bütün isimler alınmış gibi geliyor.

şirket ağırlıklı olarak türkiye'de ve doğu avrupa'da enerji sektöründe mühendislik faaliyetleri gösterecek.

okunuşu, duruşu klas güzel bir isim önerseniz keşke de bu defteri kapatıp yoluma devam etsem :d
0
piyade binbasi er
(09.01.24)
Orient energetics
Sunrise innovations
EnergiTech
Oasis Energy
Euratech
Eurasia innovation
Eurasia Energy
Easter energy
Thracetech
Euro energea
Danube dyno
0
wild honey suckle
(09.01.24)
chatgpt bu işlerde iyi. Ona şirketin özelliklerini söyleyin, envai çeşit öneriyle gelir size. Sonrasında beğendiklerinizi sicilden vs kontrol ve teyit edersiniz.
0
kojonotsuki
(09.01.24)
chatgpt 3.5 çok çalıştırdım saçmaladı hep :)
0
🌸piyade binbasi er
(09.01.24)
isim soyisim başharfleri energy
0
durbidakka
(09.01.24)
plutongezegendegilmi
(09.01.24)
(1)

Yunanistan vize randevu

wendyangelamoiradarling
merhaba Yunanistan vizesi için malumunuz randevu bulunmuyor. peki ne zaman açıyor kosmos vize randevu günlerini? gündüz mü gece mi? pazartesi mi cuma mı? her gün kontrol etmekten yoruldum artık :)
merhaba Yunanistan vizesi için malumunuz randevu bulunmuyor. peki ne zaman açıyor kosmos vize randevu günlerini? gündüz mü gece mi? pazartesi mi cuma mı? her gün kontrol etmekten yoruldum artık :)
0
wendyangelamoiradarling
(03.01.24)
telefonla arayıp durumunuzu anlatırsanız yardımcı olabiliyorlar-mış.
biraz ajite edebilirsiniz hatta telefonda.
0
wild honey suckle
(04.01.24)
(1)

Schengen vize randevu problemi

hadeoradan
2-3 haftadır idata italya’ya randevu bakıyorum bir türlü çıkmıyor. Ancak öncesinde bir kaç dsfa bolca denk gelmiştim. Ara ara mı açılıyor yoksa bana tesadüf mü gelmiş? Nasıl ve nereden çözülüyor bu vize bilgisi olan var mı?
2-3 haftadır idata italya’ya randevu bakıyorum bir türlü çıkmıyor. Ancak öncesinde bir kaç dsfa bolca denk gelmiştim. Ara ara mı açılıyor yoksa bana tesadüf mü gelmiş? Nasıl ve nereden çözülüyor bu vize bilgisi olan var mı?
0
hadeoradan
(03.01.24)
Aynı şekilde 2 aya yakındır yunandan randevu bakıyorum. Acil işim ya da planlı tatilim olsa çıldırmıştım. Benim anladığım tur şirketleri ya da aracı acentelar sürekli araya giriyor.
Bu kadar para alıyor bu taşeron firmalar sözde. Bu durumun ilgili konsolosluklarca incelenmesi gerekiyor artık saçmalık oldu.
0
wild honey suckle
(03.01.24)
(10)

Tatlı ne yapayım?

etna
Yılbaşı gecesi için 14 kişiye ne yapabilirim?San Sebastian cheesecake güzel yaparım ama küçük oluyor oUtandirmayacak bir tatlı öneriniz olur mu?
Yılbaşı gecesi için 14 kişiye ne yapabilirim?
San Sebastian cheesecake güzel yaparım ama küçük oluyor o
Utandirmayacak bir tatlı öneriniz olur mu?
0
etna
(30.12.23)
Büyük san sebastian cheesecake mm leziz.
0
baldan kaymak
(30.12.23)
yetkili birine benzeyen abi
(30.12.23)
Kalabalık misafirde porsiyonlaması ve servisi kolay diye elmalı ayvalı etimek tatlısı yapıyorum.
Kendi püf noktalarım;
*Etimekleri ıslattığım şerbetin şekerini önce karamalize ediyorum.
*Üstünün muhallebisine hiç şeker koymuyorum, sıfır şeker.
*Rendelediğim elma ve ayvaları pişirirken elma kırmızı yumuşak elmaysa sıfır şeker, değilse çok ama çok az varla yok arası şeker ve limon suyu kullanıyorum. Pişince içine dövülmüş fındık ekliyorum.
*Etimek, muhallebi, elmalı karışımın üstüne de küçük bir tabakta karıştırdığım pudra şekeri ve tarçını çay süzgeciyle serpiyorum.
*Diktörtgen büyük boy borcama yapıyorum. Sabahtan da hazırlanabildiği için bi kenarda hazır bekliyor.
0
Phoebe
(30.12.23)
Ben tiramisu yapiyorum kedi dilli orijinal tarifiyle. 2 paket kedili dili yani 2 adet tiramisu seklinde yapabilirsiniz, kolay da hem
0
bradshaw
(30.12.23)
Panacotta
Fransiz elmali turta +üstüne vanilyalı dondurma
0
logisticsmanager
(30.12.23)
2 tane yap
0
balpolen
(30.12.23)
Baklava cheesecake.
0
wild honey suckle
(30.12.23)
profiterol
0
oyokbuyoknevar
(30.12.23)
Tiramisu da karar kıldım
Teşekkürler
0
🌸etna
(30.12.23)
Magnolia
0
cakmayazar
(31.12.23)
(2)

SAW bağlantılı uçuşta ilk havalimanının duty free'sinden alınan alkol

habib
ikinci uçuşta da kabinde taşınabilir mi?
ikinci uçuşta da kabinde taşınabilir mi?
0
habib
(27.12.23)
Ben taşıyabildim, kimse bir şey demedi. Ancak duty freede soyleyin, kapalı poşete koysunlar (zaten koyuyor olmalılar) ve poseti acmayin.
0
fadetoreality
(27.12.23)
bağlantılı uçuş olduğunu belirtin özel bir poşete koyuyorlar.
0
wild honey suckle
(27.12.23)
(3)

aileyle ilişkiyi tamamen kesenler nasıl bir süreç yürüttü

iwillsee
annesiyle, kardeşiyle veya babasıyla yaşananlar sonucunda tamamen ilişkileri kesen, konuşmayan, hayatından tamamen çıkaran ve hiç bir şekilde iletişimini sürdürmeyen var mı? nasıl yürüttünüz bu süreci ? şundan soruyorum aslında. mesela annemle tüm bağlarımı koparma aşamasındayım ama kuzenlerim ve te
annesiyle, kardeşiyle veya babasıyla yaşananlar sonucunda tamamen ilişkileri kesen, konuşmayan, hayatından tamamen çıkaran ve hiç bir şekilde iletişimini sürdürmeyen var mı? nasıl yürüttünüz bu süreci ? şundan soruyorum aslında. mesela annemle tüm bağlarımı koparma aşamasındayım ama kuzenlerim ve teyzelerimle görüşmeye devam etmek istiyorum. illa ki bu anlaşıldığında nasıl tepki verdiniz? bir yerlerde karşılaşınca ne yaptınız?
lütfen böyle şey olur mu ne saçma gibi tepkiler vermeyin. yaşayan bilir. insan bu noktaya bir günde gelmiyor. uzun yıllar süren sorunlar, kavgalar, hakaretler ve daha da kötüsü üzücü durumlar sonucunda bu kaçınılmaz son olabiliyor. benzer şeyleri yaşayanlar fikir verebilir mi?
0
iwillsee
(26.12.23)
10 sene önce babamla ilişkimi kestim. geçen sene kardeşim evlendi ve babamı düğüne çağırdı. düğünden önceki akşam kardeşlerim benimle oturdu, yemek yedi, babam bizden ayrı bir masada yemek yemiş, sonradan şans eseri gördüm. düğünde de iki ayrı masadaydık, ailenin bir kısmı o masadaydı, bir kısmı da benim masada. göz göze bile gelmedik. babam zaten normalde de çıkıp oynamaz, ben çıktım oynadım. babada ego tavan olduğu için kolay oluyor, hiç iletişim çabasında olmuyor. ben de zaten görüşmek istemiyorum. beklediğimden rahat geçti.

bu durumu geniş ailenin tüm fertleri bilirse garip durumlarla karşılaşmazsın. net ol, taviz verme. amcam öğrenince, arayıp barışmamı istedi, yoksa görüşmezmiş benimle. peki dedim, sen bilirsin. ilk başlarda herkeste bu netleşince sonra gerçekten de hayatından tamamen çıkarmış oluyorsun. insanlar dikkat ediyor.
0
gabe h coud
(26.12.23)
ben annemle iliskimi kestim ama seninkinden farkli, yani annem hayati boyunca en buyuk kotulukleri kardeslerinden gorup hala onlarin pesinden kostugu icin. kendi hayatini harcadigi yetmedi bizim hayatimizi da onlara harcadi.
bunlara ragmen ozlem vs oluyor ama ben kati bir insanim, gorusmem.
bunu ne kadar surdurebileceksin? bir de teyzenler falan araya girecektir. belki senin icin minimum duzeyde gorusmek daha iyi olur digerleri de cok karismasin diye.
0
durgunfoton
(27.12.23)
ben değil ama ben ve eşim olarak biz artık eşimin ablasıyla görüşmüyoruz. toksik ve sinsi biriydi. bize zarar veriyordu. büyük bir kavga sonrası kendiliğinden doğal bir şekilde ilişki kesildi. anne ve babayla tabii ki görüşüyoruz. henüz anne babaya gittiğimizde ona da denk gelmedik. ama illa ki gelinir. selam verilir geçilir bence maksimum.
ha şöyle de bir şey var, hayat bu yarın eşim barışır ben gene tavırlı kalabilirim. bence koyduğumuz kişisel tepkiler 3. kişileri bağlamamalı.
0
wild honey suckle
(27.12.23)
(4)

bu rota nasıl?

tantunisultansuleyman
merhaba ;yaz tatili için aşağıdaki rotayı planlıyorum. dikkat etmem gereken ya da şurayı da mutlaka görmelisin dediğiniz bir durum var mı?teşekkürlerköln(1 gece)-düsseldorf(1 gün, gecesi amsterdam)-amsterdam (2 gece)-rotterdam (1 gün, gecesi brugge)-brugge (1 gece)-brüksel (1 gece)
merhaba ;

yaz tatili için aşağıdaki rotayı planlıyorum. dikkat etmem gereken ya da şurayı da mutlaka görmelisin dediğiniz bir durum var mı?

teşekkürler

köln(1 gece)-düsseldorf(1 gün, gecesi amsterdam)-amsterdam (2 gece)-rotterdam (1 gün, gecesi brugge)-brugge (1 gece)-brüksel (1 gece)
0
tantunisultansuleyman
(26.12.23)
giden tüm arkadaşlarım brüksel çok da gerekli değil diyor onun yerine bir şekilde giethoorn eklemeye çalışırdım ben olsam.
0
wild honey suckle
(26.12.23)
arabalı mı gezeceksiniz? rotterdam şehir merkezi biraz eh, onun utrecht, gouda, lahey'i falan da gündüz turuna ekleyerek rotterdam'a geçilebilir.

amsterdam merkez çok güzel ama çevresindeki köyler de görülmeli bence,
Zaanse Schans, volendam gibi.

köln ve dusseldorf birbirine benziyor ama ben 2 senede bir giderim fuar için, bence keyifli şehirler. ayırdığınız süre de yeterli.

Baarle-Hertog gibi dünyanın en saçma yerlerinden biri var. belçika ve hollanda iç içe. arabalıysan geçerken uğranır yoksa değmez.

geçerken antwerp'e uğrardım ben yine. o zaman rota, rotterdam,antwerp,brüksel,brüj olurdu.
0
bir ileti paylastim
(26.12.23)
Brükselde atomyum var bir de grand palace var 1 günde biter kalmaya yakın şehire geç.
0
mikahakkinen
(26.12.23)
ghent eklerdim +1
0
sirkelimon
(30.12.23)
(4)

Yunan adaları sorunsalı

selamun aleykum kitty
Mikonos ve santorini dışında gidilmesini tavsiye edeceğiniz Yunan adaları hangileri(yeme içme ve görülecek yerler açısından) teşekkürler
Mikonos ve santorini dışında gidilmesini tavsiye edeceğiniz Yunan adaları hangileri(yeme içme ve görülecek yerler açısından) teşekkürler
0
selamun aleykum kitty
(25.12.23)
sakız
thassos
milos
paros
rodos
symi
samos
corfu ama italya tarafında kalıyor
zakhynthos

hepsi ama hepsi çok güzel
0
wild honey suckle
(25.12.23)
midilliyi fiyat performans olarak çok verimli ve güzel bulduk.
0
iwillsee
(25.12.23)
rodos

midilli bana çok tırışka geldi rodos'tan sonra.
0
adivar
(25.12.23)
Adalar güzel ama büyükleri daha çok gezmeye müsait yani 1.5 güne araç olursa çoğu biter. Rodos girit en büyükleri ilk oralara gitmek mantıklı.
0
mikahakkinen
(25.12.23)
(12)

Bu ev sahibine ne yapmalı?

maryjane
Merhaba, geçen sene 13.000’e bir ev kiraladık. Şubatta 1.senemiz doluyor. Kombi taşındığımızdan beri bozuk ve eski olduğu için yaptırabildiğimiz kadar yaptırdık artık yapılamıyor ve değişmesi gerekiyor. Ev sahibine söyledik. Aldığımız cevap şu: ben de sizinle konuşacaktım 1.seneden sonra 25.000 tl k
Merhaba, geçen sene 13.000’e bir ev kiraladık. Şubatta 1.senemiz doluyor. Kombi taşındığımızdan beri bozuk ve eski olduğu için yaptırabildiğimiz kadar yaptırdık artık yapılamıyor ve değişmesi gerekiyor. Ev sahibine söyledik. Aldığımız cevap şu: ben de sizinle konuşacaktım 1.seneden sonra 25.000 tl kira istiyorum. Dedi. Biz de mümkün olmadığını neredeyse %100 olduğunu söyledik. Bu arada biz de 25ten fazla yapacaktık. Orta yolu kabul etmiyor. Eğer veremezseniz ben evime taşınırım, çıkın diyor. Tehditvari konuşmalar, haklarımı biliyorum demeler. (Ara zam istemediği için hadi yine iyiymişiz:))

Direkt uğraşmadan avukata mı verelim? Ne önerirsiniz?
0
maryjane
(25.12.23)
tahliye taahhütnamesi imzaladınız mı?
ev sahibinin başka evi var mı?
kendisi kirada mı yaşıyor?
avukatla görüşün önce, kafasına göre zam yapan, bu işi azgınlık derecesinde yönetmeye çalışan ev sahiplerinden artık gına geldi.
yüz vermeyin, hak hukuk neyse öyle devam edin. muhatap olmayın derim.
0
erty_ksk
(25.12.23)
Ev sahibi kendi evimde yaşıyorum demişti, şimdi diyor ki ortaklık vardı benim oturduğum evde, satıldı, ben ev bakıyorum. Sizden de 25bin istiyorum diyor. Tahliye imzalamadık, yani sözleşmeye bakmadım ama öyle bir şeye imza atmadık.
0
🌸maryjane
(25.12.23)
Avukata verirseniz, iş dallanır budaklanır. Egolar devreye girer ve geri dönüş olmaz.

Çevredeki kiraları da dikkate alarak Tefe-Tüfe artışına razı etmeye çalışın. Bu sene ortalama %50 civarndaydı.

O size ihtar vs. çekerse, avukatınızı devreye sokarsınız.

.
0
kartallar yuksek ucar
(25.12.23)
Bu ne şımarıklık ya. Paşama bak kafasına göre zam yapıyor. Valla gitsin mahkemeye siz de fazladan vereceğiniz parayı biriktirin dava desen min 2 sene sürecek. Kendi haline yansın ev sahibi de.
0
wild honey suckle
(25.12.23)
Ev sahibinin elle tutulur bir tarafi yok. Siz zaten yeni kiracisiniz, orta yolu bulmayi da kabul ediyorsunuz. Tahliye taahhutnamesi de imzalamamissiniz. O evde kalmak istiyorsaniz %25 ile hesabina yatirin. Ugrassin dursun. En az 1 sene daha ki evi oldugunu ispatlayamazsa ki bence yalan soyluyor bir sey yapamaz. Tavrina bakilirsa ne halden ne laftan anlayacak biri. Boyle bir karakterle konusarak uzlamazsiniz istedigi parayi vermeyi kabul etmediginiz surece. Acgozlu cunku.
0
balpolen
(25.12.23)
Ayni durumdaki bir arkadas istedigi rakami verdi adama (3 yillik kiraci), bu sefer de ara zam diye tutturdu. Avukata verdi simdi ama bunalmis artik, cikicam diyodu en son.

Tasinma masraflarini isteyebilirsiniz belki. Ac gozlu bi insanla ugrasmak zor cidden. Allah sabir versin.
0
brkylmz
(25.12.23)
Siz avukata bile vermeyin, %25 zammınızı yapın bırakın o uğraşsın. Size bir şey yapabilmesi mümkün değil. Bence de %25 hak değil ama bu tip ev sahiplerine maalesef böyle davranmak gerekiyor.
16250'yi yeni zam döneminde yatırın. Taksit ile kombi alıp, ödediğiniz rakamı kira arasındaki farka sayarsınız. Çıkarken de kombinizi söküp eskini takıp çıkın.
0
uzaydan kumanda
(25.12.23)
%25 yaparsanız muhtemelen 2 sene sonra o evden çıakrtılmış olursunuz.

ev sahipleri yüksekten kapıyı açıyorlar ki düşüğe razı edebilmek için %40-%50 civarı zam yapabilirim, konuşursun edersin baktın yok daha fazla istiyor. Ben %25 yaparım davanı açabilirsin dersin ama 2 sene sonra o evden çıkarsın ve o semtte de kiralar epey artmış olur.

Ben kiracı olarak ev sahibime %50'ye yakın bir zam yaptım ama yine de bu rakam rayiçteki evlerden 4-5 bin kira eksik.
0
liberal
(25.12.23)
Ya böyle bir adamin seneye sizden tekrar yüzde yuz istememesi imkansiz. Ev sahibi ne derse yap diyecek kimseyi dinleme. Ev sahibin elini verirsen kolunu kapacak biri.

Orta yolu bulmaya calis. Bulmazsa Yüzde 25 yap, kalan parayi kenara koy. Iki sene takıl.

Ev sahibi de kendi oturacak diye dava acsin.
Arkadaş hadi yüzde 25 adaletsiz, yüzde 100 nasıl adaletli...
0
logisticsmanager
(25.12.23)
Biz %50’ye bile ok iken asla ve asla düşmem diyor söylediği rakamdan. Benim haklarım var diyor anlamadım neyin hakkı; 1.sene olmuş, bir sıkıntı çıkarmamışız, geç yatırmamışız ki geçen sene aldığı kiraya gayet yüzü gülüyordu. Sanırım o avukata verene kadar vermeyeceğiz, gelsin oturmak istiyorsa davayı açsın (ki bu olaya inanmıyorum) , %50 yerine 6 ay %25 alır ne diyeyim ya. Bundan 5 ay önce kombi bozuldu dediğimizde de ev almaktan bahsediyordu. Böylelerine hak değil ya gerçekten.
0
🌸maryjane
(25.12.23)
Sizin vermeniz gereken Tüfe/ufe sozlesmede ne yazıyorsa. Yüzde 25 önemsiz.
Bu noktada kişi Üfe/tufe kabul etmiyorsa tek hak ettiği yüzde 25tir. Tartışmaya da kapali.
0
logisticsmanager
(25.12.23)
Bazen kiracılara kızıyorum ama kira vermeyip rahatı yerinde olan ev sahibine de hiç hak veremiyorum.
Ofisi için mahkemelik olan biri olarak diyeceğim şu ki; şu an bu konuda davalar alıp başını gitmiş mahkeme günleri çok ileri tarihli oluyor o yüzden istiyorsa bırakın uğraşsın öyle kafama göre zam yaptım diyen aç gözlüleri süründüreceksin. Halden anlamayan biri olmasa böyle yapmaz zaten.
0
Kediyi üzdün
(25.12.23)
(5)

İstanbul avrupa yakası ocakbası

solenkol
Guzel kebap rakı yapılacak nereler var son zamanlarda tercihiniz? Beşiktaş şişli karakoy galata etiler levent bu cevreler civarı dusunebiliriz lokasyonu.
Guzel kebap rakı yapılacak nereler var son zamanlarda tercihiniz? Beşiktaş şişli karakoy galata etiler levent bu cevreler civarı dusunebiliriz lokasyonu.
0
solenkol
(21.12.23)
ali ocakbaşı karaköy
fiko yeniköy
antiochia taksim
zübeyir taksim
0
wild honey suckle
(21.12.23)
tabii ki kurtuluştaki adana ocakbaşı. ramadaya yakın.
0
red g
(21.12.23)
adana +1
ah o çöp şişler, yağlı karalar...
0
eurhka
(21.12.23)
Şahsen ben bomontide oturuyorum ve adana ocakbasına alısamadım birturlu. Cok lezzetli gelmiyor bana daha iyi yerlerde daha iyi etler yedim:)
0
🌸solenkol
(21.12.23)
Harbi adana ocakbaşı, Ortaköy.
0
Bruce
(21.12.23)
(22)

Kayinvalidenin pilot ogluyla yatilarda gidip gezmek istemesi

screwedup2
Merhaba,Ben ve esim pilotuz. Cesitli yerlere yatiya gidiyoruz. Kayinvalidem gezemeyi seven biri. Oglunun ucus programi aciklandiginda onunla bir yerlere gitmek istiyor. Kayinvalidem oglu ise girdiginde bosandi. Yani kendisi bekar ve ve maddi olarak biz yardimci oluyoruz. Onunla gittiginde ayni otel
Merhaba,

Ben ve esim pilotuz. Cesitli yerlere yatiya gidiyoruz. Kayinvalidem gezemeyi seven biri. Oglunun ucus programi aciklandiginda onunla bir yerlere gitmek istiyor. Kayinvalidem oglu ise girdiginde bosandi. Yani kendisi bekar ve ve maddi olarak biz yardimci oluyoruz. Onunla gittiginde ayni otel odasinda kalarak en azindan otel parasindan kurtarma gibi bir durum var ortada.

Gezmeyi gercekten cok seviyor ve ben bu durumdan rahatsiz olarak engel olmasam gidebildigi her yatiya esimle gitmek ister.
Ben gelin olarak bu durumdan rahatsizlik duyuyorum. Olabildigince nesnel anlatiyorum ki olabildigince nesnel yorum almak istiyorum. Bir gelinin bu durumdan rahatsiz olmasi sizce normal midir?

Bu arada meslege yeni basladigimiz icin borc icindeyiz ve maddi durumumuz o kadar da iyi degil. Neden ayri otel odasinda kalmiyor diye soranlari icin soyluyorum. Daha yeni ikimizin ilk arabasini alabildigimiz icin elimizde para bile yok. Ki olsa bile ben deli gibi gunde 13 saat calisip kendi paramin sefasini suremezken bizim paramizla tatillere cikmasi gezmesi bana batiyor.

Ilk evlenecegimizi soyledigimizde evlenmemizi istememisti tek ogluna biraz duskun.

Bu gezme olayindan rahatsizligimi esim anlamiyor. Sizce durum normal mi?
0
screwedup2
(18.12.23)
Bence çok haklısın. İzaha bile gerek duymadım her yatıya gitmek çok manitacılık işi evli oğlunu salabilmeli. Bütün enerjisini oğluyla atması kötü fikir
0
ala09
(18.12.23)
her şeyin bir ölçüsü var. sürekli sürekli olacak iş değil. insanlar anlayışsız ve vurdumduymaz olunca böyle sonuçlar ortaya çıkıyor. yaşanan durum normal değil. buna bir şekilde çözüm bulunması gerekiyor.
0
dedeminhirkasi
(18.12.23)
Maddi boyut haricinde ve sizin de bu seyahatlerde onlarla birlikte olmadığınızı varsayarak büyük bir problem göremedim ben.
0
elorelia
(18.12.23)
bence bu durum eşinizle alakalı, iki tarafın da gönlünü alıp orta yolu bulması gerekir
0
babemsi
(18.12.23)
Her seferinde değil de yüzde elli olduğu durumda bence normal. Hatta çok zorlarsam her seferinde bile normal karşılayacak sebepler bulabilirim.

Niye rahatsız olduğunuzu anlamadım. Ana oğul gezsin işte sizinle ne alakası var bu durumun? Kaynanam kocamla takılınca be güzel ana oğul hasret gideriyor diye düşünüyorum ben aklıma bile gelmez kıskanmak.
0
yenibirgüzelnick
(18.12.23)
Pilot oğlunun pilot gelinle evlenmesine itiraz eden annede ben bir çentik ararım.
0
onepointzero
(18.12.23)
Maddi durumunuza etkisi tam olarak nasıl oluyor, ben o kısmını anlayamadım. Sonuç itibariyle eşiniz otel ücretini tek de kalsa, annesiyle de kalsa ödemiş olmayacak mı? Uçak biletini mi siz alıyorsunuz? Yoksa komple tatildeki her şeyi mi siz ödüyorsunuz?

Bu durum haricinde birlikte gidiyor olmalarından eşiniz bir rahatsızlik duymuyorsa, siz de orada olmadığınız için ben de bir sorun göremedim. Eşiniz ile annesi arasındaki bir mesele bu bence.
0
fraise
(18.12.23)
siz bu yatılarda yanlarında değilseniz ve arkanızdan eşinizi size karşı doldurma gibi olaylar yoksa, yani siz eşinizle baş başayken her şey yolundaysa bırakın takılsınlar ana oğul derim normal şartlarda ama eşiniz bu durumdan kendisi hiç rahatsız olmuyorsa uzun vadede rahatsız olmakta haklısınız. böyle anneci adamlar ilişkilerinde dengeyi sağlayamıyor çünkü. eninde sonunda bir yerde ilişkiyi etkiliyor bu durum mutlaka.

üçünüz aynı odada kalıyorsanız çarşı karışır tabi.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(18.12.23)
Burada ne sorun var anlayamadım. Oğlu normalde tek gidecekken anne olarak oğluna eşlik etmesi, eşinden yeni ayrılmış bir kadın için güzel bir kafa dağıtma yöntemi.

Bu durumdan rahatsız olup engel olmak iyi niyetli birisinin yapacağı bir hareket değil bence. Bence gereksiz yere sorun çıkarıyorsunuz.
0
but that was just a dream
(18.12.23)
but that was just a dream +1

oyle bir yazmissiniz ki sanki ikisi birden surekli tatile gidiyor, sizi ozellikle yanlarina almiyorlar :D

Hatun bosanmis, dunyayi gezmek istiyor. Bu sirada oteli bedavaya getirmek istiyor, eger kocaniz bunu dert etmiyorsa problem ne anlamadim. Kocaniz zaten tahminen sabah annenizden once kalkip ucaga gidiyordur. Adam calisiyor yani, tatilde degil :)
0
cooperr
(18.12.23)
Şimdi öncelikle sebebini bilmesek de istenmeyen gelin olarak bi kalp kırıklığınız var. Bu, kayinvalideye karşı negatiflik tohumu atmış. Bu yüzden onların beraber bu kadar çok vakit geçirmesi sizi korkutmuş olabilir. Çok vakit geçirdikçe sizin çekirdek aileniz içindeki olumlu-olumsuz bilgiye sahip olacak validanım, eşiniz ne kadarına izin verirse tabi. Bu kaygı anlaşılabilir.

Diğer bir konu da eşini kaybetmiş ya da boşanmış annelerin koca misyonunu oğullarına yükleme eğilimi var eskilerde. Çoğunlukla bağımsız bir hayat yasayamadiklari icin olsa gerek. (aslan gibi oğlum var benim!) Zaten maddi anlamda böyle olduğunu söylediniz. Aile içi dengeyi bozan bi şey bu. Bu da kaygı verici.

Kadınların eşlerinin aile bağını koparması da doğumda annelerin oğullarıyla kesemediği göbek bağını gelinin kesmesi aslında. Duygusal olgunluğa erişmiş erkeklerde bu zaten yaşanmıyor, gayet güzel yönetiyorlar durumu.

Mesela bu söylediklerim soz konusu olmasaydı, borcunuza harcınıza rağmen rahatsız olur muydunuz aynı durumda?
0
beetlejuice
(19.12.23)
Ne kadin ne erkek hic kimsenin annesiyle bahsettiginiz siklikta ve yakinlikta vakit gecirmesini normal bulmam. Ustelik is seyahatinde surekli annesiyle beraber koca adam... Belki ben esimle bir sey konusacak, planlayacak, yapacagim, ergen gibi annen yaninda mi diye mi soracagim kocama hep? Yilda birkac kez normal. Fazlasi garip.
0
nic cage
(19.12.23)
Ailenin geçmişine ve gelişim sürecine bakmak gerekir. Ben pilot olsam annem istediği her yatıya benimle gelebilirdi. Bu konuda eşime karşı bir ihmalim olmazdı ama maddi olarak hiçbir şeyden kaçınmazdım.

Ama her insan pekala aynı değil, anne olmak kişinin kötü yönlerini alıp götürmüyor. Karşı taraftan bakıldığında tasvip edilmeyecek tavır ve tutumlar, çıkarcılık, fırsatçılık, işgüzarlık vb. çoğaltılabilecek durumlar varsa ben de hazzetmezdim.
0
Nature Works
(19.12.23)
Anne evliliği istememiş.

İşleri maddi olarak rayına oturtmaya çalıştığınız bir dönemdeymişsiniz.

Eşinizle yeni evli olduğunuz için ve annesinin de bu davranışı eskiden beri süregelen bir şey olmayıp görece yeni başlayan bir şey olduğu için eşinizle ilişkinizi nasıl etkileyeceğini anlamamışsınız.

Bu üç konu bu meselede canınızı sıkıyor anladığım kadarıyla.

Ben yerinizde olsam gözlemlerdim olayı. Annenin davranışı normal değil evet, sonuçta gezmeyi çok seviyor diye oğluyla "ayda yılda bir" sıklığından daha fazla seyahat etmesi absürt. Orası iş ortamı sonuçta. Anne-oğul hayatı bu denli iç içe geçmemeli. Bazı sınırlar var.

Diğer taraftan anladığım kadarıyla ortada zaten ailevi bir sorun var. Anne boşanmış. Bu birçok açıdan insanları etkiler. Siz böyle bir aileye girmişsiniz. Yani evde yangın varken gelip her şey normal gibi yaşamayı beklememelisiniz. Önce bu sıkıntılar atlatılmalı.

Ben yerinizde olsam bu durumu anneyle aramı düzeltmek için fırsata çeviririm. Hatta anneyi bir kere de siz yanınıza alın mesela?

Sonra bu olaylar yatıştıktan sonra eşim hala bunu sürdürmeye devam ediyorsa oturur konuşurum nasıl iş bu böyle diye.
0
akhenaten
(19.12.23)
ben anlayamadım sıkıntının ne oldugunu. anladıgım kadarıyla oğlu zaten yalnız oluyor bu seyahatlerde. annesi de onunla aynı odada kalıyor. annesi olsa da olmasa da sen bu zaten olmayacaksın. o zaman annesinin olmasında sıkıntı nerede anlayamadım.
sen eşinle beraber gitmek istiyorsan anlarım ancak oğlu tek olacak ise anne oğul neden bir olamasınlar.
maddi olarak da bir yük olmuyor anladıgım kadarıyla. uçak bileti ve otel parası da ekstra yük olmuyorsa sorun nedir?
sizin paranızla nasıl tatile çıkıyor? yemek yiyor en fazla. annenin yediği yemeği mi sorun ediyorsun
0
abelardo
(19.12.23)
Annesine aylik bazda ne kadarlik masraf yapiyor bu seyahatler dolayisiyla?

Iyi tarafindan bakin. EN azindan kiminle ne yaptigini biliyorsunuz.
0
turkuaz
(19.12.23)
Bu duruma bakılacak birden çok taraf var.

Maddi açıdan başlarsak,
- Bildiğim kadarıyla kayınvalideniz pas uçacak, pas uçarken pilotlara ek bir farklılık yok ise sadece vergiler ödenerek uçuyor yolcular. Bu ödenen ücret mi sizi rahatsız ediyor?
- Eşiniz otelde double kaldığı zaman ikinci kişi farkı oluyor ve onu da sizin bütçeden ödüyor ise bu mu sizi rahatsız ediyor?
- Sonuçta eşinizin yaptığı seyahat bir iş seyahati. Şirketin yatı sırasında çalışanlardan belirli beklentileri var ve kayınvalideniz olunca eşiniz bu beklentileri yerine getiremediği için iş kaygısı mı yaşıyorsunuz?

Manevi olarak:
- Eşiniz annesiyle fazla zaman geçirince sizden uzaklaşıyor mu? Kayınvalidenin düzenli bir eşi doldurma durumu mu var?
- Eşiniz ailesiyle sık görüşmeye devam ettiği için kıskançlık yapıyor olabilir misiniz?

Tüm bu soruları kendinize sormanız gerçek sebebi bulmanıza yardımcı olabilir.

Ha ben olsam belki bazı yatılara annemi götürürdüm ama artık benim de bir hayatım var, yalnız olmam gereken zamanlar var mesajını da verirdim.
0
en bi orijinal
(19.12.23)
bir iki kere merak ettigi yere gider de, ben hic normal bulmadim, koca adam niye annesiyle ayni odada kaliyor, bence rahatsiz edici, anne sonradan görme heralde.
sen de kendi anneni götür, ama kaynanan varken biz sonradan görme degiliz ayri odalarda kaliriz diye laf sok. masraflari da ortak hesaptan düs.
0
durgunfoton
(20.12.23)
Durumun normal olup olmaması işin sıklığına bağlı. Senede 2 veya 3 defadan fazla böylesi beraber seyahatler ilişkileri bozar. Şöyle söyleyeyim (ki olayın sadece maddi boyutu olmadığını gösterebileyim) kvalide sizden maddi destek almasa bile eşinizle senede 20 geziye çıkması sizi mutsuz eder miydi? Beni ederdi, çünkü yoğun iş temposu içinde muhtemelen ben bu kadar eşimle beraber olmazken onların birlikte olması bizim evlilik birliğini kurmamızı (evliliğin erken dönemlerinde) etkilerdi.
Bir de seyahat muhtemelen sadece konaklama ve uçak bileti masrafından ibaret değil. Orada gezecek, yemek yiyecek, ıvır zıvır bir şeyler alacak, günün sonunda geçimi için biz destek oluyorsak gözüme batar benim de. Bütün bu olayların üstüne bir de evlenmemi baştan istememişse... Neyse sakin...
Eşinizle annenin bu gezi çerçevesini çizin ama konuşmayı eşinizin yapması lazım, bunun için de ikna olması lazım. Yoksa bir seyahat sonunda eşinizle yollarınız ayrılabilir.
0
SiyamkedisiZorro
(20.12.23)
ufukta boşanma var maalesef.
0
tantunisultansuleyman
(21.12.23)
anne oğluna aşırı düşkün hastalıklı bir kadınsa ayrı, oğlunu tüm bu geziler için maddi manevi bir araç olarak kullanıyorsa ayrı.
ilki zaten evlerden ırak bir durum. yorum bile yapmama gerek yok, ama ikincinin neden rahatsızlık verebileceğini anlıyorum. sonuçta maddi olarak siz de sıkıntıda olduğunuzdan bahsetmişsiniz, geçimine yardım sağladığınız birinin sürekli olarak gezmesi herkesi huzursuz eder. ben mesela evladım dahi olsa, destek aldığım biri varken kendim kişisel harcamalarımı kısmaya özen gösteririm.
ayrıca yeni evli eşek kadar bir insanın kendi annesiyle bu denli çok zaman geçirmesi de sıkıntı. emin olun kadın tarafı olsa da aynısını derdim. insanların ailelerinden uzaklaşıp biraz kendi ailelerinin bilincinde olmaya başlaması gerekiyor.

uzun lafın kısası. madem geçinemeyecek derecede sıkıntısı var, yeni evli çiftin her şeyinden yararlanıp gezmeyiversin.

tşk
0
wild honey suckle
(21.12.23)
merhaba,

bir psikolog ve bir evin bir oğlu ile evli bir kadın olarak cevap vermek istiyorum:

''annenin ilk başlarda kafa dağıtmak için böyle seyahatlere çıkması normal'' diye yorumlar gelmiş, buraya bir nebzeye kadar hak verebiliriz, diyelim ki bu durum geçici, diyelim ki her seyahatine değil de bazı seyahatlere gidiyor anne.

yine de, başta evlenmenizi istemeyen ve sizin maddi gücünüzden alıp, başkasına ''keyfi'' olarak verilen paranın, sizi rahatsız etmesi bence çok normal. burada hissettiğiniz kıskançlık olabilir, öfke olabilir, değersizlik olabilir sizinle alakalı. ama dikkat, sizinle alakalı diye eşinizle alakalı değil, diyemeyiz. siz bir çiftsiniz, evlisiniz, sizinle ilgili olanlar eşinizi de ilgilendirir.

ben eminim ki tüm bu zor şartlar altında, kayınvalideniz zor durumda olsa, Allah korusun bir sağlık gideriz olsa ve yüklü miktarda ona para ayırmanız gerekse, bundan o kadar da rahatsız olmazsınız. ama söz konusu gezmek, tozmak ve ekstra olan bir şey. bunun yanında eğer başta evlenmenizi istemediyse ve oğlu işe girdiğinde kocasından boşandıysa, orada oğlu ile kurduğu sıkıntılı bir bağ olabilir, bunu eşiniz de kayınvalideniz de fark etmiyor olabilir. mesela, tamam artık oğlum güçlü, bana bakar diye bile boşandıysa, bu durum sıkıntılı. sizi de rahatsız eder. valideyi suçmalak doğru değil, bilerek yaptığını hiç düşünmüyorum, Anadolu'da erkekler sınır koymasa bir çok kayınvalidede bunu yapma potansiyeli ne yazık ki var, özellikle kocasıyla sağlıklı bir ilişkisi olmayan kayınvalidelerde.

eşinizin sizi anlamadığını düşünüyorsanız, ona duygularınızdan bahsedin, ve onu suçlamadan kendinizi ifade etmeye çalışın, sizin için de zordur eminim. ''kendimi şu şu duygular içinde buluyorum, ve ancak senin yardım edeceğini düşünüyorum. benim için evlilik birlik beraberlik ve huzur demek; bu yaşananlar benim huzurumu etkiliyor, acaba bana destek olmaya çalışsan, biraz daha empati kurmaya çalışsan, gerçekten buna çok ihtiyacım var.'' gibi cümlelerle yaklaşabilirsiniz.

ve bence mutlaka, evlilik terapisine gidin. ve sakın siz, annen seninle sağlıklı bir ilişki kuramıyor vs demeyin, dememeye çalışın. sizi anlamayacaktır, anlamadığı gibi size tepki de verir. siz üzülürsünüz. bunu uygun bir yolla evlilik terapistinden duyar zaten. ve aslında sizin neden ve ne için rahatsız olduğunuzu, yine aranızdaki hakem, yani terapist anlatır sağlıklıca diye umut ediyorum.

çok geçmiş olsun, sıkıntılı bir durum herkes için bence. ama hayat biraz böyle bir yer, ve evlilik de bazen strateji gerektiren bir ilişki süreci. kolaylıklar.
0
damba
(21.12.23)
(1)

Haftaya almanyadan ne getirilir

optimistbakunin
Bi tanidigim almanyadan geliyor. Alkol siparisi verildi. Ne getirtebilirim karli. Ucakla gelecek ona gore
Bi tanidigim almanyadan geliyor. Alkol siparisi verildi. Ne getirtebilirim karli. Ucakla gelecek ona gore
0
optimistbakunin
(13.12.23)
bazen belli markalar saçma sapan indirimlere giriyor havalimanlarında. biz roku marka cini 15 euroya almıştık ki bu inanılmaz iyi bir rakam.
0
wild honey suckle
(14.12.23)
(8)

Airfryer için donmuş patates önerisi

Mirket
Superfresh'in şu ürününü alıyorum. Çok yağlı oluyor.Önerebileceğiniz bir marka var mı?https://www.migros.com.tr/superfresh-patates-25-kg-p-1039ffb
Superfresh'in şu ürününü alıyorum. Çok yağlı oluyor.

Önerebileceğiniz bir marka var mı?

www.migros.com.tr
0
Mirket
(26.11.23)
www.migros.com.tr

Bunu kullanıyorum, çok memnunum. Geçen Bim'e gelmişti stoklamıştım.
0
allahkitapwesli
(26.11.23)
Torpat iyidir.
0
halitkin
(26.11.23)
www.migros.com.tr

www.migros.com.tr


bu iki ürün açık ara favorimiz
0
hakmut
(26.11.23)
torpat +1 f/p
0
carisch
(27.11.23)
Ben Metro'dan alıyorum, memnunum
0
SiyamkedisiZorro
(27.11.23)
file marketlerde ship shak marka var çok ucuz ve çok güzel oluyor.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(27.11.23)
metro marketin kendi markası olan ince çubuk patates.
0
wild honey suckle
(27.11.23)
Feast +1
0
kablelvuku
(27.11.23)
(1)

Fobi üzerine rapor alabilir miyim?

ya ben lan neyse
testi vs var mı bilmiyorum. kim verir onu da bilmiyorum. ama ispatlanabilen bir şeyse ben bu fobimden eminim.kimden alabilirim? ne yapmam gerekiyor?teşekkürler.
testi vs var mı bilmiyorum. kim verir onu da bilmiyorum. ama ispatlanabilen bir şeyse ben bu fobimden eminim.

kimden alabilirim? ne yapmam gerekiyor?

teşekkürler.
0
ya ben lan neyse
(08.11.23)
eğer hayatınızı etkileyecek ölçüde şiddetli bir fobiyse psikolog ile görüşün derim ben. o da muhtemelen psikiyatriste yönlendirir.

misal, işiniz gereği seyahat etmek zorundasınız ancak şiddetli uçak fobiniz var. böyle bir durumda rapor olmasa da durumu açıklayan bir görüş yazılabilir gibi geldi bana.
0
wild honey suckle
(09.11.23)
(2)

İstanbulda uzo veya mastika satan yer var mı?

yurtsuz john
soru başlıkta
soru başlıkta
0
yurtsuz john
(08.11.23)
ikisini de macro centerlarda gördüm. ama onun dışında büyük alkol mağazalarında da oluyor.
0
wild honey suckle
(09.11.23)
Kadıköy, Şişli ve Beşiktaş'ta şarkütericilerde bulabilirsin
0
thor44
(09.11.23)
(6)

Saraybosna'da ne yapayım?

nic cage
Is icin gidiyorum da yarim gun boslugum olur bi de aksam. Var mi sunu yap bunu dene sunu ye bunu al dediginiz bi sey?
Is icin gidiyorum da yarim gun boslugum olur bi de aksam. Var mi sunu yap bunu dene sunu ye bunu al dediginiz bi sey?
0
nic cage
(03.11.23)
Başçarşı’da turlayabilirsiniz. Latin köprüsünü görebilirsiniz 1. Dünya savaşının başlamasına sebep olan suikastın olduğu yer. Sarajevo’da yenilecek şey bellidir: cevapi köftesi
0
but that was just a dream
(03.11.23)
Eski bir bira fabrikası vardı en son gittiğimde, Google'da çıkar mutlaka. akşam oranın barında bira içebilirsiniz. sakin, güzel bir atmosferi vardı eğer hareketli bir gece tercih değilse.
0
the man with no name
(03.11.23)
kaymaklı cevabi yanına da somun söyle
0
kveldulv
(03.11.23)
Sarajovski pivo muydu neydi çok güzel bir fabrika içinde restoranı da var gidilebilir.
Biz galatasaray’da yedik cevapi eski bir futbolcunun mekank çok lezzetliydi. Bir de asıl bir restoran var başçarşıda adı dveri orda kesinlikle gulaş ve özel ekmeklerinden ye inanılmaz.
Börek de ise kesinlikle sač boreğe gidin. O da başçarşıda.
0
wild honey suckle
(03.11.23)
Köftenin yanı sıra Klepe dedikleri bizim mantının benzerini deneyebilirsiniz.
0
deveyidiken
(03.11.23)
Moon dogs diye Pink Floyd coverlayan dayılar vardı. Onların çıktığı mekan var mı diye sor.
0
knazım
(03.11.23)
(5)

Aralık'ta Bosna'ya Balayı Tatiline Gidilir mi?

hvet
Bazı yorumlar hava şartlarından dolayı mahsur kalınabileceği yönünde olunca tedirgin oldum açıkçası. Vizesiz gidilebilecek ülkelerden birine balayı için gitmeyi düşünüyoruz. Daha çok lezzet turu olarak bakıyoruz. Yemeği güzel ve değişik lezzetleri tadabileceğimiz seçenekleri olan yerlere bakıyoruz.
Bazı yorumlar hava şartlarından dolayı mahsur kalınabileceği yönünde olunca tedirgin oldum açıkçası. Vizesiz gidilebilecek ülkelerden birine balayı için gitmeyi düşünüyoruz. Daha çok lezzet turu olarak bakıyoruz. Yemeği güzel ve değişik lezzetleri tadabileceğimiz seçenekleri olan yerlere bakıyoruz. Bosna iyi gibi gelmişti. Seçeneklerimiz: Bosna - Tiflis - Karadağ..

1. olarak Aralık ayında Bosna'ya gitmek çok mu saçma olur?

2. olarak ise tavsiye edebileceğiniz bir yer var mı?
0
hvet
(25.10.23)
Kasimda gittim, bayagi soguktu. Aralikta cok emin olamadim, cok soguk olabilir.
Lezzet turu icin bosna dogru adres degil. Kofte ve borek disinda oyle aman aman bir lezzeti yok. Yine donarsiniz ama bosnadansa belgrad lezzet turu icin daha iyi. Vizeli de olur derseniz yunanistan, lezzet turu icin de sehir turu icin de gayet iyi
0
mor oje
(25.10.23)
bence saçma olmaz. gidilir.

belgrad olabilir, tiflis de olabilir. soğukluk açısından pek bir farkları da olmaz.
0
paintov
(26.10.23)
bosna ve balkanların geneli aralık ayında inanılmaz soğuk olur. bir de o mevsimde istediğiniz gibi gezemeyebilirsiniz.
bu yaz saraybosnadaydım çok güzel bir şehir olmasına rağmen eğer sadece saraybosna'ya gitmey istiyorsanız 3. günden sonra sıkıntıdan ölürsünüz.

bence en azından budva ya da belgrad daha eğlenceli şehirler. ama gene ikisi de çok uzun süre vakit geçirilecek yerler değil maalesef.
bence siz en iyisi mısır hurgada yapın. hem kışın denize girersiniz.
0
wild honey suckle
(26.10.23)
Ben Aralik yada Ocak ayinda Bosna'ya gittim.1-2 gun Saraybosna, 1 gun Mostar ve birkac gun de Bosna'ya 40-50 dk uzakliktaki kayak merkezine gidebilirsiniz eger kayak seviyorsaniz.Biz memnun kalmistik.Karadag yazin gidilmesi gereken bir yer bence.Tiflis konusunda ise fikrim yok.
0
turkuaz
(26.10.23)
Balkanlar vizesiz ve hesaplı olduğu için son yıllarda baya popüler oldu ancak bana göre hiçbir balkan ülkesi seyahat etmeye değmez. Türkiye'de farklı yerleri keşfetmek bana daha mantıklı geliyor. O bölgelerin yemekleri bizim kültüre yakın ve daha kısıtlı.

Balayı içinse ve bütçe varsa vizesiz Asya ülkeleri o tarihlerde daha iyi bence. Tayland, Malezya, Endonezya'nın bazı bölgeleri..
0
Lethe
(26.10.23)
(3)

Ülke kara sınırından kaç kere gir çık yapılarbilir?

wild honey suckle
Şimdi diyelim ki Edirne'de yaşıyorsunuz. 24 saat içerisinde kaç kere Yunan'a girip çıkabilirsiniz. Bunun bir sınırı var mı?Mesela geç, limit dahilinde alkolünü al (2 litre mi ne) giriş yap türkiye'ye, götür koy, dön geri yine geç. Bunu tekrarla dur.Bu şekilde yapmak yasal mı? yoksa bir sınır var mı?
Şimdi diyelim ki Edirne'de yaşıyorsunuz. 24 saat içerisinde kaç kere Yunan'a girip çıkabilirsiniz. Bunun bir sınırı var mı?
Mesela geç, limit dahilinde alkolünü al (2 litre mi ne) giriş yap türkiye'ye, götür koy, dön geri yine geç. Bunu tekrarla dur.

Bu şekilde yapmak yasal mı? yoksa bir sınır var mı?
0
wild honey suckle
(18.10.23)
Multi girişli bir vizede giriş çıkış sınırı teknik olarak yok fakat bir kez girip çıktınız, 3 saat sonra tekrar pasaport polisine gittiğinizde büyük ihtimalle “hayırdır” diyecektir. Birkaç sefer yapılabilir belki ama göze batarsa bir daha Şengen vizesi alamamak ihtimal dahilinde. Tabii bu benim tahminim sadece.

Her giriş çıkışta çıkış harcı ödemek de cabası, bir de pasaportun sınırlı sayıdaki sayfaları var tabii.
0
orient blue
(18.10.23)
bana da bi noktada hayirdir kardes niye her gun geliyosun, ticaret vs yapiyosan ticari vize alman lazim deyip paket edebilirler.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(18.10.23)
Hayır ben zaten farazi soruyorum sonuçta turistik olarak benim yanımda getirebileceğim şeylerin listesi belli ve ben o sınır kadar getirip götürüyorsam kimse benim ticaret yaptığımı kanıtlayamaz değil mi.

Yani bana sanki özellikle sınır bölgelerinde yaşayanların böyle yapabileceği fikri mantıklı geliyor.
0
🌸wild honey suckle
(18.10.23)
(5)

Yurtdışında olsanız hangi ürünü alırdınız?

bugisme
Tr'de pahalı özellikle amerika'da ucuz olan hangi ürünleri alırdınız?
Tr'de pahalı özellikle amerika'da ucuz olan hangi ürünleri alırdınız?
0
bugisme
(17.10.23)
Ralph lauren her şey
0
wild honey suckle
(17.10.23)
Spor ayakkabılar tabii ki. Türkiye'ye gelene kadar 2 katı fiyatına çıkmış oluyor nasıl oluyorsa...
Amazon Kindle.
0
silverleaf
(17.10.23)
genel olarak elektronikler daha ucuz.

fakat bazı ürünler türkiye’de taksitle alınabildiği için oturup hesaplamak gerekiyor, örneğin amerika’da peşin 20 bin liraya gelen bir ürün türkiye’de 6 taksitle fakat 25 bin liraya satılıyorsa aslında 20’den ucuza almış oluyorsunuz gibi (enflasyon, paranın zaman değeri nedeniyle).
0
orient blue
(17.10.23)
Columbia mont
0
alimcgraw
(17.10.23)
Boykot etmeseydim, burts’ Bee nemlendirici, North Face Mont yağmurluk, spor ayakkabı, İphone,
0
damba
(17.10.23)
(6)

Pegasus süper eko pakette kabin bagaji+ sırt çantası olur mu

Amaranta ursula
Selamlar,Yurtdışı uçuşu için küçük kabin boy valizi+ sırt çantası alabilir miyiz yanımıza?Yoksa 2sinden biri mi olacak. Çok teşekkürler cevaplar için şimdiden.
Selamlar,
Yurtdışı uçuşu için küçük kabin boy valizi+ sırt çantası alabilir miyiz yanımıza?
Yoksa 2sinden biri mi olacak.
Çok teşekkürler cevaplar için şimdiden.
0
Amaranta ursula
(11.10.23)
Gideceğiniz ülkeye göre değişiyor aslında türkiye dahil çoğu ülkede bakan yok ama basel havaalanındaki görevliler aşırı hassastı defalarca uyardılar ve kesinlikle sırt çantasını almadılar kabini aldılar sadece insanlar da sırt çantasındakileri valize sıkıştırmaya çalıştılar. Ama italya-fransa vs. sorun olmadı
0
esinikaybetmiscorap.
(12.10.23)
Normalde olmaz ama denildiği gibi şans.

Pegasus rezaleti vardi; çift ayakli uçuşta ilk ayakta sıkıntı olmamış ikincisinde para ödemeden almayiz demişler misal.

O yüzden risk budur demezseniz yazan kurala göre ikisinden biri.
0
logisticsmanager
(12.10.23)
Az once karsima cikti :

www.instagram.com
0
Chips
(12.10.23)
Burdan çıkarsın da dönüş uçuşunda sorun oluyor.
Biz amsterdamdan dönerken ağlattılar resmen.
0
wild honey suckle
(12.10.23)
sorun yaşarsınız bence. bağlantılı pegasus uçuşunun yurtiçi ayağında millet tv kutusuyla, çeyiz sandığı ile filan giriyordu kabine ama yurtdışı ayağında kabin bagajı hariç bildiğiniz küçük kol çantasına bile izin vermiyordu görevliler. sizinki bir de sırt çantası.
0
elorelia
(12.10.23)
Ikisinden biri.
Kural acik, tek parca diyor.
0
kuehles blondes
(13.10.23)
(4)

Hollanda'dan ucuza ne alınır?

neira
Mesela kanken canta trnin yari fiyatına satılıyor burada. Acaba başka ne vardır böyle gelmişken almalık?
Mesela kanken canta trnin yari fiyatına satılıyor burada. Acaba başka ne vardır böyle gelmişken almalık?
0
neira
(15.09.23)
kesinlikle kaliteli peynir ve tony's çikolata. burada 300 tlydi en son tony's orada 4,5 euro.
0
wild honey suckle
(15.09.23)
2.99 a aldım büyük paket tony's ama uçakta erir mi diye de korkuyorum.
Peynir hele
Gıda dışında ne var acaba
0
🌸neira
(15.09.23)
Saat alınabilir. 9binlik saat orda 100-200 avro arası. Normal saat ama akıllı saat değil. Akıllı saat, kulaklık gibi ürünler Türkiye'de daha bile ucuza bulunabiliyor.
0
Cesario
(15.09.23)
peynirde sorun olmuyor bu arada, vakumluyorlar. biz 18 çeşit peynir almıştık tadımllık
0
tchuck
(15.09.23)
(9)

Ev sahibi mi haklı?

wild honey suckle
Selamlar gençler,Uzun zamandır kafamı kurcalayan bir konu hakkında konuşmak istiyorum.. Şimdi biz 2020 Mayıs ayında evimizi tuttuk. Ev sıfır evdi ve ilk kiracısıyız. 3 senedir bir kez olsun kira geciktirmeden oturuyoruz. ev sahibimizin annesi ve abisi bizimle aynı muhitte, sahil tarafında bayağı esk
Selamlar gençler,

Uzun zamandır kafamı kurcalayan bir konu hakkında konuşmak istiyorum.. Şimdi biz 2020 Mayıs ayında evimizi tuttuk. Ev sıfır evdi ve ilk kiracısıyız. 3 senedir bir kez olsun kira geciktirmeden oturuyoruz. ev sahibimizin annesi ve abisi bizimle aynı muhitte, sahil tarafında bayağı eski ama lüks sayılacak bir apartmanda oturuyor. en az 300 m2 falandır evleri ve direkt deniz manzaralı. (bu arada ev "ev sahibimizin" annesinin üzerine, biz de kirayı her ay ev sahibinin annesine yatırıyoruz) geçen sene ev sahibimiz bizi arayıp başka bir ev alacağını söyleyip evi satışa çıkartacağından bahsetmişti. nezaketen istersek öncelikli olarak bize satacağını belirtti. teşekkür edip, satın alacak paramız olmadığını, böyle bir planımız da olmadığını belirttik ve kaderimizi beklemeye başladık. gel zaman git zaman, hiç ses çıkmadı. dedik demek ki satmaktan vazgeçti. şubat ayındaki depremden sonra ev sahibimiz bizi tekrar aradı. annesinin evinin depremde çok riskli olduğunu, abisi ve annesini bizim eve taşıyacağını belirtti. biz öncelikle bu problemi başka şekilde çözüp çözemeyeceğimizi sorduk ve kiranın artışını teklif ettik. bu şekilde annesi ve abisi zaten geçici olarak çıkacakları kiralık evin kirasını ödeyebilirlerdi ve bizim de düzenimiz bozulmazdı. (çünkü o ev yıkılıp yapıldıktan sonra zaten kendi evlerine döneceklerini düşünüyorduk). ev sahibimiz kiraya zam yapacağını (%100'ün üzerinde) ancak gene de 3-4 ay içerisinde evden çıkmamız gerektiğini belirtti. biz madem çıkacaksak zam yapmayacağımızı ve bunun vicdani ve adil olmadığını belirttik. daha sonra ev sahibimiz bize ihtar yolladı. ihtarda "ihtiyaç durumu oluştuğu için" yazıyordu. ancak tesadüf annesinin oturduğu apartmanda tanıdığımız var ve apartmanda anlaşma sağlanamadığını ve yıkım olmayacağını söyledi. şimdi arabulucuya gitmiş. biz bu adamın iyi niyetli olmadığını düşünüyoruz. haklılık oranımız nedir? yarın bir gün davaya giderse iş başımıza neler gelebilir? sonuçta ihtiyaç hali oluşmadı ve önümüzdeki süreçte de oluşmamış olacak. sırf "ben orda değil burda oturmak istiyorum" diyip kiracı çıkarabilir mi?

Tşk
0
wild honey suckle
(11.09.23)
Ev sahibine göre bu durum paradan ziyade güvenlik ilke ilgili belli ki o yüzden ikna etme şansınız hiç yok gibi görünüyor. Haklı haksızdan ziyade sorun çözülebilecek bir şeye benzemiyor. Eninde sonunda çıkarma yoluna gidecek gibi bir hal var. Ki arabulucuda durumlar daha hızlı çözülür yani yıkım kararı çıkarsa bu sefer sebebi de haklı olacak. Yavaş yavaş ben kendime ev bakardım ama haklı hala yok bu senaryoda durum adil değil sizin için ama adaletsiz olan ev sahibi değil düşünüce.
0
kullanıcıadımbuolsun
(11.09.23)
Bence siz iyi niyeti falan boş verin, ev sahipleri evleri kiraya verme hatasını yapıyorlar. Ben de bir eve çıktım, adam 1 sene sonra telefon açtı benim ihtiyacım var dedi. Ee kardeşim ben çocuk muyum, ev taşıdım, düzen oluşturdum, sözleşmeyi yaparken bana söylemedin? Ben yapayım? Adam diyor ki yaşlı anneme yakın yere geleceğim. Ulan ben de yaşlı anne babamla yaşıyorum. Onlar işlerini bırakıyorlar senin keyfine aylarca yerleştirdikleri evi, tekrar toparlıyorlar, taşınma stresine giriyorlar. Onu hiç düşünmüyorsun. Mal senin diye yok bedavaya oturuyormuş, yok ihtiyacım varmış, yok kredi çektim falan, geç onları eğer sonradan ağlayacaksan vermeyeceksin kiraya bu kadar basit .

İhtiyaç hali oluşsa bile size tahliye davası açacak, sonra siz de avukatınızı bulup hukuki süreçte ilerleyeceksiniz. İhtiyaç var mı yok onları siz şimdiden bilemezsiniz. Onların avukatları "dava 3-4 ayda biter" gibi laflar edecek size, hee he deyin geçin.

En kötü arabulucuda taşınma masraflarınız + yeni taşınacağınız yerde ödeyeceğiniz kira farkı gibi bir ödeme alıp çıkmak üzere pazarlık yaparsınız. Ama ona da mutlaka avukatla gitmeniz gerekli.
0
malheiros
(11.09.23)
Yani biz bu evi tuttuğumuzda da annesinin oturduğu ev +30 yaşındaydı. Kaldı ki zaten güvenlik için taşınacaksa o diğer ev yapılana dek geçici taşınacak beni yerimden edeceğine başka eve geçsin, ben kiramı arttırayım. Evi bitince geri gitsin milyon metrekare evine. Ama bizce olay bu değil. Olay orası yeniden yapılınca çok değerli olacak diye, annesini bizim eve taşıyıp diğer evi kiraya vericek. Ya da buraya gelicek hiç kira ödeme, ev sahibi derdi olmadam, ev yıkılıp bitince kendi evine geçicek bu sefer bizim çıktığımız evi daha pahalıya kiralayacak.

Yani sonuçta biz de planlarımızı ona göre yapıyoruz. 3 senede iki kere çıkarılmakla alakalı şeyler yaşadık. Yok satıcam, yok biz oturucaz. Huzur bozmayla alakalı mahkemede kendimi savunabileceğim bir şey yok mudur ya?
0
🌸wild honey suckle
(11.09.23)
Ev sahibi haksız.
Vicdani olarak da sizi evden çıkarmaya hakkı yok, hukuki olarak da.

Siz zam yapmayı da teklif etmişsiniz, yine de çıkarmaya karar vermiş. O halde bundan sonra sadece yüzde 25 zam yaparsınız, geri kalan parayı da kenara koyarsınız ki avukata gider bir kısmı. Zaten sizi çıkarması da mümkün değil. Ki çıkarsa bile bu yaklaşık 2-3 yıl sürecek.

Kiracısını küstüren ev sahibi sıkıntıya girer. Bundan sonra %25 zam ile keyifle oturun o evde.
0
michael_knight
(11.09.23)
Ev sahibi depremden sonra tedirgin olmuş olabilir bu nedenle ailesini ivedi olarak taşımak istiyor olabilir. kimse eski evde deprem bekleyerek oturmak zorunda değil. İnsanın kendi evi varken sen de kiraya çıkmak istemeyebilir. Sizinki de zor durum ancak kira artışı teklif etmenize rağmen çıkmanızı istiyorsa gerçekten eve ihtiyaçları var diye düşünüyorum. Bence bu durumda çıkmayı kabul edip iyi niyetinizin karşılığı olarak zam yapmamasını isteyebilirsiniz.
0
kirmizi_oje
(11.09.23)
değil gözüküyor ama işin sonunda ev onun.
0
nuisance
(11.09.23)
Hukuki ya da ahlaki olarak haklı mı değil mi tam bilemiyorum ama şunu söyleyebilirim bu kentsel dönüşüm mevzuları çok can sıkıcı, bir türlü netleşmemesi, her kafadan bir ses çıkması, sürekli belirsizlik insanı canından bezdiriyor, bir de kiracı olarak siz de görüyorsunuz, ev kiralamak vs artık çok basit konular değil, bu sıkıcı süreçte bir ev kiralamaktansa mevcut evlerinde yaşamayı tercih ediyor olabilirler, sizinkinin tavrı pek böyle gözükmüyor, yüzde yüzün üzerinde zam yapıp, 3-4 ay içinde çıkın demesinden yola çıkarak bunu söylüyorum.

İyi niyetli olmadığını düşünüyorsanız hukuki haklarınızı sonuna kadar kullanın ama aksi ihtimali de değerlendirmek lazım, bunu da kendimden yola çıkarak söylüyorum, uzun yıllardır hem kiracı hem ev sahibiyim, yakın zamanda ev sahibinizin durumunda olma ihtimalim var, hiç istemesem de.
0
(11.09.23)
Evi satıyorsa sizi çıkartamaz. Evi satar, siz yeni ev sahibiyle konuşursunuz. O belki kiracı devam etsin istiyor.
0
anten
(11.09.23)
Eğer evleri yıkılacaksa seni çıkartmak istemesi normal. Şuan ev yıkma işi ertelenmiş gibi görünebilir ama senin ev sahibin büyük ihtimal evin yıkılacağını düşünüp bu süre zarfında seni çıkartmak istiyor. Ev yıkıldıktan sonra çık dese en az 7-8 ay seni bekleyecekler. O yüzden böyle davranmış olabilir.
0
bebegim sende kimsinn
(11.09.23)
(7)

köpek sahiplenirken dikkat edilmesi gerekenler

a7x
eşimle uzun zamandır köpek sahiplenmek istiyoruz. 5-7 yaşında kısa bacak, çok tatlı, dakhund melezi, erkek, kısır olmayan terk edilmiş bi köpekle tanışacağız. ikimiz de daha önce hayatımızda hiç köpek bakmadık, ama çok uzun zamandır bu düşünce içerisindeyiz. hayat tarzımız köpek bakmak için uygun. s
eşimle uzun zamandır köpek sahiplenmek istiyoruz. 5-7 yaşında kısa bacak, çok tatlı, dakhund melezi, erkek, kısır olmayan terk edilmiş bi köpekle tanışacağız. ikimiz de daha önce hayatımızda hiç köpek bakmadık, ama çok uzun zamandır bu düşünce içerisindeyiz. hayat tarzımız köpek bakmak için uygun. sahipleneceğimiz köpeüin yavru değil yetişkin olmasını özellikle istiyorduk ki deneyimsizliğimizden dolayı zorlanmayalım, süreci mümkün olduğunca kendimiz için kolaylaştıralım. bu arkadaşın yaşça büyük olması sebebiyle başkaları için çekici gelmeyeceğini de düşünüyoruz o yüzden bize daha da sempatik geliyor tabiii. tanışıp kanımız kaynarsa "şuna kesin dikkat edin", "sahiplendirmeye çalışan kişiye kesin şu soruyu sorun" diyebileceğiniz bişey olur mu? ya da bi öneriniz vs? cevap vereceklere şimdiden teşekkürler.
0
a7x
(07.09.23)
öncelikle tebrikler ve şansı olmayan bi köpek sahiplenmeyi tercih ettiğiniz için teşekkürler :) tuvalet eğitimini sorun. çocuklarla arası nasıl, kedilerle diğer köpeklerle vs arası nasıl, sosyalleşmiş mi insanlarla nasıl bunları da sorun. kısırlaştırın tabii muhakkak. tasma eğitimi var mı, yalnız kalmaya alışkın mı, evde havlıyor mu, kendi hayatınıza uyum sağlaması için ne konularda eğitmeniz gerekecek özetle bunları sorun.
0
pide
(07.09.23)
ay çok tebrik ederim. bir canlının hayatına ışık olmak inanılmaz güzel bir şey. inşallah iki taraf için de olumlu olur ve tüyü kadar ömrü olur bıdığın
bence kesinlikle önemli olan özellikle çocuklar ve diğer hayvanlarla ilişkisi nasıl. agresyon veya anksiyete gösteriyorsa almayın demeyeceğim ama uzun ve özel eğitim gerektiren bir yolculuk olabilir diyeceğim. yaptığı en ufak olumlu hareketi ya da "yapmadığı" olumsuz hareketi övün ve ödüllendirin.

çok mutlu olun <3
0
wild honey suckle
(07.09.23)
İnsan ve hayvanlarla arası nasıldır öğrenin. Problemli olsa bile, sevgiyle eğitirsiniz zaten. İlk bir kaç hafta süresince, tuvalet eğitimi yoksa bile alıştırabilirsiniz. Köpeklerde önemli olan sevgi ve güvendir. Mutluluklar dilerim :)
0
alfired
(07.09.23)
ev içinde aşırı havlaması var mı sorun(mesala her sese, kapı önüne biri gelirse vs) ve dışarda gezdirirken diğer köğeklere hırlıyormu saldırıyormu veya diğer köpeklerin kendisine havlayacak/saldıracak hareketler yapıyormu kontrol edin.
Bunlar tabi ki eğtilebilir davranışlar ama acemi biri için oldukça sorun oluşturur.
0
eja
(07.09.23)
Dachshund'lar biraz yaygarayı seviyorlar yapıları itibariyle çokça havlayabilir, bunu da dikkat alabilirsiniz. Tebrikler şimdiden.
0
mirty
(07.09.23)
Linç yemeyi göze ala ala söyle diyeceğim. Öncelikle yavruyken sahiplendrniz daha iyi olur. Bir yaşından sonra eğitmeniz zor. Eğer evde bekleyeceksiniz huyları belli cins köpek almanız sonrasında sıkıntı yaşayamayız için önemli.Yoksa evde zaptetmeniz zor olabilir. Ben bu yönde morkie tavsiye ederim
0
sonhakan
(07.09.23)
Şimdi ben reaktif agresif köpek sahibi biriyim. Köpeğim yabancıdan korkar sebebi de çok büyük ihtimal aileden eğitim almamis olmasi misal çoğu köpek iletisim metodunu bilmiyor.

Normalde burada kontrol edilenler;
Diğer köpeklerle iletisimi
Diğer hayvanlarla iletişimi
Cocuklarla
Insanlarla

Diğer bakabilecekleriniz;
Korkak mi? Bunu misal bakmazken arkasina ses çıkaran bir şey atarak (misal çelik bir şey) korkutun. Sonra çabuk toparlaniyor mu yoksa hala korkuyor kaçıyor falan mi. Bu size aslında bu gökgürültüsü vs konusunda yardımcı olur. Misal bomba patlasa benim köpek umursamaz ama kapi kapansa korkan hayvanlar var.
Alerjisi/hastalığı var mi? Özellikle türlerin hastalıkları oluyor ona bakin.
Veteriner/bakim nasil? Köpeğin çok tatli olmasi veterinerde çok iyi olduğu anlamına gelmez. Dünya tatlısı olup veterinerde korkudan pitbull gibi saldıran köpekler var. Bakım da aynisi; tirnak kesmek, taramak vs.
Eğitim nasıl? Yemek ya da oyun driven bir köpek mi? Değilse eğitim zor.
0
logisticsmanager
(07.09.23)
(1)

Fransa Schengen Vize randevusu nasıl alınır?

canbonomobenseno
Selam Arkadaşlar,Ocak ayı sonunda Fransa'ya bilet aldık. Fakat vize için randevu bulamıyorum. İstanbul'da ikamet ediyorum. Nasıl randevu alabilirim fikri olan var mıdır acaba?Teşekkürler,
Selam Arkadaşlar,

Ocak ayı sonunda Fransa'ya bilet aldık. Fakat vize için randevu bulamıyorum. İstanbul'da ikamet ediyorum. Nasıl randevu alabilirim fikri olan var mıdır acaba?

Teşekkürler,
0
canbonomobenseno
(07.09.23)
eğer bulamazsan yunan randevu açık. ordan al yunana gir sonra fransaya git. tabi uzun vereceklerine inanıyorsan.
0
wild honey suckle
(07.09.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.